Ey müminlerin emiri! Seni dinlemiyorum ve sana itaat da etmiyorum!
Hz. Ömer (r.a.), bir savaş sonrası ganimetleri taksim etmişti. Herkese bir parça kumaş düşmüştü. Fakat bu kumaş tek başına bir işe yaramıyordu.
Oğlu Abdullah, babasına:
“Bu kumaş tek başına ne benim, ne de senin işine yaramıyor. Ben hakkımı sana vereyim de, kendine güzel bir elbise yaptır.” demişti.
Hz. Ömer de oğlunun hediyesini kabul ederek bir elbise yaptırmıştı.
Birkaç gün sonra, üzerinde bu elbise olduğu halde bir konuşma yapmak için minbere çıkmıştı.
“Ey müminler! Beni dinleyin ve bana uyun.” der. arka saflarda biri itiraz eder.
“Ey müminlerin emiri! Seni dinlemiyorum ve sana itaat da etmiyorum! Çünkü sen, Allah ve Resul`ünün yolundan gitmiyorsun!” dedi.
Halife bu büyük iddia karşısında sarsıldı:
“Neden?” diye sordu.
O zat sebebini şöyle izah etti:
“Ganimet taksiminde, bizlerden hiçbirine elbise diktirecek kadar bir kumaş düşmediği halde, görüyorum ki, sen o kumaştan fazla almış, bir elbise yaptırmışsın!”
Hz. Ömer, cemaat arasında bulunan oğlu Abdullah`a (r.a.) işaret etti. Hz. Abdullah da kalkıp durumu izah etti.
Bsefer gözler ikazda bulunan zata yönelmişti. O zat ayağa kalktı ve:
“Şimdi konuş, ey müminlerin emiri! Şimdi dinliyor ve sana itaat ediyorum” dedi.