Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü münasebetiyle bir program düzenlendi.

Kaymakamlık, Belediye ve Müftülüğün ortaklaşa düzenlediği program, Sedat Aban Caddesi Demokrasi Meydanı'nda yapıldı. Program, kılınan akşam namazının ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Programda sinevizyon gösteriminin ardından protokol konuşmaları yapıldı.

Programda konuşan Hilvan Kaymakamı Halid Yıldız, 15 Temmuz'u unutmanın bir delalet ve bir acziyet meselesi olduğunu söyledi.

Yıldız, "15 Temmuz'u unutmamamız gerekiyor. Bu toprakların insanları olarak çok iyi yaptığımız bir şey var; o da savaşmaktır. Bunun en son örneklerini 15 Temmuz, Afrin, Zeytin Dalı'nda verdik. Sadece güvenlik güçleri ile değil sivili ile de bunu çok iyi beceriyoruz ama iyi yapamadığımız bir şey var. Bu savaşlardan sonraki algı operasyonlarına çak fazla eğiliyoruz. Bu konuda maalesef fazla iyi değiliz. Çok merhametliyiz, çok hızlı ve kolay kandırılıyoruz. 15 Temmuz sonrasında maalesef bu süreci yaşıyoruz. 15 Temmuz niçin çok önemliydi, çıkarmamız gereken ders neydi? Sadece basit bir darbe girişimi değildi." dedi.

15 Temmuz'u bu kadar önemli kılan şeyin İslam'a yapılan saldırını olduğunu söyleyen Yıldız, FETÖ'nün en az PKK kadar tehlikeli bir örgüt olduğunu ifade etti.

Yıldız, şunları söyledi: "Bu adamlar, biz Müslümanız, dediler. 40 senedir bizi bu şekilde kandırdılar. En güzel kavramlarımızı bugün elimizden almaya çalışıyorlar. Şunu kaybetmeyeceğiz. Bir Müslüman olarak; cemaat kavramı benim kavramım, himmet kavramı benim kavramım. Ben bu kavramı FETÖ'ye yedirmem. FETÖ, 'cemaat' dedi diye ben 'cemaat'imden vazgeçmem. FETÖ, 'himmet' dedi diye ben 'himmet'imden vazgeçmem. Himmet dediğin şey karşılıksız olarak Allah rızası için vermektir. Bu adamlar bunu yapıyor ve kavramlarımızı kirletiyorlar." diye konuştu.

Ardından konuşan HÜDA PAR Hilvan İlçe Başkanı Osman Göçmen, geçmiş darbelerde ilçe olarak büyük acılar yaşadıklarını ve yapılan darbelerin arkalarındaki gücün tanınması gerektiğini söyledi.

Göçmen, "Rabbimiz eğer bize feraset ve şuur verirse düşmanlarımızı hakikaten tanırsak Allah-u Teâla o fırsatı onlara vermez. Allah-u Teâla bize Kur'an- Kerim'de kimin bize dost, kimin de düşman olduğunu bize net bir şekilde bize bildiriyor. Ama biz bu süreç içerisinde düşman veya dostun kim olduğunu unutmuş göründük ki birçok sefer o dost ve müttefik olarak bildiklerimiz emperyalist güçler tarafından kendi içimizdeki bazı insanlar vasıtasıyla darbelere maruz kaldık. Bu sadece Türkiye için değil bütün Dünya Müslümanları için geçerli bir olaydır." ifadelerini kullandı.

Program yapılan ikramlar ve Türkiye geneli eş zamanlı okunan selanın ardından son buldu. (Ramazan Şefkatlı-İLKHA)