"Yaşadığımız çağda ve günümüz modern dünyasında zorunlu askerlik gereklilik değildir." diyen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, "Her şey gibi askerlik de profesyonel hale getirilmelidir." ifadelerini kullandı.
Zorunlu askerliğin geçmiş dönemlerde devletlerin uyguladığı bir zorunluluk olduğunu belirten Yılmaz "O dönemlerde devlet, halkın çocuğunu 3-4 yıllığına zorunlu bir şekilde askere götürüyordu. Ülkemizde de 4 yıl askerlik yapanlar var. Savaş dönemlerinde askerlik daha da uzun sürebiliyordu. Ama yaşadığımız çağda ve günümüz modern dünyasında zorunlu askerlik gereklilik değildir. Çünkü her şey gibi askerlik de profesyonel hale getirilmelidir. Profesyonellik derken; bu işin uzmanı olan, mesleği askerlik olanların bu işi yapmasını kastediyoruz. Şu anda yaklaşık 700 bin asker var. Savaş halinde değiliz. Bu da büyük bir yük ve masraf demektir." dedi.
"Alanında uzman olan birçok kişiden gereği gibi istifade edilemiyor"
Alanında uzman olan, kendisini yetiştirmiş birçok kişiden gereği gibi istifade edilemediğini belirten Yılmaz "Siz şu anda alanında uzman olan birçok kişiyi askere götürüyor ama kendisinden uzmanlık alanı ile ilgili istifade edemiyorsunuz. Örneğin bir avukata askerde evrak getir götür işi veriyorsunuz. Hâkim veya savcıyı bir komutanın emir eri ya da onun yazı işlerine bakan bir asker haline getiriyorsunuz. Ziraat mühendisine park ve bahçe işlerinde ağaç sulama görevi veriyorsunuz. İnşaat mühendisine duvar öldürtüyorsunuz. Bu durum, o insanların mesleki becerilerinin yok olmasına neden oluyor. Üniversiteyi yeni bitiren, mesleğine başlamak isteyen, alanında kariyer yapmak isteyen birini alıp askere gönderiyorsunuz. Ya da evlenecek, iş kuracak biri, askerlik engeli nedeniyle hayata atılamıyor. Psikolojisi bozuluyor. Dolayısıyla bu insanlar, askerlik dönüşü hayata sıfırdan başlamak zorunda kalıyor. Bu durum ülkemizin bir sıkıntısı. Bu nedenle zorunlu askerlik kaldırılmalı. Zaten bir savaş söz konusu olsa, o zaman herkes doğal olarak bir askerdir ve böyle olmasında da bir sorun yoktur. Madem savaşta değiliz o zaman zorunlu askerlik de olmamalıdır." diye konuştu.
"Asıl işi askerlik olmayanlar çatışmalara götürülüyor"
Asıl işi askerlik olmayanların kısa bir eğitimden sonra çatışma ortamına götürülmelerini de doğru bulmadıklarını belirten Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
"Profesyonel olmayan askerler, kısa bir dönem acemi eğitiminden geçiriliyor. Yaklaşık 3 ay sonra, her şeyi öğrenmişler gibi çatışma ortamına götürülüyorlar. Yıllardır dağda, çatışmalarla haşir neşir olmuş, bu işin yol ve yöntemini öğrenmiş silahlı örgüt mensuplarıyla, 3 ay eğitim gören bir askeri çatıştırıyorsunuz. Ya da 10 aylık askeri, 10 yıldır dağda olan örgüt mensubuyla karşı karşıya getiriyorsunuz. Dolayısıyla tezkeresine az bir zaman kalan bu insanların ölümüne neden oluyorsunuz. Ama profesyonel ordu olsa, anlattığımız bu şeyler olmayacak."
"Profesyonel ordu, polis teşkilatı gibi uzmanlaşmalıdır"
"Bize göre profesyonel ordu aynı polis teşkilatı gibi uzmanlaşmalıdır." diyen Yılmaz "Hepsi maaşlı hale getirilmelidir. Askerliğin hangi alanında ihtiyaç varsa o alana ihtiyaç kadar insan alınsın ve meslekleri bu olsun. Alanında uzman ve profesyonel olsunlar. Böylece acemilikle ilgili bir sıkıntı da kalmaz. Böylece hem tecrübeli bir orduya sahip olunacak hem de az sayıda insanla çok nitelikli bir iş ortaya çıkacak." ifadelerini kullandı.
