Usseen yoldayken, sosyal medyanın gücüne inanan insanlar duruma el koydu. Ümit Sönmez, Nevzat Çiçek, Abdurahman Dilipak, Gülden Sönmez, İbrahim Karagöl,Nuh Albayrak başta olmak üzere bir çok insan bu haksız iadenin durdurulması noktasında twitler atmaya başladı. Atılan twitler duyarlı herkes tarafından retweet edilerek paylaşıldı.
Bir taraftan Mazlumder adına dosyayı takip eden Halim Yılmaz ve Buhari Çetinkaya ile temaslar kurulup alınan bilgiler twitter üzerinden paylaşıldı. Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak’ın Başbakan Erdoğan’ın uçağında olması, diğer taraftan ise İbrahim Karagöl’ün Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala’ya ulaşması neticesinde Usseen uçaktan indirildi ve iade edilmekten kurtuldu. Türkiye, bir ay önce aynı şekilde iade ettiği başka bir Kazak vatandaşındaki hatayı bu sefer yapmadı. Mısır’da iktidar deviren sosyal medya, Türkiye’de bir insanın hayatının kurtarılmasına vesile oldu.
Usseen’in kurtarılması noktasında olayların başından itibaren özellikle İHH Başkanı Bülent Yıldırım ve Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal’ın çabası gerçekten muhteşemdi.
Usseen şimdi Kumkapı’da, avukatları mahkeme evraklarını ilgili bakanlığa yolladılar ve durumunu netleştirmeye çalışıyorlar.
Tv Net Ana Haber Sunucusu Veyis Ateş, bugün söz konusu gelişmeyi “Twitter adamı ipten alır” başlığıyla kaleme aldı. İşte o yazı:
“Twitter adamı ipten alır
Anlatacağım hikâyede aksiyon, dram, gerilim hepsi mevcut.
Dinlerken bile insan yerinde duramıyor.
“Film gibi yani…”
Hikâyenin ana fikri twitter gücü.
Film, pardon yazı başlıyor.
Esas oğlan Hüseyin...
Yabancı uyruklu; Kazakistanlı.
Yirmili yaşlarda…
Türkiye’de mülteci olarak yaşıyor.
İltica sebebi, ülkesinde idamla yargılanıyor olması.
İdamla yargılanma gerekçesi ise, "İslami faaliyetler."
Kazakistan, Hüseyin`in iadesini istiyor.
Ussen, gitmek istemiyor.
Çünkü, giden gelmiyor!
Türkiye mahkemesi, işkence ve idam riski nedeniyle Hüseyin’in iadesinin reddine karar veriyor.
İşte ne oluyorsa bundan sonra oluyor ve işin aksiyon kısmı burada başlıyor.
Mahkemenin bu kararına rağmen Hüseyin, Kazakistan’a iade edilmek üzere Atatürk Havalimanı’na götürülüyor.
Hüseyin’in avukatı Tv Net programcılarından Ümit Sönmez’i arıyor.
Ümit, başlıyor twitter yağdırmaya…
“Kazak genç mahkeme kararına rağmen ölüme gönderiliyor. Uçak 40 dk. Sonra kalkacak. Lütfen bir şeyler yapalım.”
Ümit’in twittleri, TV Net Genel Yayın Yönetmeni ve Yenişafak Yazarı İbrahim Karagül’ün de dikkatini çekiyor.
Karagül, işin aslını öğrendikten sonra o da başlıyor twitter trafiğine…
Ümit Sönmez, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin gezisinden dönen Türkiye Gazetesi Genel Yayın YönetmeniNuh Albayrak’ın kısa bir süre önce “Kazakistan semalarındayız” şeklinde bir mesajını hatırlayarak, Nuh Albayrak’a da bir twitter atıyor.
Nuh Albayrak konuyu uçaktaki yetkililere iletiyor.
Twitter`da bu yazışmalar olurken Kazakistanlı genç “bilinmeyene” gitmek üzere polis nezaretinde uçağa bindiriliyor ve uçağın kalkmasını bekliyor.
Kapılar kapanıyor, güvenlik uyarıları yapılıyor, uçak taxi pozisyonunda uçuş sırasına girmeye hazırlanıyor.
Ve…
Mutlu son!
Kaptan uçağı durduruyor, kapılar açılıyor ve Hüseyin, idam sehpasının merdivenlerine çıkmak yerine uçağın merdivenlerinden yere, hayata iniyor.
Yani...
Ümit Sönmez, İbrahim Karagül, Nuh Albayrak, Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ve daha onlarca duyarlı insan, Hüseyin`in hayata tutunan "eli" oluyor.
Hüseyin şimdi Yabancılar Şube’de.
Avukatının verdiği bilgiye göre kısa bir zamanda serbest kalacak; çünkü ortada “kapı gibi” mahkeme kararı var.
Kazakistanlı gencin suçu neydi?
Giderse ne olurdu?
Mahkeme kararına rağmen Hüseyin’i havalimanına kim, kimler, neden götürdü?
Bunlar bahsi diğer.
Dikkat çekmek istediğim nokta şu:
Karadaki Ümit Sönmez ve İbrahim Karagül yaklaşık dört bin km. uzakta “havadaki” yetkililere twitleriyle ulaşıyor; havadakiler, “yerle gök arasında kalmış” bir gencin hayatını kurtarıyor.
Ve bu müthiş hikâyenin fitilini twitter ateşliyor.
Demek ki neymiş!
“Yaw bu twitter boş-beleş iş” dememeliymiş, icabında twetter adamı ipten alırmış.”