Rize il Müftülüğüne bağlı Kur'an kurslarında eğitim gören 366 hafız, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın katılımıyla düzenlenen törenle icazet aldı.
Rize Yenişehir Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen "Hafızlık İcazet Merasimi"nde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Hafızları, anne-babalarını ve hocalarını tebrik etti.
Hafızlığın Allah'ın yeryüzünde bir insana verebileceği en büyük nimetlerden olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, "Çünkü hafızlık, adeta canlı bir Mushaf haline gelmektir. Kur'an-ı Kerim'in tamamını aklına, kalbine nakşetmektir. Meleklerle dost olmaktır" dedi.
"Kur'an; hak ile batılı birbirinden ayıran ölçüdür"
Başkan Erbaş, Kur'an-ı Kerim'in önemine dikkat çekerek "Kur'an; insana kendini, Rabbini, evreni, varoluşun gayesini, asil, onurlu ve tertemiz bir hayatın nasıl yaşanacağını ve ahireti anlatan bir kitaptır. Kur'an; hakk ile batılı, doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini, faydalı ile zararlıyı birbirinden ayıran bir ölçüdür" diye konuştu.
Erbaş, Kur'an-ı Kerim'in iyi insan olmayı bütün insanlığa anlatan bir kitap olduğuna işaret ederek, "Kur'an; kalbi, aklı imar eder, en doğru yola iletir. Hakkı, hakikati, ilmi, irfanı, edebi, hikmeti, adaleti, merhameti, ahde vefayı, hayırda yarışmayı, iyi kul olmayı bütün insanlığa öğretir" ifadelerini kullandı.
Kur'an-ı Kerim'in insanlara en güzel ahlakı gösterdiğinin altını çizen Başkan Erbaş, şöyle konuştu:
"Kur'an-ı Kerim'in insanlığa kazandırdığı değerleri yaşama ve yeryüzüne taşıma görevini Allah'ın Resulü veda haccında bizlere şöyle ifade buyurmuştur; 'Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın kitabı ve Resul'ünün sünneti.' Kur'an-ı Kerim insanı ve inanan toplulukları yücelten bir kitaptır. Allah nice kavimleri, nice milletleri bu kitapla yüceltmiştir. O kitabı dikkate almayan, O'nun hayat veren ilkelerine tavır alan topluluklar da nice talihsizliklere, nice aşağılıklara duçar olmuştur."
Müminlerin tarih boyunca Kur'an-ı Kerim'i anlama ve O'nu hayat rehberi edinme gayretiyle bütün insanlık adına güzel hizmetler yaptıklarına işaret eden Başkan Erbaş, "Milletimizin büyük medeniyetler kurmasında, zor zamanlardan çıkmasında, istiklal mücadelesi dönemlerinde en büyük imkânı ve motivasyonu, inandığı kitabı Kur'an-ı Kerim olmuştur" şeklinde konuştu.
"Kur'an bir hidayet rehberidir ve en doğru yola iletir"
"Hamdolsun Rabbimize ki, biz kitabını her şeyden aziz bilen bir milletiz. Edebiyatımızdan örfümüze, maddi varlıklarımızdan kalbimizin derinliklerine her şeyimizde Kur'an'ın özel ve müstesna bir yeri vardır" ifadelerini kullanan Başkan Erbaş, "Bugün de devasa sorunlarla boğuşan dünyamızın hangi meselesini çözmek istersek, mutlaka Kur'an'ın mesajlarını gündeme almak zorundayız. Çünkü Kur'an bir hidayet rehberidir ve en doğru yola iletir." dedi.
Herkesin Kur'an-ı Kerim'e hizmeti kadar ondan istifade edeceğini belirten Başkan Erbaş, "Kur'an-ı Kerim'e ne kadar değer verirsek, Allah katında değerimiz o kadar artacaktır. Biz Kur'an-ı Kerim'e kalbimizi, aklımızı ne kadar açarsak O, bizlere bereketini, hakikatini, şefaatini o kadar açacaktır. Eğer biz kitabımıza karşı sorumluluklarımızı hakkıyla ifa edersek; O da bize dünyada izzet, itibar ve kudret kazandıracak, ahirette bizi bahtiyar olanlardan kılacaktır." diye konuştu.
Kur'an-ı Kerim'i okuma azmi ve heyecanının her geçen gün arttığını dile getiren Başkan Erbaş, konuşmasında şu başlıklara değindi;
"Kur'an-ı Kerim'e bir hayat rehberi, hidayet kılavuzu bilinciyle iman etmeliyiz"
Kur'an-ı Kerim'e bir hayat rehberi, hidayet kılavuzu bilinciyle iman etmeliyiz. Elbette O'nu en güzel şekilde okumayı öğrenmeli ve her daim okumalıyız. Her mü'min kitabını öğrenmenin ve okumanın gayretini taşımalıdır. Hamdolsun ülkemizde Kur'an-ı Kerim'i okuma azmi ve heyecanı her geçen gün artmaktadır. Kur'an kurslarımıza gösterilen ilgiden biz bunu görüyoruz. Bundan dolayı halkımıza ve bu alanda çalışan bütün hocalarımıza teşekkür ediyor, gayretlerinin bereketli, başarılarının daim olmasını diliyorum.
