28 Şubat post-modern darbesi yapıldığında Genelkurmay Başkanı koltuğunda İsmail Hakkı Karadayı oturuyordu. Hakkında gözaltı kararı çıkartılan Çevik Bir, Erol Özkasnak ve Güven Erkaya dönemin en önemli komutanları olarak öne çıkmıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı`nca yürütülen soruşturma kapsamında Ankara, İstanbul, Niğde,Çanakkale ve Eskişehir`de asker kökenli oldukları belirtilen 30`un üstünde kişi gözaltına alındı.

Gözaltılar arasında emekli generaller Çevik Bir, Erol Özkasnak, Abdullah Kılıçarslan ve İdris Koralp de bulunuyor.

ÇEVİK BİR (DÖNEMİN GENELKURMAY 2. BAŞKANI)

28 Şubat post-modern darbesinin en önemli komutanları arasında Çevik Bir ön plana çıkıyor. 28 Şubat sürecinde Genelkurmay 2. Başkanlığı görevinde olan Bir`in, bu süreçte yargıya Genelkurmay Başkanı adına talimatlar gönderdiği, ordu içinde faaliyet gösteren `Batı Çalışma Grubu`nun başında olduğu iddia ediliyordu. Bir, daha sonra 1. Ordu Komutanlığı`na atandı.

"BALANS AYARI"

28 Şubat`ın akıllara kazınan sözlerinden biri Çevik Bir`e aitti. Bir, Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu`nun `Bin yıl sürer" dediği 28 Şubat sürecinde tankların Sincan`dan geçmesini "Demokrasiye balans ayarı yaptık" şeklinde değerlendirmişti.

KENAN EVRENİN YAVERİ

12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren`in yaverliği görevinde de bulunan Çevik Bir, uzun süre Somali`de görev yaptı.Mark Bowden`ın Somali operasyonu için referans olan, daha sonra filmi de çekilen Black Hawk Down kitabında da adı geçen Bir, Somali`den döndükten sonra 28 Şubat`ta, yardımcısı olduğu Genelkurmay Başkanı`nın bile önüne geçerek hükümet yıktıracak, gazetelere manşet attıracak gücü bulabildi.

İSRAİL`LE GÜÇLÜ İLİŞKİLERİ VAR

İsrail`e sayısız ziyaretlerde bulunan, görevde olduğu dönemlerde İsrail`den de sık sık ziyaret edilen bir isim oldu Çevik Bir. İsrail`le yapılan birçok anlaşmanın mimarıdır Bir. İsrail`le yapılan bir anlaşmadan sonra "Şu an tarihî bir an yaşıyoruz. Bölgedeki şartlar iki ülkenin kaçınılmaz işbirliğini dikte ettirmektedir..." demişti.

Radikal Yazarı Avni Özgürel, 2009`da yazdığı bir yazıda isim vermeden Çevik Bir`in görevde olduğu dönemde İsrailli yetkililere Genelkurmay`ın bilgisayarlarından mail yoluyla raporlar gönderdiğini iddia etmişti.

Avni Özgürel`in yazısından ilgili bölüm şöyleydi: 

"Söz konusu kişinin bir dönem zirvesinde çalıştığı kurumun bilgisayar güvenliği konusunda ne durumda olduğunu yukarda yazdım. Ama o dönemde önemli ve sadece kurumun `bir numara`sının bilgisi dahilinde bir tedbiri uygulaya geldiğini söylemem gerek... Tedbir şuydu: Akşamları herkes kurum dışına çıktıktan sonra bilgi işlem birimi elemanları istihbarat personeliyle birlikte bütün bilgisayarlarda kimin hangi dosyalar üzerinde çalıştığını kontrol edip ister kayıtlı ister silinmiş olsun, mutadın dışında bir şey gördüklerinde bunu ertesi sabah `bir numara`nın önüne koyuyorlardı. İstisnasız bütün personeli kapsayan izlemeye kahramanımızın bilgisayarı da tabiydi elbette. Bir akşam elemanlar `İkinci Adam`ın bilgisayarında mailleri kontrol ederken Ortadoğu ülkelerinden birinin en üst düzey askeri yetkilisiyle yazışmaya rastladılar:

KÖŞK`E ÇIKACAĞIM

Benim bu Ağustosta İstanbul`a gitmem söz konusu. Aksi halde Ankara`ya işin başına gelmem mümkün değil. Sonrasında büyük kulis dönecek haliyle. Ertesi sene emekli de edebilirler. İki ihtimale göre planımı yaptım. Şayet emekli ederlerse cumhurbaşkanı olmayı düşünüyorum...

