Yaz ayının gelmesiyle Van'ı eksine alan sıcaklılardan korunmanın yollarını İLKHA mikrofonuna anlatan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Van Eğitim Araştırma Hastanesi (SBÜ) uzmanları, vatandaşların tuzlu yiyeceklerden uzak durmasını ve bolca sıvı tüketilmesini önerdi.

"Kronik hastalıkları olanlar dikkat"

Güneş ışınlarının Kronik hastalıklar üzerinde ki etkisinin tehlikeli olduğuna dikkat çeken Dr. Ömer Düzen, hem çocukların hem de yaşlıların sıcaklık konusunda hassas gruba girdiğini söyledi.

Düzen, "Kronik hastalığı olanlar özellikle Van bölgesi serin bir bölge olmakla birlikte, Van gölünün etkisiyle nem oranı yüksek olduğu için sıcaktan etkilenmeler özellikle temmuz ayında artıyor. Yetişkin hasta gurubunda kronik hastalığı olanlarda, diyabet, kalp yetmezliği, hipertansiyon sıcaktan daha çok etkileniyorlar, bunun ana nedenlerinden biri sıcaklığın atmasıyla birlikte terleme oranlarının artması, vücudun buna adaptasyon göstermesi biraz zaman alıyor." dedi.

"Güneş ışınları dik açı olduğu vakitlerinden kaçının"

"Halkımıza ana önerimiz sıcağın çok etkili olduğu saat 10.00 ile öğleden sonra 16.00 arasında güneşe çıkmamaları mümkün oldukça serin yerlerde beklemeleri, direk güneş ışınlarından uzak durmaları, giysi olarak özellikle açık ve ince giysileri tercih etmelerini öneriyoruz" diyen Düzen konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Güneşli bir alana çıkmaları gerekiyorsa, geniş delikli şapkalar kullanmaları, güneş gözlüğü kullanmaları gerekir. Dâhili hastalar gurubundan (SLE) dediğimiz (sistemik Lupus Eritematozus) hastalığı olanların güneş ışınlarından uzak durması gerekiyor çünkü bu hastalıklarını arttırıyor, bunların özellikle güneşe çıktıklarında güneşten koruyucu kremler kullanmaları çıkmadan 15 dakika hatta yarım saat önceden kullanmaları daha mantıklı, etkisini göstere bilmesi için. Diyabet hastalıklarında sıvı kaybı hassastır. Bu hastalar o açıdan ter ve aşırı terlemeden uzak durmaları için özellikle sıcak havalarda dışarı çıkmamalarını öneriyoruz. İnsülin kullananlarda insülini yanlarında taşıyacaklarsa bu havalarda insülin bozulur, buz kalıplarıyla birlikte taşımaları gerekir ama buz kalıbını da direk temas etmemesi gerekir."

"D vitamini için 15 dakika güneş ışını yeterli"

Düzen, "D vitamini eksik olan hastalarımıza güneş görmelerini tavsiye ediyoruz. Günde 15 dakika güneşte kalmaları yeterli oluyor elleri ve yüzleri acık olacak bir şekilde günde 15 dakika güneşte kaldıkları takdirde hem çok fazla vücutları etkilenmez hem de yeterli D vitamini almış olurlar. D vitamini üretimi ile şöyle bir sıkıntımız da var, D vitamini için güneşte kaldıktan hemen sonra özellikle deriyi, cildi sabunla yıkamamak lazım çünkü D vitaminin etkinliği azaltıyor üretimini azaltıyor, bu konulara da hasta grubunun dikkat etmesi gerekiyor." diye konuştu.

"Tansiyonu olan hastalar kalp krizine dikkat"

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Van Eğitim Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Remzi Sarıkaya, vücut ısısının ortalama 36 ve 37 olduğunu söyledi.

Sarıkaya, "Özellikle sıcaklının arttığı dönemlerde vücut bunu korumaya çalışıyor, vücut kendi her zaman 36, 37 dereceye göre ayarlamaya çalışıyor, tabi bunu yapmak içinde bu sıcak havada özellikle cilt altı damarları genişleterek terlemeye, tabi ki tansiyon düşüklüğüne ve nabzın artmasına yol açıyor. Tansiyon düşüklüğünün bu sıvı kaybının tabi ki kalp hastalıklarının üzerinde olumsuz etkileri var. Özellikle nabız artışının olması kalp ve damar hastalıkları ve damar tıkanıklıkları olan baypas olan hastalarda istemediğimiz durum nabız yüksekliği kalbi yora biliyor, kalp krizini tetikleye biliyor. Diğer taraftan sıvı kaybı yaşayan hastalar özellikle kalp yetmezliği olan ödem sökücü tedavi kullanan hastalarda böbrek yetmezliğini tetikleye biliyor bu yüzden halkımızın ve hastalarımızın dikkat etmesi gerekiyor. Tansiyon hastalarının yine çok dikkat etmeleri gerekiyor, çünkü yaz aylarında sıcakların atmasıyla beraber gün içinde sıcaklardan dolayı tansiyon düşüklüğü olabiliyor, bunu gören hastalar ilaçlarını kesebiliyorlar, ancak gündüz tansiyon düşüklüğü yaşanılırsa bile gece tansiyon yine yükseliyor bu süreç içerisinde hastalar bu sıcak dönemlerde ilaçlarını kesmemesi lazım." ifadelerini kullandı.

"Mutlaka sıvı tüketimini bol miktarda arttırmamız lazım"

Sıcaklığın arttığı dönemlerde sıvı tüketiminin önemli olduğuna dikkat çeken Sarıkaya, "Bu yaz aylarında özellikle güneşin dik açıyla geldiği saat 10.00 ve 16.00 arası zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamak güneşe maruz kalmamak gerekiyor. Mutlaka sıvı tüketimini arttırmamız lazım çünkü terleme ile beraber ciddi bir sıvı kaybı oluyor bunun da yerini doldurmamız lazım. Sıvı kaybının vücutta bir sürü olumsuz etkileri var sık olarak halsizlik yapar, bu bizim için uyarıcı bir sebep ola bilir halsiz hissettiğimiz zaman sıvı alımının az olduğunu düşündüre bilir bize. Bunu dışında çok fazla tuzlu tüketilmesini önermiyoruz, dışarı çıkacaksa güneşe maruz kalmamaya dikkat etmemiz gerekiyor sağlığımız için sıvı tüketmek önemli sürekli sıvı tüketmemiz gerekir. "dedi.

"Sıcaklıklardan korunmanın en önemli 5 maddesi"

Sarıkaya, "Kanser hastaları, kimyasal tedavi hastaları veya değişik deri hastalığı olanlar güneş ışınlarından korunmaya özellikle dikkat etmelidir. Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol giysiler tercih edilmeli; şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler. Yoğun fizik aktivite spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır. Risk altındaki yetişkinler ve yaşlılar, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir. Bebekler ise bu açıdan daha sık izlenmelidir. Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır. "şeklinde konuştu.(Yunus Tuğrul-İLKHA)