"Kur'an-ı Kerim'i en doğru şekilde anlamanın ve yaşamanın gayreti içerisinde olmalıyız"
Kur'an-ı Kerim'in hayat veren ilkelerini, mesajını en doğru şekilde anlamanın ve yaşamanın gayreti içerisinde olmalıyız. Bugün bütün İslam dünyasında Kur'an ile ilgili çalışmaların çok büyük bir kısmı O'nun metnini okuma ile ilgilidir. Maalesef Kur'an'ın metnini okuma ve tilaveti için gösterilen çaba onu anlamak için yeterince gösterilmemektedir. Bu bizim için üzerinde çok durmamız gereken hususlardan birisidir. Oysa Kur'an, "oku" emriyle başlayan, bilgiyi, bilenleri üstün ilan eden, her daim tefekküre, akletmeye, onu anlamaya vurgu yapan bir kitaptır. Rabbimiz bizlerden bunu istiyor, "Biz anlaşılsın, düşünülsün diye Kur'an'ı kolaylaştırdık. Hani düşünen?" Onun için okumaya vermiş olduğumuz emekten daha fazlasını anlamaya ve düşünmeye vermeliyiz.
"Kur'an'ı sadece mezarlıklarda okunan bir kitap olmaktan çıkarmak zorundayız"
İslam konusundaki bilgisizlik ve cehalet istismara sebep olmaktadır. En çok şikâyet ettiğimiz bir husus, din istismarı değil midir? Kur'an'ı da istismar ediyorlar. Kur'an-ı Kerim'le ilgili ta 90-100 sene önce "inmemiştir hele Kur'an şunu hakkiyle bilin, ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için" dememiş miydi İslam Şairi Mehmet Akif Ersoy. O zaman Kur'an'ı sadece mezarlıklarda okunan bir kitap olmaktan, fal bakılan bir kitap olmaktan çıkarmak zorundayız. Nitekim bugün Müslümanların saf dini duygularını istismar eden kişi, grup ve örgütlerin varlığı din güvenliğimizi ve millet geleceğimizi tehdit eden boyutlara varmaktadır. Onun için milletimizin dinî bilgi konusunda hassas olmaları ve dini istismar edenlere itibar etmemeleri hususunu önemle yeniden ifade etmek istiyorum. Başkanlığımızın en temel vazifelerinden biri, toplumu din konusunda aydınlatmaktır. Bunun için bütün hocalarımızla, kitabımızı en doğru bilgi ile anlatmanın gayreti içerisindeyiz.
"Kur'an'la hayatımızı, davranışlarımızı, düşüncelerimizi güzelleştirmeliyiz"
Kur'an bir hayat kitabıdır. Yaşamak için gelmiştir. Onunla hayatımızı, davranışlarımızı, düşüncelerimizi güzelleştirmeliyiz. Bugünün, bunalımlar yaşayan, türlü sorunlarla kuşatılmış dünyasına Kur'an'ın çağlar üstü mesajını, merhamet, adalet, ahlak yüklü, hayat veren ilkelerini taşımak, bizim için en büyük sorumluluktur.
"Hafızlık Kur'an-ı Kerim-i anlayarak aydınlattığı yoldan yürümektir"
Hafızlara önemli tavsiyelerde bulunan Başkan Erbaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ezberlediğiniz, kalbinize nakşettiğiniz Kur'an-ı Kerim'in hayat veren mesajlarını anlamaya çalışacaksınız. Manasına, tefsirine, bütün inceliklerine vakıf olacaksınız. O'nun üstün hakikatlerini öğrendikçe hafızlığınızdan daha çok zevk alacaksınız. Onun ahlakıyla ve ahkâmıyla hayatınızı güzelleştireceksiniz. Onu yaşayarak topluma örnek olacaksınız. Hafızlık bir kitabı öylesine ezberlemek değildir. Kur'an-ı Kerim-i akla ve kalbe yerleştirmek, hayata ve ahlaka kılavuz yapmak, anlayarak aydınlattığı yoldan yürümektir. Hıfzınızı asla unutmayacaksınız. Sahip olduğunuz bu hazineyi kaybetmeyeceksiniz. Hafızlık büyük bir nimettir. Her nimetin şükrü kendi cinsinden eda edilir. Hafızlığın şükrü, onu unutmamak, yaşamak, hayatı onunla güzelleştirmek ve hafız yetiştirmektir. İnşallah her hafızımız hayatı boyunca birkaç hafız yetiştirerek hafızlığın, hıfzının şükrünü eda edecektir. Eğitiminize devam edeceksiniz. Sizler bu toplumun âlimleri olacaksınız. İlmin bütün alanlarında bilgi sahibi olacaksınız. Yabancı diller öğreneceksiniz. Başta Arapçayı, Kur'an-ı Kerim'in her ayetini en güzel bir şekilde anlayacak derecede öğreneceksiniz. Bütün okulları başarıyla bitireceksiniz. Sizler bu gaye ile çalıştıkça Allah size yardım edecek; aileniz, milletimiz ve bütün insanlık için hayırlı işler yapmaya sizleri Rabbim muvaffak kılacaktır."
Törene, Rize Valisi Erdoğan Bektaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Rize Belediye Başkanı Reşat Kasap, İl Müftüsü İsmail Yalçın, Rize eski Milletvekili Şevki Yılmaz, Kurra Hafız Mustafa Demirkan, hafızların aileleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. (İLKHA)