KASTAMONU - Yüz ölçümünün yaklaşık yüzde 65'i ormanlarla kaplı olan Kastamonu'nun birçok yerinde ormanlarda çalışan işçiler, geçimlerini sağlayabilmek için gün boyu tomruklar arasında alın terlerinin karşılığını almak için mesai yapıyor.
Araç ilçesine bağlı Çubukludere köyünde geçimlerini ormancılıkla sağlayan köylüler, günün ilk ışıklarıyla mesailerine başlıyor.
Orman İşletme Müdürlüğüne ait üretim sahalarının yolunu tutan işçiler yazın sıcaktan, kışın ise soğuktan korunmak için kendilerince yöntemler geliştiriyor.
Ormancılar tarafından çeşitli dönemlerde işaretlenen ağaçları motorlu testere ile kesen işçiler, bir yandan da kuruyan dalları temizleyerek ormanın kendini yenilemesine katkı sağlıyor.
Kestikleri tomrukları bazen elleriyle bazen de traktörlerle yol kenarlarına istifleyen orman köylülerinin işi burada sona eriyor.
Bu aşamadan sonra tomrukları alan firmanın işçileri devreye giriyor. Yol kenarına istiflenen tomruklar işçiler tarafından kamyon ve tırlara yüklenerek işleneceği yerlere taşınıyor.
Dinlenme saatlerinde evden getirdikleri yemekleri yiyen işçiler, çalışırken bazen sıcakla, bazen soğukla, bazen de vahşi hayvanlarla mücadele etmek zorunda kalabiliyor.
"Bedenen yoruluyoruz ama doğanın nimetlerinden de faydalanıyoruz"
Çubukludere Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Adnan Kapucu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karaçam, köknar, sarıçam ve meşe gibi orman ürünlerinden kesim yaptıklarını söyledi.
Mesailerinin sabah erken saatlerde başladığını belirten Kapucu, Orman Bölge Müdürlüğünün numaralandırdığı ağaçları tespit edip iş güvenliğini aldıktan sonra çalıştıklarını anlattı.
İşlerinin oldukça zor olduğuna işaret eden Kapucu, "Motorlu testere olsun, kamyonla olsun, traktörle olsun, zor ve tehlikeli işler yapıyoruz. Ormanda doğayla iç içe hayat mücadelesi veriyoruz. Doğada olmak çok güzel. Belki bedenen çok yoruluyoruz ama doğanın nimetlerinden de faydalanıyoruz. Şehir ve oradaki geçim şartları bize zor geliyor. Bu yaşam bizim için vazgeçilmez." ifadesini kullandı.
Bölgede tarım ve hayvancılığın çok az olduğunu, köylerin sürekli göç verdiğini dile getiren Kapucu, "Genç nüfus yok. Kalanlar da orman işiyle geçimini sağlıyor. Biz de ailece ormanda tomruk işi yapıyoruz." dedi.
Yaban hayvanlarıyla iç içeler
Kapucu, yaban hayvanlarına da çok sık rastladıklarına dikkati çekerek, "Bazen yaban hayvanlarının yanımıza kadar geldiği oluyor. Ayı, kurt, domuz, ceylan, tavşan ya da benzer hayvanları bir anda yanımızda görebiliyoruz. Vahşi olanları ilk gördüğümüzde irkiliyoruz. Bir gün sabah erken saatlerdi. Kurtla karşı karşıya geldik. Birbirimizi görünce ikimiz de farklı yönlere doğru kaçtık." diye konuştu.
Orman işçisi Mustafa Bekiroğlu da hazırlanan tomrukları kamyona yüklediklerini belirterek, "Düzgün yüklemezsek orman yolunda devrilip bütün emek boşa gider. Günde 15-20 ton odun yüklüyoruz. Yazın değil ama kışın çok zor oluyor. Soğuk ve çamur etkiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Orman ürünlerinin nakliyesini yapan aracı firmanın sahibi Hakkı Yüksel ise yaklaşık 20 yıldır ormanlardan ihale ile ağaç ve tomruk aldığını söyledi.
Orman işinin uzun soluklu olduğunu vurgulayan Yüksel, şunları kaydetti:
"Ormandan aldığımız mühürlenmiş dikili ağaçların kesimini yaptırıyoruz. Kesim sahalarındaki üretim aşamasından fabrikaya nakline kadar meşakkatli bir süreç geçiyor. Makine kullanıyoruz ama işimizin yüzde 70'i insan gücüyle yapılıyor. Zor bir süreç olduğu için işçilerimiz sorunsuz şekilde mesailerini tamamlasın diye elimizden geleni yapıyoruz. Zorluğun farkındayız ve bunu hep birlikte aşmaya çalışıyoruz."