Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Batman'a gelen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, gazetecilerle bir araya gelerek sorularını cevapladı.
Kandil operasyonuyla ilgili sorulan soru üzerine Şimşek, Türkiye'nin terörle mücadelede hiç olmadığı kadar bir başarı sağladığını söyledi.
Şimşek, "Terörle mücadelede gerçekten hükümetimiz büyük bir başarı yakaladı. Her şeyden önce Suriye devlet olma niteliği kaybetmişti. Bütün terör örgütleri için oldukça verimli bir alana dönmüştü ve bütün terör örgütleri 2015'ten itibaren Türkiye'yi hedef tahtasına bir anlamda oturtmuştu. Türkiye bu terör koridorunu kırdı, yıktı ve net olarak söyleyeyim gerek Türkiye'nin aktif bir şekilde operasyonları dışarı taşıması, gerekirse o sınırda örülen duvar, gerekse de teknoloji sayesinde ve hükümetimizin kararlılığı bir araya gelince oradan gelen tehditler önemli ölçüde şu anda bertaraf edildi." dedi.
"Irak'ta boşluklar var o boşlukları terör örgütleri kullanıyor"
Kürdlerle bir sorunlarının olmadığını vurgulayan Şimşek, "Tabi Irak'ta boşluklar var o boşlukları terör örgütleri kullanıyor. Yine hükümetimiz bu konuda da son derece kararlı ve şu anda Kuzey Irak'ın içlerine kadar bir terörle mücadele operasyonu söz konusudur. Bu konuda kararlıyız. Bizim hükümet olarak, ülke olarak asla ve asla ne Irak'taki ne Suriye'deki Kürd kardeşlerimizle bir sorunumuz yok. Biz tam aksine oradaki Kürd kardeşlerimizin hep yanında olduk. Kuzey Irak'ta DEAŞ terör tehdidi ortaya çıkınca Kuzey Irak yönetimine, Peşmerge'ye en güçlü desteği Türkiye vermiştir ve o konuda da kararlıyız. Suriye'de de bizim Kürd kardeşlerimizle asla bir sorunumuz olmaz. Esat oradaki Kürdlere zulüm ederken, kimlikleri dahi vermemişken biz o dönemlerde Cumhurbaşkanımız girişimlerde bulunup gerçekten oradaki Kürd kardeşlerimizin kültürel haklarını ve diğer birtakım haklarının verilmesi konusunda uğraşmıştır. Dolayısıyla bizimle Afrin'de ne de başka bölgelerde Kürd kardeşlerimizle bir sorunumuz yok." diye konuştu.
"Bizim bölgedeki hiçbir ülkenin bir karış toprağında gözümüz yok"
Konuşmasının devamında Şimşek şunları söyledi: "Sadece ve sadece Türkiye yönelen terör tehdidini bertaraf etmek için bir mücadele, yaşamsal tehditleri durdurmak için bir çaba söz konusudur; ama teknoloji sayesinde, hükümetimizin kararlılığı gerçekten sonuç vermiştir. Terör noktasında şu an itibariyle ciddi bir başarı, çok güçlü bir çaba söz konusudur, bu kararlılık devam edecektir. Bizim bölgedeki hiçbir ülkenin bir karış toprağında gözümüz yok, hiçbir kimseyle bir sorunumuz yok; ama Türkiye'nin uzun vadeli refahı, huzuru, demokrasi için terörün durdurulması lazım, işin özü bu."
