TARİHTE BUGÜN / DOĞRUHABER / HABER MERKAZİ / 17 TEMMUZ

656: İslam`ın üçüncü halifesi, Peygamber Efendimiz(sav)`in damadı ve cennetle müjdelenen on kişiden biri olan Hz. Osman Mısır`dan gelen Sebe taraftarı bir gurup asi tarafından şehid edildi. Rasulullah (s.a.s.) risaletle görevlendirildiğinde Osman (r.a.) otuz dört yaşlarındaydı. O, ilk iman edenler arasındadır. Hz. Osman iman ettiği zaman, bunu duyan amcası Hakem b. Ebil-As onu sıkıca bağlayarak hapsetmiş ve eski dinine dönmezse asla serbest bırakmayacağını söylemişti. Hz. Osman (r.a.) ebediyen dininden dönmeyeceğini söyleyince, kararlılığını gören amcası onu serbest bırakmıştı. Hz. Osman Rasulullah`ın kızı Hz. Rukiyye (rha)ile evlenmişti. Müslümanların Medine`ye hicretinden sonra Bedir Savaşı esnasında hanımı Hz. Rukiyye`nin vefatının akabinde Rasulullah (s.a.s.) Hz. Osman`ı diğer kızı Ümmü Gülsüm ile evlendirdi. Rasulullah`ın (s.a.s.) iki kızıyla evlenmiş olduğu için iki nur sahibi anlamında, “Zi`n-Nureyn” lakabıyla anılır olmuştur. Hz. Osman Medine dönemi boyunca sürekli Rasulullah (s.a.s.) ile birlikte olmaya gayret gösterdi. Ashabın en zenginlerinden biri olması, onun İslam`a ve Müslümanlara herkesten çok maddî yardımda bulunmasını sağladı.

Hz. Ebubekir (r.a.) halife seçilince Osman (r.a.) ona bey`at etti. Hz. Ömer (r.a.) yaralanınca, hilafete geçecek kimsenin tayin edilmesi için altı kişiden oluşan bir şûra oluşturmuştu. Bunlar Hz. Ali, Osman, Sa`d İbn Ebi Vakkas, Abdurrahman b. Avf, Zubeyr İbn Avam ve Talha ibn Ubeydullah (r. anhum) idiler. Yapılan görüşmeler neticesinde, şûra üyelerinden dördü feragat edince görüşmeler Hz. Osman`la Hz. Ali üzerinde devam etti. Şûra başkanı Abdurrahman ibn Avf, geniş bir kamuoyu yoklaması yaptıktan sonra müslümanların bu iki kişiden birisinin halife seçilmesi üzerinde mutabık olduklarını gördü. Hz. Ali`yi çağırarak ona; Allah`ın Kitabı, Rasulünün sünneti ve Ebubekir ve Ömer`in uygulamalarına tâbi olarak hareket edip etmeyeceğini sordu. O, Allah`ın Kitabı ve Rasulünün sünnetine tam olarak uyacağı, ancak bunun dışında kendi içtihadına göre davranacağı cevabını verdi. Aynı soruyu Osman`a (r.a.) yönelttiğinde o bunu kabul etmişti. Bunun üzerine Abdurrahman ibn Avf, Hz. Osman`ı halife atadığını ilan ederek ona bey`at etti. Hz. Osman`a ikinci olarak bey`at eden kimse Hz. Ali (r.a.) olmuştur. Hz. Osman (r.a.) İslam tebliğinin girmiş olduğu yayılma sürecini aynı hızla devam ettirmeye çalıştı. O, Ermenistan, Kuzey Afrika ve Kıbrıs`ı fethetmiş, İran`daki ayaklanmaları bastırarak merkezî yönetimin nüfuzunu yeniden tesis etmiştir. Hicretin otuz beşinci yılının Zilhicce ayında Mısır`dan Medine`ye gelen asiler tarafından evinde Kur`an okuduğu bir esnada şehit edildi. Hz. Osman`ın şehit edilmesi, ümmeti büyük sıkıntılara sokacak ve bir daha kapanmayacak olan fitne kapısının açılması anlamına geliyordu.

