HÜDA PAR Mardin Milletvekili Adayı Mahmut Kılınç, 24 Haziran da yapılacak seçim çalışmaları kapsamında Mardin ve ilçelerinde görev yapan ulusal ve yerel basın temsilcileriyle iftarda buluştu.
Kızıltepe ilçesinde yapılan toplantıda konuşan Kılınç, elektrik sorunu, Habur Sınır Kapısı'nda yaşanan mağduriyet ve çevre yolu ile ilgili yaşanan sıkıntıları gündeme getirdi, çözüm önerileri sundu.
"Elektrik sorunu bölgemizde çok ciddi bir sorundur"
Mardin bölgesinde çiftçilerin yaşadıkları elektrik sorununun çözümünü 3 madde halinde sıralayan Kılınç, şunları söyledi:
"HÜDA PAR olarak; elektrik konusunda çözüm önerimizin birincisi, Mardin'deki sayaç okuma işi Şanlıurfa gibi olmalıdır. Şanlıurfa ile komşuyuz, ne farkımız var? İkinci çözüm önerimiz, devlet kaçak elektrikle ilgili ayda yüzde 65 DEDAŞ'a yardım ediyor. Biz diyoruz ki; Devlet DEDAŞ'a yüzde 65 verdiği desteği çiftçilere versin çünkü bölgemiz güneş deposudur. Çiftçi güneş enerjisi tesisini kurar. Örneğin bir tesis 200 bin TL'ye mal olursa bunun yüzde 65'ini devlet destek verse geri kalan 60-70 bin TL çiftçinin bir iki yıllık faturasıdır. Eğer gerçekten devlet çiftçilerin yanında ise bu bölgeyi kalkındırmayı istiyorsa HÜDA PAR'ın çözüm önerisini dikkate alır. Üçüncüsü ise sayacı olan olmayan, abonesi olsun olmasın DEDAŞ herkese ceza veriyor. Bana dahi ceza geldi. 100 dönüm arazimi kuyu abonesi olan birine ortaklaşa verdim ona da 48 bin TL ceza verildi, bana da 48 bin TL ceza verildi. Bu haksızlıktır. Dönüm başı fatura kesilirse çiftçi buna razıdır. Fakat bu elektrik sorunu bölgemizde çok ciddi bir sorundur ve kimse el atmıyor. Bunda büyük bir menfaat var bundan dolayı kimse üzerine gidemiyor. Biz HÜDA PAR olarak; bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Seçilsek de seçilmesek de mecliste olsak da olmasak da bunun üzerinde duracağız."
"İktidar ve muhalefet bu işin ortağıdır"
Seçimlerden öncede DEDAŞ'ın Mardin'de uyguladığı elektrik kesintileri sonrası köyleri ziyaret ederek sürekli çiftçilerin yanında olduklarını ve yanlarında olmaya devam edeceklerini söyleyen Kılınç, "Çiftçilerimiz ile bire bir görüşerek mağduriyetlerini rapor haline getirdik. Milletvekilleri bunun üzerine gitmiyor. Mardin olarak; maalesef milletvekillerimiz yoktur. Hem iktidar hem muhalefet milletvekillerine sesleniyorum. Bugüne kadar Mardin'in hangi sorununu dile getirdiniz? Ben Mardin Milletvekili olsaydım DEDAŞ bölgede elektriği kestiğinde mecliste oturma eylemi yapardım. Ben Milletvekili olsaydım onların hakkını savunmak zorunda hissederdim kendimi. Elektrik kesintisi döneminde köyleri dolaştığımızda, milletvekillerini aradınız mı? diye çiftçilere sordum. Dediler ki; aradık ama 'elektrik sorunu için bizi aramayın' dediler. Niçin bunu söylediler? Çünkü hem muhalefet hem iktidar bu işin ortağıdır. Onun için elektrik sorununun üzerine gidemiyorlar. Bu elektrik meselesini çok iyi biliyoruz, bölgemizin çok ciddi bir sorunudur. İnşallah bir temsiliyetimiz olursa bunun üzerine gideceğiz." dedi.