"Doların yükselmesi dış kaynaklıdır"
Döviz artışına ilişkin bir soru üzerine Şimşek, "Amerika'da faizleri yükseliyor. Amerikan Merkez Bankası daha önceden bastığı paraları şimdi piyasalardan çekiyor, yani bilanço küçültüyor. Bunun üzerine bir de Amerika'da bir vergi reformu yapıldı. Aslında vergi reformu demek vergi indirimi, o da bütçe açığını artırdı. Artan bütçe açığını da finanse etmek için Amerikan hazinesi daha çok dolar borçlanıyor. Bir taraftan Amerikan Merkez Bankası dolar diktesini kısıyor, faizini yükseltiyor, bir taraftan da Amerikan hazinesi daha çok dolar talep ediyor. Bu da küresel dolar likiditesini olumsuz etkiliyor. Birinci konu bu. Nitekim bakarsanız yılbaşından bu yana dolar bütün para birimleri karşısında değer kazandı. Dolayısıyla birinci trend dış kaynaklı bu politika çerçevesinde." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin gerek enflasyonu gerekse de cari açığı artan petrol fiyatları nedeniyle olumsuz etkilendi"
Türkiye'nin petrol artışında olumsuz etkilenen bir ülke olduğuna dikkat çeken Şimşek, "Türkiye'nin gerek enflasyonu gerekse de cari açığı artan petrol fiyatları nedeniyle olumsuz etkilendi. Bu da yatırımcı beklentilerine olumsuz yansıdı. Bu da ikinci husus. 3'üncü olarak da bir seçim arifesindeyiz, onun yarattığı kısmi de olsa bir belirsizlik söz konusu. Tabi erken seçim kararı piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Biz erken seçim kararı aldığımızda piyasalar ilk anda çok olumlu tepkiler verdi; fakat ilginç bir zamanlama ile reyting kuruluşları veya en azından bir tanesi Türkiye'nin notunu düşürünce bu endişeler tabi arttı, bu piyasayı olumsuz havaya soktu. Bir takım endişeler ortaya çıktı. Tabi biz bu endişeleri gideriyoruz. Dış kaynaklı küresel trendler tabi ki herkesi etkiler; ama Türkiye kaynaklı endişeleri biz giderdik. Merkez Bankası para politikasında bir normalleşmeye gitti, çok güçlü bir tepki verdi, politikayı sadeleştirdi. Çok net olarak bu şu anda hem içeride hem dışarıda takdir ediliyor. Oradaki endişeler giderildi." açıklamasında bulundu.
"Hedefimiz yeni hükümet sistemi ile kamu harcamalarının azaltılmasıdır"
Şimşek konuşmasına şöyle devam etti: "Maliye politikasına ilişkin endişelerin de biz çıktık dedik ki, bu yersiz. Çünkü AK Parti hükümetleri döneminde Türkiye'de 12 tane yerel seçim, genel seçim, cumhurbaşkanlığı referandumu yapıldı. Dolayısıyla bütün bunların sonucunda Türkiye bütçe açığını her zaman kontrol altında tutmuştur ve Türkiye'nin kamu borcu milli gelire oranı yüzde 28 gibi oldukça düşük düzeydedir. Dolayısıyla bu noktada bir kaygıya gerek yok. Hatta kısa vadede bizim vaatlerin karşılığı var. İşte emeklimize iki ikramiye, 3600 gösterge, 65 yaş üstü bu aylıklar için yapılan artış bunların tamamının maliyeti 30 milyarın altında. Biz bunu bir yıl, bir buçuk yıl gibi bir perspektifle imar barışı ve vergi yapılandırmasından zaten bu kadar gelir, hatta daha fazlası gelebilir; ama orta, uzun vadede bizim hedefimiz tabi ki şu yeni hükümet sistemi ile birlikte kamu harcamalarının azaltılmasıdır."