1166: Gavsı Azam Abdulkadir-i Geylani Hazretleri vefat etti. İslâm âlimlerinin ve velilerinin büyüklerinden Hazreti Abdülkadir Geylani, 1078 yılında İran'ın Geylan şehrinde doğdu. Künyesi, Ebu Muhammed'dir. Muhyiddin, Gavs-ül-a'zam, Kutb-i Rabbani, Sultan-ul-evliya, Kutb-i a'zam gibi lâkabları vardır. Babası Ebu Salih bin Musa Cengidost'tur. Hz. Hasanın oğlu Hasan-ı Müsenna'nın oğlu Abdullah'ın soyundandır. Annesinin ismi Fatıma, lakabı Ümm-ül-hayr olup seyyidedir. Bunun için Abdülkadir Geylani, hem seyyid, hem şerifdir. Abdülkadir Geylani, Bağdat'ta vefat etti. Türbesi Bağdat'tadır. Onun için şu ibare meşhur olmuştur: "Veliler Sultanı Abdülkadir Geylani, aşk ile doğdu, kemal ile ömür sürdü ve kemal-i aşk ile Rabb'ine vasıl oldu." Abdülkadir Geylani Hazretleri, Bağdat'a geldi ve buradaki meşhur âlimlerden ders almak suretiyle hadis, fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde çok iyi yetişti. İlim tahsilini tamamlayıp yetiştikten sonra, vaaz ve ders vermeye başladı. Derslerine devam edenler arasında pek çok âlim yetişti. Abdülkadir-i Geylani, bir müddet ders verip, hak ve hakikatı anlattıktan sonra, ders ve vaaz vermeyi bıraktı. İnzivaya çekilip, yalnızlığı seçti. Sonra sahralara çıktı. Bağdat'ın Kerh harabelerinde yaşamaya başladı. Bütün vaktini ibadet, riyazet ve mücahede ile nefsinin arzu ve isteklerini yapmamak, istemediklerini yapmakla geçirmeye başladı. Devrinin ilim konusunda en büyük otoritelerinin başında gelen Abdülkadir Geylani Hazretleri, tasavvuf bilgilerini herkesin anlayacağı şekilde sundu. Ders ve fetva vermeye yirmi sekiz yaşında başladı ve bu hal altmış yaşına kadar devam etti. Tasavvuftaki yoluna onun ismine izafeten "Kadiriyye" adı verildi ve O`ndan ilim ve feyz alan binlerce öğrencisi çeşitli memleketlere giderek İslamiyeti anlattılar. Maddi ve manevi ilimlerdeki derinliği ve üzerindeki manevi lütuf ve rahmetle dinin esaslarını yeniden dirilttiği için kendine "dinin dirilticisi" anlamında "Muhyiddin" denmiştir.

1453: Fransızlar İngilizler karşısında Castillon Savaşı'nı kazandı.

1487: Şah İsmail doğdu. 1501-1524 arasında İran'a hükmeden Safevi hanedanının kurucusunun, İran'ın Sünnilikten Şiiliğe geçmesinde önemli rolü oldu. Yavuz Sultan Selim ile yaptığı savaşı kaybetmiş ve bu tarihten sonra İran, yayılmacı politikadan vazgeçmiştir.

1588: Osmanlı devrinin en büyük mimarı ve pek çok mimari yapının da sahibi Mimar Sinan öldü. Ondan sonra Osmanlı`da birçok mimar gelip geçmişse de kimse onun haklı ününe ve yaptığı eserlerin seviyesine ulaşmamıştır.

1913: Romanya-Bulgaristan savaşı başladı.

1917: TSK'nin 17.Genelkurmay Başkanı ve 12 Eylül darbesiyle Türkiye Cumhuriyeti 7.cumhurbaşkanı olan Kenan Evren, doğdu.

1929: Hükümeti devirme planı yapmakla yargılanan komünistlerin davası sonuçlandı: Dr. Hikmet (Kıvılcımlı), Hüsamettin (Özdoğu) ve Laz İsmail 4'er yıl 6'şar ay hapse mahkûm edildiler. 24 sanık çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.

1929: Sovyetler Birliği Çin'le diplomatik ilişkilerini kesti.

