Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Van mitingine katıldı. Beşyol Meydanında düzenlenen mitingde halka hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına vatandaşları selamlayarak başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van'ın depremlerle, terör saldırılarıyla sarsılmasına rağmen ayakta kalmayı başaran kadim bir şehir olduğuna işaret ederek, "Van bizim, Vanlı bizim, biz burada teröristleri, haramzadeleri, kendi halkının kanına susamış vampirleri gezdirmeyiz. Van, bu seçimde oyu kendisinden alıp iradelerini İstanbul'daki bir avuç marjinalin emrine verenlerden inşallah tamamen kurtuluyor" dedi.
Büyükşehir Belediyesi'nin daha önce PKK'nin güdümünde olan HDP'nin elinde olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğru dürüst hizmet vermeyen belediyenin Van depreminde yıkıntıların altında kaldığını ifade etti. Van depreminde tüm kurumları seferber ederek Van'ı yeniden ayağa kaldırmak için 16 milyar harcadıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyenin ise vatandaşa hizmet için kullanması gereken paraları Kandil'e gönderdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin hizmetin, projenin, yatırımın sadece adını anmakla kalmadıklarını, bilfiil örneklerini sergilediklerini vurgulayarak,16 yılda Van'a yapılan yatırım miktarının 26 milyar olduğunun altını çizdi.
Van'ın çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada hangi proje hayata geçse iş yapar. Bunun için Van'a yatırımcı çekmemiz gerekiyor" dedi. Özellikle turizmde Van'a yatırımcı çekeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, turizm sektöründen yatırımcılara Van'a yatırım yapma çağrısında bulunduklarını ifade ederek şehrin özellikle İranlı turistler için bir cazibe merkezi hâline geleceğini söyledi. Kendilerinin teşviklerle, desteklerle, hibelerle, alt yapı yatırımlarıyla üzerlerine düşenleri yaptıklarını, yapmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar önemli, ama girişimcilerin buraya gelmesi için bir şarta ihtiyaç var, huzur huzur huzur. Terörden korkmayacağız. Teröristten korkmayacağız. Huzurun olmadığı bir yere kimse risk alıp da gelmiyor, para yatırmıyor, yatırım yapmıyor, dolayısıyla istihdam oluşmuyor. Türkiye uzun süre terör örgütleri kullanılarak istikrarsızlaştırılmaya çalışıldı" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında iki hafta önce gerçekleştirdiği Diyarbakır ziyaretine değinerek, "Orada da çok farklı bir hava gördüm. Diyarbakırlı kardeşlerimle hasbihal ederken onların gözlerindeki umudu, heyecanı, azmi bizzat müşahede ettim. Bizim tek bir amacımız vardır; 81 milyon vatandaşımızın tamamıyla birlikte sizlere de hizmet etmektir" dedi.
"Hangi Kürt, sadece Kürt olduğu için dışlanıyor"
Demokraside ve ekonomide Van'la birlikte Türkiye'yi dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri hâline getirmek için gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan "Birileri sürekli çıkıyor, geçmişte olanları sanki bugün de aynısı varmış gibi anlatıyor" dedi. Van'ın demokraside, insan haklarında, özgürlüklerde 15 yıl, 20 yıl öncesinin seviyesinde kalmasının mümkün olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Dün bu ülkede insanlar kökenlerinden, inançlarından, meşreplerinden dolayı ayrımcılığa uğruyor, baskı görüyor, zulme maruz kalıyordu. Bugün böyle bir durum var mı? Ret politikalarını biz kaldırdık, inkâr politikalarını biz kaldırdık. Asimilasyonu biz kaldırdık biz. Bu ülkede hangi Kürt, sadece Kürt olduğu için dışlanıyor? Asla, o benim kardeşim. Ve böyle bir baskıyı kabul etmemiz mümkün değil. Varsa böyle bir terbiyesizlik yapan, karşısında önce beni bulur, sonra hukukuyla, kolluk güçleriyle devletimizi bulur; biz buyuz." diye konuştu."
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bu ülkede 81 milyon vatandaşımın tamamı birinci sınıftır; aynı haklara, aynı özgürlüklere sahiptir, aynı temel hizmetlerden faydalanmaktadır" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz Türkiye'de devlet zulmünü ortadan kaldırdık, ama karşımıza bir başka sıkıntı çıktı. Bir dönem bölücü terör örgütü ve onun yandaşları bir kısım Kürt vatandaşlarımıza âdeta kan kusturdular. Biliyorsunuz biz Türkiye'yi demokratikleştirmek ve bu çerçevede Kürt kardeşlerimizin de beklentilerini karşılamak için tarihî reformlara imza attık. Ve terör meselesini bir ölçüde çözerek akan kanı durdurabiliriz umuduyla siyasi tarihimizde hiç kimsenin almadığı riskleri aldık. Biz ne kadar iyi niyetli adımlar attıysak, karşımızdakiler de o kadar alçakça mukabelede bulundu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin alicenaplığını zafiyet olarak zannetmişler ki olmayacak işlere kalkıştılar."
"Kürtlerin hakları' diyerek sizi istismar ederken arkada yemedikleri haltı bırakmadılar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özgürlüklerden taviz olmadığını, geriye dönüşün de asla söz konusu olmadığını ifade ederek, "Ağızlarından demokrasi lafını düşürmeyenlerin ellerine fırsat geçtiğinde nasıl dünyanın en faşist, en gaddar, en zalim insanlar haline dönüştüğünü gördünüz değil mi? Her fırsatta 'Kürtlerin hakları' diyerek sizi istismar ederken arkada yemedikleri haltı bırakmadılar. Milletimizin tamamı gibi sizlerin de hak ve özgürlükleriyle ilgili artık bu ülkede hiçbir sorun yok. Ve dilinizi her yerde serbestçe kullanabiliyorsunuz değil mi? Dininizin, inancınızın gereklerini serbestçe yerine getirebiliyorsunuz değil mi? Ret ve inkâr politikalarından eser kalmadı değil mi?" şeklinde konuştu.
"Afrin'de derslerini vermiştik, şimdi de Münbiç'te veriyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan yatırımlarla eğitimden sağlığa, ulaşımdan sosyal yardımlara kadar her alanda bölgeyi Türkiye ortalamasından aşağıya koymadıklarını belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Bu ülkede hâlâ yasak olan tek bir şey var, o da terördür, terör. Hiç kimsenin ne pahasına olursa olsun Türkiye'yi yeniden terör bataklığına geri döndürmesine izin vermeyeceğiz. Arkasını eli kanlı katillere dayayarak demokrasi nutku çeken, demokrat değil olsa olsa terörist yardakçısı olur. Suriye'de yaşananlar ortada. Bölgede emperyal amaçları olan ülkelerin eteğinin altına girip kantonculuk oynayanlar derslerini birer birer alıyor. Suriye halkına zulmederek kendilerine bir terör koridoru kurmaya kalkanlara dün Fırat Kalkanında, bu yılın başında Afrin'de derslerini vermiştik, şimdi de Münbiç'te veriyoruz." (Yunus Tuğrul- İLKHA)