Mardin'in gelişmekte olan batı kesiminde şehir merkezine iki kilometre uzaklıkta yer alan yeni Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) konutlarında sorunların çözülmemesi, vatandaşların tepkisine neden oluyor. Bin 423 konutun bulunduğu sitede Kasım 2016 itibariyle iskân başladı.
Uygun taksit imkânları ve uzun vadesiyle maddi durumu düşük kesimlere ev sahibi olma fırsatı sunduğu için TOKİ'den ev aldıklarını belirten vatandaşlar, zamanla taksitlerin yükseldiğini ve bu nedenle çok zorlandıklarını ifade ettiler.
Eğitimden sağlığa, hijyenden yaşam koşullarına kadar birçok sorunla boğuştuklarını dile getiren vatandaşlar, sorunlarının çözümü noktasında yetkililerden duyarlılık beklediklerini söylediler.
TOKİ sakinlerinden Zeynep Kurt, birçok sıkıntılarının olduğunu belirterek, "Bulunduğumuz yeni TOKİ'de ilkokul yok. Kızımı eski TOKİ'deki okula göndermek zorunda kalıyoruz. Bu sene oğlum da gidecek. İki öğrenci için servis tutmamız gerekir, maddi durumumuz da yok. Sivrisineklerden dolayı çocuklarımızı balkonda yatıramıyoruz. Kış gibi içeride yatıyoruz. Kanalizasyon boruları dışarıda, onların kapatılmasını istiyoruz. Şehir içi ulaşım sıkıntısı var. Akşam saat 22.00 oldu mu burada hayat duruyor. Saat 22.00'de evde olmak zorundayız ama yeni şehirde geç saatlere kadar şehir içi araçları çalışıyor. Burası da çok kalabalık, yaklaşık bin 400 konut var ve hepsi hemen hemen doludur. Burada da geç saatlere kadar şehir içi araçlarının çalışmasını istiyoruz. Bebeği olanlar şehir içine binemiyor. Çünkü bebek arabası olanları şehir içi araçları bindirmiyor. Bebek arabası olanlar taksi tutmak zorunda kalıyorlar, bu da ayrı bir sıkıntı. Burada sağlık ocağı yok. Bir tane var, o da bize bayağı uzaktır. TOKİ yönetimine söylüyoruz ama ilgilenen yok. Üst kattan üzerimize su akıyor. Yönetime gidiyoruz, 'Tamam, ilgileneceğiz.' diyorlar ama bir senedir ilgilenen yok. Anahtar teslim ettiler ve bitti. Bir sürü sorunumuz var, hiç ilgilenen yok. Burada bayağı köpek var ve saldırıyorlar." dedi.
"Kanalizasyon boruları açıkta akıyor, çocuklarımız enfeksiyon kapıyor"
Kızarıklık şikâyetiyle çocuğunu hastaneye götürdüğünü ve doktorun kendisine, çocuğunun sivrisinekler nedeniyle enfeksiyon kaptığını söylediğini anlatan Nazlı Irmak, şunları söyledi:
"Kanalizasyon boruları bizim evlere yakın ve açıkta akıyor. Bunu site yönetimine bildirdik. Haftanın iki günü belediye tarafından ilaçlama yapıldığını söylediler ama hiçbir işlem yapılmıyor. Boruların üzeri kapatılmıyor. Yazın koku çok çıkıyor, sivrisinekler çoğalıyor ve ısırıyorlar. Söylüyoruz ama hiç ilgilenen yok. Köpekler çocuklara saldırıyor, onları ısırıyorlar. Çocuk kaçırma olaylarından korkuyoruz. Eski TOKİ'de ilkokul var ve orada çocuk kaçırmayla ilgili birkaç olay yaşandı. Çocuklarımızı o okula göndermek güvenli değil, çocuklarımızın gözümüzün önünde olması için burada bir ilkokulun yapılmasını istiyoruz."
