KONYA - Program Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Din Kültürü Bölüm Başkanı Prof. Dr İbrahim Coşkun açılış konuşması yaptı.

 

Coşkun, "Şimdiye kadar andığımız Peygamber Efendimizin hayatı, artık anlamaya dönüştü. Biz de bu kutlu çalışma ile ilgili böyle bir program düzenlemeye karar verdik Rabbim kabul eder inşallah. Siz gençler Peygamberlerin varisleri konumundasınız onun için Peygamberleri ve sahabeleri çok iyi anlamanız gerekir. Çünkü risalet misyonu hep devam edecek" dedi.

 

Sinevizyon gösteriminden sonra Muhammed Emin Yıldırım hocanın konuşması ile program devam etti.

 

Biz Menkıbeleri Uyumak İçin Dinlemeyiz Uyanmak İçin Dinliyoruz
"Sizler hepiniz ilim ehli olmak için buradasınız. Biz menkıbeleri uyumak için dinlemeyiz uyanmak için dinliyoruz" diyen Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben bu zamanın sahabesi nasıl olurum, sorusunu kendimize sormamız gerekir. Acaba ne yapabilirim ki, onlar gibi olurum. Eğer siz sahabe gibi yaşarsanız, sahabe ile aynı zamanı aynı mekanı paylaşmasanız bile Allah Resulü sizden memnun olur ve sizi sever.

 

Peygamberi Görmeden Sahabe Olabilmek
Bizler ne yapacağız ki Peygamber görmeden sahabi olabileceğiz. Peygamber efendimiz bize sahabi olmanın formülünü verip öyle aramızdan ayrıldı. Biz bunu 5 ayrı başlıkla anlatacağız inşallah.

 

1 -Kifayet miktarı ilim
2 -Güçlü bir irade
3 -Kuran-i bir ahlak
4 -Büyük bir emel
5 -Zorluklara karşı sabır

Peygamber efendimizin hayatına baktığımızda sahabeleri yetiştirme metoduna bakarsak bu başlıkları tek tek göreceğiz."

 

Sahabi Amel Etmeyeceği Bilginin Arkasında Durmazdı
En büyük derdimizden bir tanesinin de olan amel etmediğimiz bilginin arkasında durmamız olduğunu belirten Yıldırım; "Sahabe amel etmeyeceği bilginin arkasında durmuyordu asla. Öğrendiğimizi yaşayamıyorsak bilginin hiçbir faydası yoktur. Sahabeler belki de bizim kadar bilgi sahabi, değildi ama onlar bildiği bilgiyi harfi harfine yaşamına tatbik ederdi. Baktığımızda on bin sahabi geldiği rivayet edilir fakat bu sahabelerden fetva verecek merciden on yedi ve en fazla da yüz taneyi bulur" dedi.

 

Eğer Kötülüklere Karşı Ehad Diyorsak Bizler Bilal Oluruz
Peygamber efendimizin Hira Dağı'nda tefekkür ederek iradesini güçlendirdiğini ifade eden Yıldırım, "İradesinin hakkını verecek ki dağların bile çekindiği o ağır yükü alabilsin. Mesela bizler sabah namazının farz olduğunu biliyoruz ama yorganı başımıza geçiriyoruz. Harama bakmanın günah olduğunu biliyoruz ama yine de bakıyoruz. Çünkü bizler irademizi güçlendiremedik. İradenin hakkını vermeden tebliğ etmeye kalkıştık. Ve anlatıyoruz ama fayda vermiyor. Sahabe yürekten Allah diyordu ve karşıdakilerin yüreğine Allah sevgisi giriyordu. Bugün de Bilal var Umeyye Bin Halef var ve bugün de kızgın çöller var. Evet çoğu kez Hz. Bilal'in yerinde olmayı isteriz. Eğer bizler TV'de çıkan kötü bir şeyi gördüğümüzde Ehad diyebiliyorsak bizler Bilal oluruz eğer okulda kötü bayanlardan gözlerimizi sakındırıp Ehad diyorsak bizler Bilal oluruz" diye sözlerine son verdi. (M.Enes İmir - İLKHA)