DEPREM RESTİ SONU OLDU

Hikâye şöyle sonlandı: Kahramanımız beklendiği gibi ve teamüle uygun olarak İstanbul`a gitti. Bir numara ve onun destek aldığı diğer önemli kişiler `Bundan kurtulmamız lazım` dediler ve onu emekliye sevk etmeye karar verdiler. Ancak tam bu sırada merkez üssü Adapazarı olan deprem İstanbul`u da vurdu... Onbinlerce insan enkaz altında yardım beklerken bir zamanlar kurumunun göz bebeği olan kişi `fırsat bu fırsat` diyerek Ankara`ya sıkıyönetim ilanı için şantaj yapıyor `Sıkıyönetim ilan edin kurtarayım İstanbul`u` diyordu. Dediği yapılsa olağanüstü halin gereği olarak hakkındaki emeklik kararı yürürlükten kalkacak önü bir daha engellenemeyecek şekilde açılacaktı. Köşeye sıkışmıştı `Bir numara` ama kısa bir tereddütün ardından resti görmeye karar verdi. Kahramanımızın emeklilik tebligatı yazılıp zarflandı ve görevi devralacak kişinin eline verilip yollandı...

Cumhurbaşkanı olmayı denedi... Sonra ödüller aldığı ülkelerin himayesinde hiçbir şart altında üzerine gelinmeyeceği güvencesiyle köşesine çekildi..."

İŞKENCECİ ÇEVİK BİR

Faruk Bildirici `Siluetini Sevdiğimin Türkiyesi` kitabında Çevik Bir`in Türkiye İnsan Hakları Vakfı kurucusu Yavuz Önen`e yaptığı işkenceyi şöyle anlatıyor:

"Başını kaldırıp yüzüne baktı. Tek yaptığı, subayın yüz çizgilerini belleğine iyice kazımaktı. Sonra işkence başladı. Dört gün direndi. Ta ki, eşinin de oraya getirileceği söylenene kadar. Yeni doğum yapan eşinin oraya getirilmesini göze alamazdı, imzaladı ve işkence bitti. Birkaç yıl sonra Ankara caddelerinde bir kez daha karşılaştı o subayla. Adının Çevik Bir olduğunu o gün öğrendi. Bir daha hiç unutmadı."

İSMAİL HAKKI KARADAYI (DÖNEMİN GENELKURMAY BAŞKANI)

28 Şubat sürecinde Genelkurmay Başkanlığı koltuğunda oturan Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, bu göreve 30 Ağustos 1994`te gelmişti. 28 Şubat post-modern darbesi olduktan sonra Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı`nın dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel`le işbirliği yaparak, Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir`in planladığı iddia edilen askeri darbeyi engellediği iddia edilmişti. Yine basında yer alan ses kasetlerinde 2007 yılında İsmail Hakkı Karadayı`nın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu`yu etkileyerek demokratik süreci engellediği savunulmuştu. 30 Ağustos 1998`de yaş haddinden Genelkurmay Başkanlığı`ndan ayrılan İsmail Hakkı Karadayı, Encümen-i Danış üyesi. 1932 Çankırı doğumlu olan İsmail Hakkı Karadayı, 1951 yılında Kara Harp Okulu`nda, 1953`te Uçaksavar Okulu`nda mezun oldu. Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, 1994`te Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturmadan önce bir yıl Kara Kuvvetleri Komutanlığı yaptı.