"Kiraya verilen bazı daireler fuhuş amaçlı kullanılıyor"
Kiraya verilen bazı evlerin kötü amaçlarla kullanıldığını kaydeden Irmak, "Kiraya verilen bazı daireler, fuhuş amaçlı kullanılıyor. Bunu site yönetimine bildirdiğimiz halde hiçbir müdahale yapılmadı. Kendi çabalarımızla onları çıkardık. Site yönetimi ise bizim baskı yaptığımızı söylediler. Yapılan fuhşu kendi çabamızla önlüyoruz. Küçük çocuklarımız var. Değişik değişik arabalar ve farklı farklı kişiler geliyor. Balkonlarımızda oturamıyoruz, çocuklarımızı rahat bir şekilde dışarıya salamıyoruz. Bundan çok rahatsızız, bunun önlenmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Taksitler çok yüksek, indirilmesini talep ediyoruz"
TOKİ'den aldıkları konutların taksitlerinin çok fazla olduğuna ve bazı ev sahiplerinin bunu ödeyemediğine dikkati çeken Gülistan Çelik, "Burada ikamet edenlerin çoğu asgari ücretle çalışıyorlar. Aylık taksitimiz 900 TL'dir. Sözde dar gelirli aileler içindi ama taksite bakıldığında sanki bankeriz. Ayrıca, aidat, kapıcı ve yakıtı da hesapladığınızda ayda bin 250 civarında tutuyor. Biz artık bunun üstesinden gelemiyoruz. Birçok kişinin, ödeme yapamadıklarından dolayı bankada taksitleri birikmiş, faiz işleniyor. Birçoğu gidip borç alıp taksiti ödemeye çalıştı. Üstesinden gelemeyince evini satılığa çıkardı. Evlerimizin taksiti çok fazladır. Artık altından kalkamıyoruz. İndirilmesini talep ediyoruz. Seneler uzatılsın ve taksitler düşürülsün." şeklinde konuştu.
"Kanalizasyon ihalesi yapıldı"
Sorun ve sıkıntılar hakkında görüştüğümüz Site Yönetimi Müdürü Burhan Yıldırım ise açıktan akan kanalizasyon için belediyeye başvuruda bulunduklarını söyleyerek, şunları aktardı:
"2016 yılının 10'uncu ayında burası yerleşime açıldı. Burası imara açıldığı zaman 2016 yılında belediyeye başvuru yaptık. İlkin 500 aile buraya taşındı, şimdi de toplam konut sayısı bin 200, yani bin 200 aile burada ikamet etmektedir. 5 Temmuz 2017'de ve 19 Mart 2018 tarihinde MARSU'ya yaptığımız başvurularımız, 2 deşarj noktası içindi. Bunun dışında şifahen de birkaç kez gittik, kendileriyle görüştük. En son bize, 'Biz buranın ihalesini yaptık, ihalesi tamamlandı. 8 köyün ihalesiyle beraber olduğu için yapacak olan müteahhit, 15-16 gün sonra gelip orada çalışmalara başlayacak.' dedi."
"Köpeklerden dolayı camiye gidemeyenler oluyor"
Köpek sıkıntısıyla ilgili Mardin Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığına bilgi verdiklerini bildiren Yıldırım, "Bu sitenin içerisinde yaklaşık 30'a yakın köpek var. Bazen gündüz geliyorlar, bir tane köpeği alıp götürüyorlar. Gördüğüm kadarıyla belediye, çoğunu kısırlaştırdıktan sonra tekrar aynı yere bırakıyor. Geride bir sürü köpek var. Bunu hem telefonla arayarak hem de dilekçe ile bildirdik. Köpeklerin çocuklara saldırdığını ve sabah namazına gidenlere saldırdığını söylüyoruz. Köpeklerden dolayı sabah namazına camiye gidemeyenler oluyor." dedi.
"Fuhuşla ilgili bize şu ana kadar ulaşan bilgi yok, şikâyet gelse boşaltırız"
Yıldırım, vatandaşların, kiralık verilen bazı dairelerde fuhuş yapıldığı yönündeki iddiaları hakkında ise "Şu ana kadar böyle bir duyumla ne karşılaştık ne de duyduk. Mardin küçük bir yer, herkes birbirini tanıyor. Öyle bir uygunsuzluk olduğu zaman komşular zaten direkt bize söylüyor. Şu ana kadar bize, 'Şu insan şöyle yapıyor.' diye bir şey söylenmedi ama biz insanlara kılığı, kıyafeti ve giyimiyle ilgili kalkıp, 'Sen şöyle giyiniyorsun, sen şu gruptansın.' diye bir şey diyemeyiz. Kesinlikle öyle bir şey yok. İçlerinden 20-30 daire kiraya verilmiştir fakat bunların içerisinde müspet aileler de var. Gayri resmi çalışan hayat kadınları varsa dahi ev kendisininse yerleşim hakkı vardır, bir yerde oturabilir ama konutu bu amaçla kullanamaz. Bize şu ana kadar ulaşan bir bilgi yok. Kim diyorsa gelsin bize göstersin, biz de kat mülkiyeti kanununa göre boşaltırız." şeklinde konuştu. (M. Salih Keskin, Mehmet Aslan - İLKHA)