TBMM  -  Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin dini azınlıklara yönelik en ufak bir sorunu yoktur. Ama kalkıp da Amerika'da özellikle evangelist, siyonist anlayışın bu dayanışmasını ve bu tür bir tehditkar dil kullanmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Biz inandığımız yolda, inandığımız gibi özgürlüklerimizden, bağımsızlığımızdan, yargı bağımsızlığından en ufak bir taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin dini azınlıklara yönelik sorunu yoktur, ABD'de evangelist, siyonist anlayışın tehditkar dil kullanmasını kabul etmek mümkün değil." dedi.

Başkan Erdoğan, 23. Dönem Niğde Milletvekili İsmail Göksel için TBMM'de düzenlenen cenaze töreninin ardından, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde, PKK'lilerin yola tuzakladığı patlayıcının infilak etmesi sonucu sivil araçta bulunan astsubay eşi Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeğinin hayatını kaybetmesine ilişkin gazetecilerin soruları üzerine açıklama yaptı.

"Gerçekten bizim için katlanılması zor bir netice oldu." ifadesini kullanan Erdoğan, bu olayın, terörün tanımını çok açık, net yaptığını bildirdi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve yakın çalışma arkadaşları ile Karakaya ve minik bebeğinin ikindi namazının ardından kılınacak cenaze namazına katılacaklarını aktaran Erdoğan, şehidin yakınlarıyla beraber olup, bu acıyı paylaşacaklarını vurguladı.

Başkan Erdoğan, anne ve 11 aylık bebeği için Allah'tan rahmet, ailesine ve Türkiye'ye başsağlığı temennisinde bulunarak, şunları söyledi:

"Bu terör örgütünün yanında olan, onlarla beraber olan, gerek içeride gerek dışarıda, gerek siyasi gerek gayri siyasi bütün bu odaklara herhalde bundan daha güzel bir cevap, daha güzel bir tanım olmaz. Çok açık net, her şeyi ortaya koyuyor. 26 yaşındaki bir annenin, 11 aylık bir yavrunun bunlar tarafından şehit edilmesinden daha büyük ne olabilir? Tanımsa tanım, tabirse tabir, her şey burada, çok açık ve net. Onlarla birlikte onları parlamentoya gönderme gayreti içerisinde olanlara da en güzel bir cevaptır."

"Tehdit diline prim vermeyiz"
FETÖ ve PKK adına suç işlediği iddiasıyla ev hapsinde tutulan ABD uyruklu din adamı Andrew Craig Brunson konusunda yaşanan gerginliğe ilişkin değerlendirmesi de sorulan Erdoğan, bu konuda, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinde her şeyi söylediklerini anımsatarak, şöyle konuştu:

"Bize tehdit ifadeleriyle yaklaşma kimseye bir şey kazandırmaz. Biz bugüne kadar ABD ile NATO'da en güzel dayanışmayı ortaya koyduk. Kore'de onlarla beraber olduk, onlarla birlikte birçok mücadeleyi verdik ve bu mücadeleyi birlikte veren, hala NATO'da en üst düzeyde dayanışmayı ortaya koyan bir Türkiye'ye böyle bir tehdit dili kullanmak, asla yakışmaz. Bu tür tehdit dili kullanmaya da biz, kusura bakmasınlar, pek prim vermeyiz. Bunun da bilinmesini istiyoruz. Bizlerin karakterini zaten onların çok iyi bilmesi gerekiyor."

Bu konuları ikili olarak da görüştüklerini, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun görüşmeler yaptığını, ayrıca bu noktada TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın açıklamalarının bulunduğuna değinen Erdoğan, "Biz tek söylem, tek dille bu konudaki kanaatlerimizi paylaştık, paylaşıyoruz. Temenni ederim ki bugün Türkiye'de ziyaretler var, bunun yanında şu anda ASEAN toplantısında Dışişleri Bakanım, ABD Dışişleri Bakanı'yla bir araya gelecek. Orada bazı görüşmeler yapılacak."

"Türkiye'deki dini azınlıkların malum dün yaptıkları açıklama çok çok manidar." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin dini azınlıklara yönelik en ufak bir sorunu yoktur. Ama kalkıp da Amerika'da özellikle evangelist, siyonist anlayışın bu dayanışmasını ve bu tür bir tehditkar dil kullanmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Biz inandığımız yolda, inandığımız gibi özgürlüklerimizden, bağımsızlığımızdan, yargı bağımsızlığından en ufak bir taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz."