Libya da Kaddafi yanlıları ile muhalifler arasında süren çatışmalar vicdan(!) sahibi insanları harekete geçirdi. Uykularını bozdu, huzurlarını zehir etti. Öyle vicdan(!) sahibi insanlar ki hangi İslam ülkesinde bir karışıklık çıksa ilk onlar müdahale eder insanlık(!) namına. Ve müdahale gerekçelerinde ise demokrasi, özgürlük, insan hakları, eşitlik ve daha neler neler! Hepsi iştah kabartan kavramlar oysa bu kavramların bize hiç yabancı gelmemesi gerek. Çünkü tarih tekkerrür ediyor. Önce Afganistan a el uzattılar ve neler yapmadılar ki önlerine geleni yıktılar, ülkelerinden ettiler, yağmaladılar, yaktılar, 100 binlercesinin namusunu kirlettiler, 100 binlercesini katlettiler kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden ve daha neler neler dile kolay. Ardından Irak a el attılar bizim vicdanlılar(!). Afganistanın daha beterini Irak a yaptılar. Oradaki zalim Saddam dan kurtaracaklar dı o halkaları sözde. Oysa zalim Saddam bile bunların yanında bir zavallı kalıyordu. Çünkü bunlar şeytanca hareket ediyorlardı. Müslümanı Müslümana vurdurttular. Ve neticesinde milyonları bulan ölümler yaşandı komşu ülke Irak’ta 8 yıl içerisinde. Ne vaatlerle gitmişlerdi. Ve ne tarihler verdiler ülkeyi terk edeceğiz diye. Hepsi yalandan, ikiyüzlülükten başka bir şey değildi. Haklarını yememek lazım belki de daha savaş masraflarını çıkartacak petrolleri almamışlardı. Vicdanlı olmak lazım Şimdi çanlar Libya da çalmaya başladı geçmişteki kardeş ülkeler gibi. Gene aynı vaatler, aynı zihniyet belki şekilleri değişmiş beyazın yerine siyahisi gelmiş ne fark eder ki zalim zalimdir. Şimdi de Libya halkını zalim Kaddafi’den kurtarmak için harekete geçtiler tüm füzeleri, silahları, uçakları, tank ve bombalarıyla. bakalım kaç günde kaç insanın canını yakacaklar insan bile demeden. Bizim vicdanlılar(!) oysa kendi vatandaşı Furkan Doğan için kılını bile kıpırdatmamıştı. Suç ortağı başka bir zalim olunca planlar değişirdi de ondan. Allah’ım bütün Mustazaflara yardım et. Libyadakilere, Iraktakilere, Türkiyedekilere, Afganistandakilere ve bütün halklara. Ve zalimleri Kahhar olan sıfatınla kahret perişan et. “Olabilir ki hoşunuza gitmeyen bir şey de hayır, olabilir ki hoşunuza giden bir şeyde de şer olabilir Allah bilir siz bilmezsiniz” (bakara)

Ahmet Mansur / İstanbul - Yaş: 21

 

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.