"10'un üzerinde bir bakanlık azalttık. Şimdi 8-10 bakanlık daha azaltılabilir mi diye bir çalışma var"
AK Parti iktidara geldiğinde 30'un üzerinde bir bakanlığın olduğunu, bunu azalttıklarını ifade eden Şimşek, "Başbakan yardımcıları dahil olmak üzere ciddi bir şekilde 10'un üzerinde bir bakanlık azalttık. Şimdi tekrar 8-10 bakanlık daha da azaltılabilir mi diye bir çalışma var. Gerçekten bakanlık sayısı azaltılırsa bu her konuda kamu harcamalarının kısılması demektir. Bizim bir gelir vergisi reformumuz zaten mecliste bekliyor. O reformda vergi tabana yaymayı amaçlıyor. Birtakım imtiyazlar, vergi istisnaları var. Onları kaldırıp, verginin tabana yayılmasını sağlayacak mekanizmalar, bunun sayesinde kalıcı bir şekilde bu harcamayı telafi edebiliriz, seçim vaatlerini telafi edebiliriz. O nedenle dedi ki, kamu maliyesine ilişkin endişeler yersiz, para politikasına ilişkin endişeleri giderdik. Dış kaynaklı tabi bu şok o da büyük bir ihtimalle çok kalıcı olmaz. Şimdi önemli olan seçim sonrasında oturup politika setimizi daha da güçlendirmektir." şeklinde konuştu.
"Türkiye yeni bir döneme çok güçlü bir şekilde gelecek"
Türkiye'de birçok reform yapıldığını söyleyen Şimşek, "Türkiye eğer bu reformları yapmasaydı küresel krizde Ortadoğu'daki kaostan Türkiye çok daha fazla etkilenirdi. Türkiye reformlar sayesinde şoklara karşı büyük bir dayanıklılık göstermiştir. Onun için bu reform çalışmalarımızı sürekli hızlandıracağız. 5 yıllık yeni bir döneme gireceğiz. Dolayısıyla oturup gerçekten çok güçlü bir şekilde reformları hızlandırma imkânımız var. Son 5 yılda da çok iş yaptık, birçok reform yaptık; ama son 5 yılda da bizi uğraştıran birçok faktör çıktı ortaya. Özellikle Ortadoğu'daki bu olumsuz gelişmeler, terör, hain darbe girişimi, ondan önce birçok küresel kriz bunların hepsi inşallah geride kalıyor ve Türkiye yeni bir döneme çok güçlü bir şekilde İnşallah gelecek." dedi.
"Seçim güvenliği herkes için sağlanacak"
Seçim güvenliğiyle ilgili sorulan bir diğer soruya ise Şimşek şu cevabı verdi: "Seçim güvenliğine ilişkin zerre kadar bir tereddüttün olmaması lazım. Bu zaten çalışılan, öncelikli bir konudur. Seçim güvenliği herkes için sağlanacak. Tabi ki hiçbir provokasyon karşılıksız kalmaz. Provokasyon seçimlere gölge düşürme amacıysa asla ve asla buna izin verilmez. Türkiye'deki seçimler şeffaf, uluslararası denetime açık, adil bir çerçevede yürütülecektir."
"Gaziantep'ten sonra sanayide en güçlü vizyonu olan ilimiz Batman'dır"
Batman'ın son zamanlarda çok hızlı bir şekilde sanayileşen bir şehir olduğunu belirten Şimşek, Organize Sanayi Bölgesinde 76 fabrika birçok sektörde üretim yapıyor. Yaklaşık 3 bin 700'un üzerinde Batmanlılara istihdam sağlıyor. Şu anda da inşa halinde ve proje aşamasında olan 20'nin üzerinde fabrika var. Bunlarda devreye girdiğinde çalışan sayısı 5 bini bulacak. Son zamanlarda Batman tekstil ve konfeksiyon konusunda da çok büyük aşamalar kaydetti. Şu anda şehir içinde, tekel depolarında ve Organize Sanayi Bölgesi olsun yaklaşık doğrudan ve dolaylı olarak tekstil sektörünün 10-15 bin civarında istihdam sağladığı tahmin ediliyor. Artık Batman'dan yüzlerce ülkeye ihracat yapılıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Gaziantep'ten sonra sanayide en güçlü vizyonu ve potansiyeli olan ilimiz Batman'dır." diye konuştu. (Mehmet Fatih Akgül/Mehmet Sait Çelik-İLKHA)