Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe köyünün girişine konuşlanan polis kontrol noktasının kaldırılmasını isteyen köylüler, yaşadıkları sorunlardan dolayı "Polisler kalmaya devam ederse ya bu köy yıkılacak ya da köyü terk edip gideceğiz." dediler.
41 yıldır köyde muhtarlık yapan Mehmet Sadık Karaçoşan, Cumhurbaşkanlığı ve 27'nci dönem genel seçiminden sonra polislerin kendilerine kötü davrandığını iddia ederek, polis noktasının kaldırılmasını istedi.
"Polisler kalmaya devam ederse ya köy yıkılacak ya da biz köyü terk edeceğiz"
Önceki gün bazı özel harekât polislerinin köylüleri darp ettiği olayda iki tarafı barıştırmak için gittiğini söyleyen Karaçoşan, "Sıkıntı yaşanmaması için gittik, polis ise bize silah çekti. Hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşadım. Onların adına ben utandım. Polisler bu köye gelirken köy halkından gıcık almışlar demek ki. Onların asli görevi köyü korumaktır, köylülere saldırmak değil. Özel harekâtçı bazı polisleri kimseyi dinlemiyor, hangi amaçla geldiler onu da bilmiyoruz. Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı ve Vali Bey'e sesleniyorum; polisler burada kalırsa cinayet çıkacak. Bırakmıyorlar ki biz camiye gidelim, bu nasıl bir devlettir. Polis noktasını başka yere alsınlar. Polisler kalmaya devam ederse ya bu köy yıkılacak ya da biz 500 kişi köyü terk edip gideceğiz. Hangisi hesaplarına gelirse onu yapsınlar." dedi.
Söz konusu polis noktası köyün girişindeki caminin hemen yanında yer alıyor. Köylülerin ifadelerine göre, özel harekatçı polisler çoğu zaman caminin içerisinde konaklıyor. Bu nedenle camiye gitmek isteyen köylüler zaman zaman sorun yaşıyor. Çocuklar da bu nedenle camiye gitmeye korkuyor.
"Çocuklar korkudan camiye gidemiyor"
Polislerin köylerine geldiği günden bu yana sorun yaşadıklarını belirten Murat Kaya isimli bir diğer köylü ise yaşadıkları sorunlarla ilgili şunları söyledi:
"Camiye giderken polisler bize sıkıntı çıkarıyor, ama askerler bize sorun çıkarmıyor. Polisler geldiği günden beri sorun yaşıyoruz. Çocuklar korkudan camiye gidemiyor. Asker ve polisten dolayı caminin elektrik borcu 20 bin TL geldi. Özellikle seçimlerden sonra sıkıntı yaşamaya başladık. Sabah işe giderken gelip kimlik soruyorlar, akşam gelirken yine soruyorlar. Askerin bizi tanıdığını söylüyoruz, diyorlar ki 'askeri boş verin.' Yetkilerden, köyümüzün içine kurulan karakol noktasını kaldırmalarını istiyoruz."
İki sene önce bir uçak düştüğünü, uçağın güvenliğini alma gerekçesiyle önce askerin sonra da polisin geldiğini hatırlatan Rutbettin Kaya da köye gelmek isteyen akrabalarına, kendilerine ve camiye gitmek isteyenlere sıkıntı çıkarıldığını söyledi.
Kaya, "Caminin içinde kamp kurdular. Bundan dolayı camiye de gidemiyoruz. Çocuklarımız Kur'an öğrenmek için camiye gidecek, gidip öğrenemiyorlar. Akrabalarımız buraya geldiğinden onlara kimlik soruyorlar, nereye gittiklerini soruyorlar ve sıkıntı yaşıyorlar. Askerler de değiştiği için onları tanımıyorlar, bu yüzden sıkıntı yaşıyoruz. Askerler bizi tanıdığı için aramalarda sıkıntı çıkarmıyorlar, ama polis bize aramalarda sıkıntı çıkartıyor. Köydür, ister istemez hayvanların yanına gitmek gerekiyor ya da başka bir şey oluyor. Onlar da sen kimsin neyin nesisin diyorlar. Caminin yanına gidince yine sıkıntı çıkarıyorlar sen kimsin, buradan git diyorlar. Çocuklarımız korktuğu için camiye derse gidemiyorlar. Bu yüzden onların başka yere gitmelerini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
2 yıl önce bir F16 savaş uçağının düşmesinden sonra Tavşantepe köyün girişine jandarma arama kontrol noktası kurulmuştu. Bundan yaklaşık 7 ay önce de bölgeye polis noktasının da konulduğu belirtildi. (Emrah Deniz, Mehmet Çelik-İLKHA)