15 Temmuz 2016'da FETÖ tarafından ABD'nin desteğiyle gerçekleştirilen ve 249 kişinin katledildiği, 2 bin 196 kişinin ise yaralandığı darbe girişiminin yıl dönümü dolayısıyla İLKHA'ya konuşan Eğitim-Bir-Sen Muş Şube Başkanı Mahir Barışan, üst aklın darbelerle bu coğrafyanın insanlarını, özellikle eğitim üzerinden biçimlendirmeye, kendine göre formatlamaya çalıştığını söyledi.
Eğitimin tarih boyunca insanoğlunun en çok önemsediği hem var olması için hem de gelişmesi için önem atfettiği en önemli kurum olduğunu belirten Barışan, üst aklın darbeler aracılığıyla A'dan Z'ye eğitimin bütün sinir uçlarına dokunduğunu söyledi.
"Öğretmeni, kendi ideolojisini anlatacak bir aygıt olarak görmüştür"
Barışan, "Üst akıl her zaman toplumları biçimlendirme uğraşısı içerisinde olmuştur. Bunun da en kolay yolu olarak da kendi ideolojisini, kendi fikriyatını başka toplumlara aşılamak için eğitimi kullanmıştır. İmparatorluk bakiyesi bu topraklarda kurulan devlette ne vakit halk iradesi yönetime gelmeye çalışsa bu talep darbeler ile biçimlendirilmeye çalışılmıştır. Yani halka; 'Sen benim belirlediğim çizgi dışına çıkamazsın.' denmiştir. Her 10 yılda bir bu ülkede vesayet kendini tahkim etme amacıyla darbeler gerçekleştirmiştir. Kendi ideolojisini kutsamak, kendi ideolojisinin devamını sağlamak amacıyla; özellikle belirlediği müfredatın devamını sağlamak amacıyla darbeler gerçekleştirmiştir. Buna göre de öğretmen yetiştirme babında A'dan Z'ye eğitimin bütün sinir uçlarına dokunmuştur. Öğretmeni, kendi ideolojisini anlatacak ve bunu dayatarak yeni neslin yetişmesini sağlayacak bir aygıt olarak görmüştür. Özellikle kendini konumlandırırken öğretmen yetiştirme üzerinde konumlandırmıştır." ifadelerini kullandı.
"28 Şubat nesilleri biçimlendirme üzerine kurgulanan bir darbe teşebbüsüdür"
28 Şubat darbesinin eğitim odaklı, nesilleri biçimlendirme, itaatkâr hale getirme üzerine kurgulanan bir darbe teşebbüsü olduğuna değinen Barışan, "Mesela 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerine baktığımız zaman tamamen toplumu biçimlendirmeye ve ideolojik çerçevede formatlama üzerine kurgulanan darbeler olduğunu görürüz. Özellikle 28 Şubat darbesi eğitim odaklı, nesilleri biçimlendirme, itaatkâr hale getirme, sorgulayan, düşünen ve eleştiren bir nesil yerine tamamen bu ideolojiyi benimseme zihniyetinde insan yetiştirme üzerine kurgulanan bir darbe teşebbüsüdür. Bunun eğitime olan olumsuz yansımalarını hala yaşıyoruz. Çünkü devlet, 28 Şubat'tan sonra eğitim üzerinden toplumunun bütün katmanlarına ulaştı. Özellikle kesintisiz eğitimle beraber istediği nesli yetiştirme babında başarıya da bulaştı." dedi.
"En sert tepkiyi göstermemiz gerekirdi"
Emperyalist ülkelere gereken cevabın verilmesi için onlar güçlü olunması gerektiğini belirten Barışan sözlerine şöyle devam etti:
"Emperyalizmin oyunları bu coğrafyada hiçbir zaman bitmemiştir. Coğrafyaya baktığımız zaman 1876 yılından itibaren Sultan Abdülaziz'i de devirerek bu coğrafyaya ayak basmıştır. Bu coğrafyayı kendi emelleri doğrultusunda dizayn etmeye çalışmıştır. Bunun içinde ülkede darbeler gerçekleştirmiştir. Bu yönüyle baktığımızda aslında bunlara karşı en sert tepkiyi göstermemiz gerekir. Fakat uluslararası konjektör belli. Sizin, bu yüzyıldaki imkânlarınız ve donanımlarınız ortada. İyi bir mukabelede bulunabilmeniz için en az onun kadar siyasi, askeri ve özellikle ekonomik anlamda güçlü olmalısınız. Onun muadili olmalısınız ki çok sert bir tepki verebilesiniz."
"FETÖ emperyalizme insan odaklı bir hizmet anlayışıyla hareket etti"
Cemaatlerin sadece devlete ve vatana iyi insan yetiştirme üzerine kurgulanan bir hizmet anlayışını benimsediğini ancak FETÖ'nün kendisini ortaya çıkaran ve kendisine hamilik yapan emperyalizme insan yetiştirme odaklı bir hizmet anlayışıyla hareket ettiğini söyleyen Barışan, "Üst akıl bu coğrafyanın insanını biçimlendirmeye, formatlamaya çalışmıştır. Bunu bazen eli silahlı olanlar ile yapmıştır bazen de en son yaşadığımız 15 Temmuz'da olduğu gibi bu coğrafyanın manevi dinamiklerini kullanan bir örgüt eli ile yapmaya çalışmıştır. FETÖ terör örgütü ülke ve millete insan yetiştirmekten çok kendisini ortaya çıkaran ve kendisine hamilik yapan emperyalizme ve onun uşaklarına insan yetiştirme odaklı bir hizmet anlayışıyla hareket etmiştir." şeklinde konuştu. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)