ELAZIĞ - Bilge Der Genel Sekreteri Erkan Yaman, Üniversite çıkışında kendilerini TEM görevlisi diye tanıtarak kimlik gösteren 3 kişi tarafından muhbirlik teklif edilerek tehdit edildiğini söyledi.
"Senin Her Adımından Haberdarız!"
Yaşadığı olayı İlke Haber Ajansı`na anlatan Bilge Der Genel Sekreteri Erkan Yaman, "Ben Üniversite öğrencisiyim. Bedenen mağdur olan bir arkadaşımın okula gidip gelmesinde yardımcı oluyorum. 10 Nisan Salı günü saat 17.00 sıralarında yine Üniversite çıkışı bu arkadaşımı beklerken kendilerini TEM`den geldiğini söyleyen 3kişi kimliklerini gösterip sakin bir yere gidip görüşmek istediler. Ben onlara `buyurun ne söylemek istiyorsanız burada söyleyin` dedim. Ama onlar `daha sakin bir yere gidelim` diye ısrar ettiler ve beni bir kafeye götürdüler. Kafeye gittiğimizde benle görüşme amaçlarını açıkladılar. Bilge Der, Yeni İhya Der ve İlke Eğitim Der`e gittiğimi ve bu yerlerin Hizbullah ile ilişkili olduğunu iddia ettiler. Beni lise 3`ten beri takip ettiklerini her adımımdan haberleri olduklarını söylediler. Ben de onlara Bilge Der`in genel sekreterliğini yaptığımı ve dernekte herhangi bir yasadışı yapının propagandasının yapılmadığını ve bu derneğin topluma hizmet için kurulduğunu söyledim."
"Amacımız Çürük Elmaları Temizlemektir!"
Kendisine muhbirlik teklifinde bulunduklarını anlatan Yaman, şunları söyledi: "3 TEM görevlisi bana açıkça şunları söylediler: `Biz senin derneğe gidip iyi şeyler yapmanı istiyoruz. Ancak senin devlet adamı (muhbir) olmanı istiyoruz. Sen bu derneğe gitmeye devam et sadece bize bilgi getir. Bunun karşılığında sana her türlü maddi desteği verelim. Sen mühendislik okuyorsun A sınıfı mühendis olsan 5-6 bin TL maaş alırsın ve hayatını güzel bir şekilde yaşarsın. Maddi ihtiyacın varsa sana şuan bile istediğin kadar destekte bulunuruz. Bizim amacımız bu camiadaki çürük elmaları temizlemektir. Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı gibilerini ayıklamaktır.` Tabi ben de Müslüm Gündüz olayının bir iftira ve 28 Şubat sürecinin bir tezgâhı olduğunu söyledim." ifadelerini kullandı.
"Bunları Yapmazsan Cezaevine Girersin"
Bunları yapmadığı takdirde cezaevine girmekle tahdit ettiklerini ifade eden Yaman, "Bana istediklerimizi yapmadığında güzel bir hayat yerine cezaevine girersin gibisinden laflar söylediler. Bana yasal olarak düzenlenen ve katıldığım programlardan bazı fotoğraflarımı gösterip ayrıca Hizbullah manifestosundaki birkaç maddeden ötürü cezaevine koyacaklarını söylediler. En sonunda bana telefon numaralarını verip istediğim saatte arayacaklarımı söylediler. Ben de onlara 2007`den beri beni takip ettiğinizi söylüyorsunuz. Bu süre zarfında yasadışı bir faaliyetim olsaydı zaten cezaevinde olurdum. Benim size söyleyeceğim herhangi bir şey yok. Çünkü yaptığımız faaliyetler kamuoyuna açık ve yasaldır dedim. Daha sonra beni aldıkları yere geri bıraktılar." diye konuştu.
"Yasal Hakkımızı Sonuna Kadar Arayacağız"
Konuyla ilgili görüştüğümüz Bilge Der Genel Başkanı Emrullah Şahin ise hakka ve halka hizmet için 2011 yılının Ocak ayında Bilge Der`i kurduklarını, imkânları dâhilinde halka her türlü yardımları yaptıklarını söyledi. Şahin, yasal çerçevede gerekli izinler alınarak Kutlu Doğum etkinliği Kur`an ilimleri ve meal yarışması siyer yarışması ve benzeri etkinliklerle insanlara Allah sevgisi ve Peygamber ahlakını anlatmaya çalıştık. Yaptığımız bu faaliyetler bazı şer odaklarını rahatsız etmiş olacak ki dernek müdavimlerimizi kendilerini TEM görevlisi olarak tanıtan şahıslar tarafından rahatsız edilmektedir. Bu da şunu gösteriyor ki 28 Şubat ve 12 Eylül hala devam ediyor. Biz bu tür olayları yaklaşık 1 aydır yaşıyoruz. Dernek üye ve gönüllülerimize bu tür tehdit ve şantajlarda bulunuluyor. Amaçları iftira atıp halkımızın bize olan teveccühünü kırmaktır. İhya-Der`e yapılan tezgâhın aynısını bugün Bilge Der`e de yapılacağından endişe ediyoruz. Çünkü 28 Şubat 1000 yıl sürecek sözü hala akıllardadır. Yaptığımız yasal faaliyetler polis tarafından engelleniyor.
Geçtiğimiz aylarda İmam Hatip Lisesi`nde yapmış olduğumuz Kur`an İlimleri ve Meal Sınavı yarışmasında da polisin engeliyle karşılaştık. Dernek olarak bu olay hakkında Elazığ`daki ilgili makamlara gidip yasal hakkımızı sonuna kadar arayacağız." dedi. (İLKHA)