EROL ÖZKASNAK (DÖNEMİN GENELKURMAY GENEL SEKRETERİ)

Emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri. 2000 yılında kadro yetersizliğinden emekli olana dek 28 Şubat konuşmalarında sürekli adı geçti. Özkasnak, "Post-modern darbe olmasaydı, 1999 seçimlerinde bu netice alınamazdı" sözleriyle de gündeme gelmiş, bir komutanın 28 Şubat`a post-modern olarak tanımladığının altı çizilmiş ve Özkasnak da bu tanımı doğrulamıştı.

Özkasnak ayrıca, "28 Şubat bir kriz yönetimidir. Kriz yönetiminin amacı; savaş veya bir çatışmaya girmeden isteklerinizi karşı tarafa kabul ettirmektir. Bu amaç hasıl oldu, yani kriz yönetimi başarı ile idare edildi" demişti.

GÜVEN ERKAYA (DÖNEMİN DENİZ KUVVETLER KOMUTANI)

Oramiral Güven Erkaya, 28 Şubat döneminde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevini yürütüyordu. Güven Erkaya, 1996 Ağustos ayında yapılan MGK toplantısında, "Aşırı dinci akımların devletin geleceği konusunda tehlike oluşturduğunu düşünüyorum. Ve bunun üzerinde görüşme açılmasını istiyorum" diyerek 28 Şubat geleceğinin ilk işaretlerini vermişti. Güven Erkaya, bu isteğini Aralık 1996 MGK toplantısında yine gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bu isteğe cevap vermedi. Erkaya, Ocak 1997`deki toplantıda, "Görüyorum ki MGK gündeminde bu konu hala yok. İzninizle bir hususu vurgulamak istiyorum. Aşırı dinci akımlar bugün Türkiye`nin en önemli ve birinci öncelikli sorunu haline gelmiştir" dedi. Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya`nın bu talebi 28 Şubat 1997`de MGK`nın gündemine alındı. 1938 yılında Manisa`nın Salihli ilçesinde doğan Güven Erkaya, 1959`da Harp Okulu`ndan asteğmen olarak mezun oldu. Güven Erkaya 1988-1992 yılları arasında koramiral, 1992-1997 yılları arasında oramiral rütbesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri`nde hizmet gördü. Güven Erkaya 24 Haziran 2000 yılında hayatını kaybetti.

HÜSEYİN KIVRIKOĞLU (DÖNEMİN KARA KUVVETLERİ KOMUTANI)

28 Şubat post-modern darbesinin sembolü haline gelen "Bin yıl sürer" sözü dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hüseyin Kıvrıkoğlu`na ait. Kıvrıkoğlu, 28 Şubat`tan sonra İsmail Hakkı Karadayı`nın yerine Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturdu. 1934 yılında Bilecik`te doğan Hüseyin Kıvrıkloğlu, 1957 yılında Topçu Okulu`nu bitirdi. 1990-93 yıllarında 5. Kolordu Komutanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarlığı görevlerini yürüten Hüseyin Kıvrıkoğlu, 1996 yılına kadar NATO Güneydoğu Avrupa Müttefik Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevini sürdürdü. 1996-1997 yıllarında İstanbul`da bulunan 1. Ordu Komutanlığı`nı üstlendi. Genelkurmay Başkanlığı görevine getirilmeden önce 1997-1998 yıllarında Kara Kuvvetleri Komutanlığı yaptı. Hüseyin Kıvrıkoğlu, Genelkurmay Başkanlığı görevini 2002 yılında bıraktı.

EMEKLİ KORGENERAL ABDULLAH KILIÇARSLAN

Emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan, dönemin komuta kademesine yer alan bir isim. 2003`te yapıldığı iddia edilen `Balyoz` semineriyle de gündeme gelmişti. O dönem Özel Kuvvetler Komutanlığı Seferberlik ve Tetkik Kurulu Daire Başkanı olarak görev yapan Kılıçarslan, 2003 yılında 11 Türk askerinin başına ABD askerlerince çuval geçirilen `Süleymaniye Baskını` sırasında Özel Kuvvetler Komutan Yardımcısıydı. Kılıçarslan, MHP`den milletvekili adaylığıyla da gündeme gelmişti.

dünyabülteni