"Hâlâ askere 'Bu memleketin asıl sahibi askerdir.' gözüyle bakılıyor"
"Zorunlu askerlik yapmayı 'vatana bağlılık' olarak değerlendirmenin yanlışlığına da dikkat çeken Yılmaz "Zorunlu askerlik yapmayı 'vatana bağlılık' olarak değerlendirmek geçmiş yüzyıllarda kalan bir uygulamaydı. Şu an profesyonelliğe doğru giden bir dünya var. Ticaretten tutun da askeri işlere kadar her alanda artık profesyonellere ihtiyaç var. Bundan dolayı bu işi, vatanı sevip sevmeme meselesi olarak değerlendirmemek gerekiyor. Her insan illa askere gidecek, orada bir yıl boyunca tekmil alacak, tekmil verecek, yatacak, sürünecek, kalkacak diye bir mantık olmamalı. Hala askere 'Bu memleketin asıl sahibi askerdir.' gözüyle bakılıyor. Madem 16 Nisan referandumuyla ve 24 Haziran seçimleriyle beraber bir sistem değişikliğine gittik, askeri vesayeti kaldırdık. Dolayısıyla askeri vesayetin uzantısı olan zorunlu askerlik de kaldırılmalıdır. Vicdani retçiler askerlik yapmak istemiyorsa yapmamalıdır. Askerlik, bir kişinin işini gücünü kurmak için önünde engelse bedelli askerlikle askerlikten muaf olabilmelidir. Ama biz diyoruz ki bedelli askerlik de tam bir çözüm değildir. Çünkü bedelli askerlikte parası olan askerlikten kurtuluyor. Parası olmayan ise gidip orada bir yılını heba ediyor, işinden gücünden oluyor. Parası olana göre hayata bir sıfır geriden başlıyor. Asıl çözüm profesyonel orduya geçiştir. Profesyonel orduya geçiş aynı zamanda memleketteki işsizlik sorununu da çözecektir. Yüz binlerce insana iş imkânı sağlanacaktır." şeklinde konuştu.
"İnsanlar için hayatı zorlaştırmamak gerekir"
Hayata erken atılmanın, toplumsal düzenle de sıkı bir ilişki içerisinde olduğuna dikkat çeken Yılmaz "Hayata başlama yaşı ortalama 20'dir. Siz profesyonel orduya geçtiğiniz zaman insanların hayata erken başlamalarına engel olmayacaksınız. Yuva kurmalarına engel olmayacaksınız. Hayata erken atılma, toplumsal düzenle de sıkı bir ilişki içerisindedir. Yani erken evlenmiş, yuvasını kurmuş gençlerin olduğu bir toplumda, fuhuş, ahlaksızlık, tecavüz ve taciz de nispeten önlenmiş olacak. Eğer siz hayatı zorlaştırırsanız, insanların yuva kurmasına engel olursanız, insanların psikolojisini bozarsanız, o zaman psikopat bir toplum oluşur." dedi.
"Bedellide ücret 10 bin, yaş 20 olmalıdır"
Bedelli askerlik ücreti konusunda da vatandaşın ödeyebileceği bir kolaylığın getirilmesi gerektiğini belirten Yılmaz "Bize göre ücret en fazla 10 bin, yaş ise 20 olmalıdır." ifadelerini kullandı.
Yılmaz sözlerini şöyle noktaladı:
"Bir de bedelli askerlik konusu adeta hükümetler için seçim rüşveti konumuna geldi. Seçimden önce gündeme getiriliyor. 'Tamam, biz bunu çıkaracağız.' deyip gençlerin oyuna talip oluyorlar. Muhalefet de iktidar da bu noktada elbirliği edip bunu seçim malzemesi olmaktan çıkarmalıdır. Birde şu asla unutulmamalıdır; vatanını sevmek, vatanına, ülkesine, insanına hizmet etmekle olur. Bu hizmet de herkesin kendi alanında, kendi mesleğiyle elinden geleni yapmasıdır. Mesleğinde profesyonel hale gelerek topluma hizmet sunmasıdır. Bana göre vatanını, memleketini seven insanlar bunlardır. Askerlik yapıp yapmama bunun ölçüsü değildir." (Mehmet Çelik-İLKHA)