Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Srebrenitsa insanlık vicdanına sürülmüş kara bir lekedir. 20. yüzyılın son çeyreğinde, bu büyük trajediye göz yuman, hareketsiz kalan ve bu insanlık suçunu kolaylaştıran herkes tarih önünde en az asli failler kadar sorumludur." dedi.

Gül, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa'da yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen Srebrenitsa soykırımının 23. yılında, Potoçari'deki eski akü fabrikasında düzenlenen anma töreninde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileten Gül, "Tarihe kapkara bir leke olarak geçen Srebrenitsa soykırımının 23. yıl dönümünde şehitlerimizin kederli ailelerine bir kez daha en içten taziyelerimi sunuyorum." dedi.

Bosna Hersek ve Türkiye'nin ortak tarih ve ruh coğrafyasının çocukları olduğunu vurgulayan Gül, "Yüreğimizin bir köşesi İstanbul ise diğer köşesi Bosna'dır, Srebrenitsa'dır. Türkiye ve Türk milleti, ortak tarih ve ortak kimlik şuuruyla her zaman kardeşlerinin yanında olmuştur." ifadelerini kullandı.

Gül, Türkiye'nin Bosna Hersekli kardeşlerinin yanında olmaya, onların acı ve sevinçlerini, keder ve mutluluklarını paylaşmaya devam edeceğini kaydederek, şöyle devam etti:

"Aradan geçen 23 yıla rağmen Srebrenitsa soykırımının acısı yüreklerimizde tazeliğini koruyor. Uluslararası mahkeme kararıyla tasdik olunan soykırım esnasında Boşnak kardeşlerimizin çektiği tarifsiz acıyı ruhlarımızda hissediyoruz. Bu insanlık suçunu Türkiye Cumhuriyeti adına en kuvvetli ifadelerle lanetliyorum."

Soykırımın üzerinden 23 yıl geçmesine rağmen akıbetleri meçhul ve bir mezar taşı bile bulunmayan kurbanlar olduğuna dikkati çeken Gül, bugünkü cenaze töreniyle soykırımın 35 kurbanının daha toprağa verileceğini hatırlattı.

-"Srebrenitsa insanlık vicdanına sürülmüş kara bir lekedir"

Gül, bugün bir mezar taşına kavuşacak şehitleri ebedi istirahatgahlarına uğurlamak için Srebrenitsa'da bulunduğunu belirterek, "Srebrenitsa insanlık vicdanına sürülmüş kara bir lekedir. 20. yüzyılın son çeyreğinde, bu büyük trajediye göz yuman, hareketsiz kalan ve bu insanlık suçunu kolaylaştıran herkes tarih önünde en az asli failler kadar sorumludur." dedi.

Gücün hukukundan beslenen siyasi tahakküm hevesinin barış ve huzuru getirmediğini vurgulayan Gül, "Ayrılıkları derinleştirmek, kardeş kavgalarını körüklemek, nefreti ve etnik ayrımcılığı kızıştırmak insanlığa büyük acılar yaşattı, büyük bedeller ödetti." ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanı Gül, Srebrenitsa gibi benzer acıları önlemenin bir görev olduğunu söyleyerek, "Bir daha asla, sözünü parlak bir slogan olmaktan çıkarıp güven veren bir gerçeğe dönüştürmek için alacağımız uzunca bir yol var. Bunun için küresel ölçekte adaletin, ahlakın ve barışın ışığını tutuşturmak zorundayız." diye konuştu.

Bosna Hersek'in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzetbegoviç'i de rahmetle andığını dile getiren Gül, Aliya'nın "Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın çünkü unutulan soykırım tekrarlanır." sözlerini anımsattı.

Gül, savaşın kaçınılmaz olduğu durumlarda da bir hukuku, ahlakı ve ölçüsü olduğuna işaret ederek, "Silahını teslim etmiş, canını ve namusunu uluslararası topluma emanet etmiş masum sivillerin Birleşmiş Milletler'in (BM) gözetiminde Avrupa ülkelerinin gözünün önünde katledilmesi, savaş ve çatışma kavramlarıyla bile izah edilemeyecek bir insanlık suçudur." dedi.

Genç, yaşlı ve bebeklerin öldürüldüğü Sebrenitsa soykırımını "insanlığın büyük utancı" olarak nitelendiren Gül, Srebrenitsa'nın insanlığın yitip gittiği bir yer ancak aynı zamanda insanlık onurunun yeniden yeşereceği bir şehir olduğunu vurguladı.

Gül, merhum Aliya'nın "Bizi toprağa gömdüler fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı." sözünü hatırlatarak, "Bosna ve Srebrenitsa insanlık değerlerinin göğe ereceği bir coğrafya olacak. Srebrenitsa dostluğun, barışın, kardeşliğin, dayanışmanın adeta gümüş gibi parladığı bir yer olacak." diye konuştu.

- "Bosna'nın istikrarı Balkanlar, Avrupa ve tüm dünya için zaruridir"

Türkiye'nin Balkan coğrafyasındaki çalışmalarına devam edeceğini aktaran Gül, "Duamızla ve desteğimizle 81 milyonluk Türkiye olarak Bosnalı kardeşlerimizin yanında yer alacağız. Tarihteki acıların tekrarlanmaması için nefret, hamaset ve etnik ayrımcılıkla birlikte mücadele edeceğiz. Barış içinde bir arada yaşamayı teşvik edeceğiz." dedi.

Gül, tarihin acı sayfalarından ders çıkarılması ve aydınlık bir gelecek için tohumlar ekilmesi adına birçok adım atıldığının ve atılmaya devam edilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Ülke içindeki her bölgenin istikrarı Bosna Hersek için, Bosna Hersek'in istikrarı ise Balkanlar başta olmak üzere Avrupa ve tüm dünya için zaruridir." değerlendirmesinde bulundu.

Bosna Hersek'teki daimi barışı sağlamanın ortak sorumluluk olduğunu kaydeden Gül, "Bosna Hersek çok etnikli, kültürlü ve dinli sosyal dokusuyla Avrupa'da model ülke olma potansiyeline sahiptir. Bunun için geçmişle hesaplaşmayı bırakıp geleceğe bakmak, bölge insanına iş, aş ve gelecek umudu sağlamak zorundayız." ifadelerini kullandı.

Ziraat Bankasının Bosna Hersek geneli ve Srebrenitsa'da da istihdam yaratıcı tesisler kurulmasını desteklediğini anımsatan Gül, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından yürütülen projelerin de ülke kalkınmasına katkı sağladığını aktardı.

Gül, Bosna Hersek'in zor günlerini geride bırakarak güçlü ve müreffeh bir ülke olarak yüzünü geleceğe çevireceğini belirterek, "Türkiye her zaman ve koşulda Bosna Hersek'in yanında olmuştur. Bundan sonra da olmaya devam edecektir. Bu vesileyle şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyor, onları saygıyla anıyorum. Onları hiçbir zaman unutmayacağız, unutturmayacağız." dedi.

Gül'e Potoçari'deki temaslarında AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop, AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, AK Parti Denizli Milletvekili Ahmet Yıldız, AK Parti Ankara Milletvekili Asuman Erdoğan ve AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız da eşlik etti.