"Habur'a giden 16 bin araç mahkemelik olmuş"
Habur Sınır Kapısının da ciddi manada yaşattığı mağduriyetlerin olduğuna dikkat çeken Kılınç, şöyle devam etti:
"İlçe ve köylere yaptığım ziyaretlerde ve yaptığımız tespitlerde çocuklarının rızkını temin etmek için Habur'a giden 16 bin araç mahkemelik olmuş ve çoğu müsadere edilmiş, birçoğunun mahkemesi ise halen devam ediyor. Bunların suçu nedir? Şoförler ton başına 10 dolara taşımacılık yapıyor. 20 ton yükleyen biri 200 dolar kazanıyor. Bu 200 dolar masrafının yarısını karşılamıyor. Devlet resmen şoförlere 'kaçakçılık yapın' diyor. Yaptıkları kaçakçılık 10-20 karton sigaradır. Habur'dan geçirdikleri sigara kartonları Silopi, Cizre veya Nusaybin'de yakalanıyor. 10 karton sigara için araçları müsadere ediliyor. Bir iki yıl cezaevinde yatıyorlar. Bono ve senetlerle aldıkları 500 bin TL değerindeki araçların ödemesini yapamıyorlar. Çalışmak zorundalar aracını evde bırakacak lüksü yok. Devlet bunu kasıtlı yapıyor. Size çok önemli bir şey söyleyeceğim bazı firmaların isimlerini vereceğim kayıt altına alın. Hükümet bu firmaların kime ait olduğunu açıklasın. POWERTRANS firmasını Rusya deşifre ettikten sonra kapattılar, başka bir isimle TRANSPET adı altında başka bir firma açtılar. Başka birini yetkili yaptılar. Günde 500 bin dolar transit geçitlerden birinin kasasına giriyor. Kimin Habur üzerinden günde 500 bin dolar kazandığını, kimin kasasına girdiğini çok iyi biliyorum. Şu anda kimdir biliyorum ama şahısların şahsi menfaatleri üzerine kimse hedef yapmayacağız diye seçim kampanyamızda söz vermişiz. Yoksa kimseden korkumuz yok. Ben ya da başka bir arkadaşımız, eğer seçilir isek size söz veriyorum bunu meclis kürsüsünde Habur Sınır Kapısından gelen günde 500 bin doların hangi bakanın kasasına girdiğini açıklayacağız. Bir şoför çocuklarının geçimi için getirdiği 10 karton sigara gözüne geliyor ama günde 500 bin dolar kasana giriyor bu gözüne gelmiyor. Çok yazıktır!"
"Bu bölge sahipsizdir"
Taşımacılıkta milletin mağdur olduğuna dikkat çeken Kılınç, "Şoförlerimiz Bağdat tarafından geçmek için İran üzerinden 400 dolar rüşvet veriyorlar. Türkiye Dışişleri Bakanı, Bağdat'ı arayıp bu sorunu halletmesi lazım iken aramıyor. Şoförlerimiz o 400 doları İranlı şoförlere veriyor, İranlı şoförler bizim araçları Bağdat tarafına geçiriyorlar. Türkiye'deki yetkililer bunu biliyor. Şoförler defalarca bunu yetkililere iletmiş ama kimse buna sahip çıkmıyor? Niçin, çünkü gerçekten bu bölge sahipsizdir. Onun için bölgenin sorununu dile getirmiyorlar." dedi.
"Çevre yolunun açılması için defalarca yetkililere seslendik"
Kızıltepe'de çevre yolunun açılması için defalarca hükümet yetkililerine seslendiklerini belirten Kılınç, son olarak şunları söyledi:
"Ağır tonajlı araçların şehir merkezinden geçmez ise hem şehir merkezinin trafiği, çevre, insanlar rahatlar, çevre kirliliği olmaz hem de meydana gelen trafik kazaları azalır. Ama maalesef şimdiye kadar bu çevre yolunu açmadılar. Sadece bu sorun Kızıltepe ile sınırlı değil, Mardin ve diğer ilçelerde de bu sorun var. Bu sorunu dile getirmeye devam edeceğiz. Mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz. İnşallah bu seçimin bölgemize, ülkemize ve İslam âlemine hayırlar getirmesini temenni ediyoruz. İnşallah 25 Haziran da Türkiye'nin gündemi HÜDA PAR'ın yükselişi olacak. Belki de dünyanın gündemi HÜDA PAR olur." (Mehmet Aslan-İLKHA)