1936: Cumhuriyetçi Halk Cephesi koalisyonuna karşı askerlerin ayaklanması ile İspanya İç Savaşı başladı. İspanya'da, solcu Halk Cephesi'nin seçimleri kazanması üzerine Falanj Partisinin hazırladığı askeri ayaklanma patlak verdi. İspanyol Fas'ında, General Francisco Franco önderliğinde başlayan ayaklanma, kısa sürede yarımadaya yayıldı ve iç savaşa dönüştü. Üç yıl süren ve İspanya'da büyük yıkıma yol açan iç savaş, 1 Nisan1939'da milliyetçilerin zaferi ile sonlandı. Savaşın sonucunda İspanya'da Franco'nun, 1975'deki ölümüne kadar sürecek olan, diktatörlüğü dönemi başlamış oldu. Mart 1939'da Falanjistler, yarım milyon ölü-yaralı, bir milyondan fazla sürgün ve sınırsız tahribata sebep olarak ülkeye hâkim oldular. Almanlar deneyim açısından en kazançlı çıkan ülke oldu. İspanya İç Savaşı Hitler'in durumunu güçlendirdi. Fransa üçüncü bir Faşist komşuya sahip oldu. Ayrıca Akdeniz'deki bu gerginlik Hitler'in Orta Avrupa'da rahat hareket etmesini; Avusturya ile Çekoslovakya'yı ilhakını kolaylaştırdı. Ayrıca Madrid'i Berlin-Roma paktına yakınlaştırdı. 1940'da Çelik Pakt adını alacak olan üçlü dayanışmanın temelleri de atılmış oldu.

1944: Patlayıcı yüklü iki gemi Port Chicago'da çarpıştı: 320 ölü, 400 yaralı var.

1945: ABD Başkanı Harry Truman, Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin ve İngiltere Başbakanı Winston Churchill, Almanya'nın Potsdam kasabasında bir araya gelerek II. Dünya Savaşı'ndan sonra dünyanın kendi aralarında bölüşümünü belirlediler.

1958: İngiltere, Ürdün'e asker çıkardı. İsrail`i Ortadoğu`da en büyük güç haline getirmek isteyen ABD ve İngiltere bu tarihlerde buralardaki askeri hareketliliklerini artırmaya ve Ortadoğu`ya güç yığmaya başlamaları dikkatlerden kaçmıyordu.

1958: Amerika Birleşik Devletleri'nin Lübnan çıkarmasına ve İncirlik üssüne asker göndermesine karşı çıkan Sovyetler Birliği Türkiye sınırında askeri manevralara başladı. ABD`nin Ortadoğu`ya yerleşmesi için en büyük yardımcısı ve müttefiki Türkiye idi.

1992: Slovak Parlamentosu bağımsızlık ilan etti. Çekoslovakya, Çek ve Slovak cumhuriyetleri adlarıyla iki devlet oldu. Çekoslovakya Devlet Başkanı Vaclav Havel istifa etti.

1997: Genelkurmay Askeri Savcılığı, Tansu Çiller`in ‘CIA hesabına casusluk yaptığı` iddialarıyla ilgili olarak soruşturma açtı.

1998: Uluslararası Ceza Mahkemesini kuran Roma Statüsü kabul edildi.

2000: Suriye`de Beşşar Esed, ölen babası Hafız Esed'in yerine 7 yıllık bir süre için devlet başkanı olarak göreve başladı. Bu devlet başkanlığı Ortadoğu`da gelenekselleştiği üzere ömür boyu diktatörlük anlamına geliyordu.

2003: İngiliz hükümetini, savaşı meşrulaştırabilmek için, Irak'ın silahlanması konusundaki raporu şişirmekle suçlayan Savunma Bakanlığı'nın silahlanma uzmanı David Kelly gizemli şekilde ölü bulundu. İngiltere resmi makamları doğal olarak ölümün intihar sonucu meydana geldiğini duyurmuşsa da yaygın kanaat, Savunma Bakanlığının birçok sırra vakıf bu uzmanının susturulduğu yönündeydi.

2005: Endonezya hükümeti ile Açe Özgürlük Hareketi, 15 bin dolayında insanın öldüğü 30 yıllık çatışmaya son veren barış anlaşmasına vardı. Anlaşma, 15 Ağustos'ta Helsinki'de imzalandı. Bundan sonraki mücadelelerine silahsız olarak devam etme kararı alan Açe`li Gerillalar aynı zamanda tüm silahlı hareketler için de model oluşturmaya başlamış ve silahsız mücadele yöntemi tüm dünyada tartışılmaya başlanmıştı.