TARİHTE BUGÜN / DOĞRUHABER / İSTANBUL / 8 HAZİRAN
632: Kainatın Serveri, İki Cihan Güneşi, Nebilerin Efendisi, Mümin Gözlerin Nuru Peygamber Efendimiz(salat ve selam O`na ve aline olsun) miladi takvimle bugün çok sevdiği Rabbine, Maşukuna irtihal etti.
632: Hz.Ebu Bekir ilk halife seçildi. Peygamber Efendimiz(sallallahu aleyhi wesellem)den sonra hiç şaşkınlığa düşmeyen Ashab-ı Kiram ilk iş olarak Müslümanların birliğinin ve beraberliğinin bozulmasını engellemek oldu. Bunun için de hemen Peygamber Efendimizin en yakın dostu Sıddık lakaplı Hz. Ebubekir`i Halifeliğe seçmişlerdir. Hz. Muhammed (s.a.s.)'in İslam'i tebliğe başlamasından sonra ilk iman eden hür erkeklerin; Raşit halifelerin, aşere-i mübeşşerenin ilki. Câmiu'l Kur'an, es-Sıddık, el-Atik lakaplarıyla bilinen büyük sahabi. Kur'ân-i Kerim'de hicret sırasında Rasûlullah'la beraber olmasından dolayı, "...mağarada bulunan iki kişiden biri..." (Tevbe Suresi 40. Ayet) şeklinde ondan bahsedilmektedir. Asıl adı Abdülkâbe olup, İslâm'dan sonra Rasûlullah (s.a.s.)'in ona Abdullah adını verdiği kaydedilir. Azaptan azad edilmiş mânâsına "atik"; dürüst, sadık, emin ve iffetli olduğundan dolayı da "sıddık" lâkabıyla anılmıştır. "Deve yavrusunun babası" manasına gelen Ebû Bekir adıyla meşhur olmuştur. Teym oğulları kabilesinden olan Ebû Bekir'in nesebi Mürre b. Kâ'b'da Rasûlullah'la birleşir. Anasının adı Ümmü'l-Hayr Selma, babasının ki Ebû Kuhafe Osman'dır. Künyesi Abdullah b. Osman b. Amir b. Amir... b. Murra ...et-Teymî'dir. Bedir savaşına kadar müşrik kalan oğlu Abdurrahman dışında bütün ailesi müslüman olmuştur. Babası Ebû Kuhafe, Hz. Ebû Bekir'in halifeliğini ve ölümünü görmüştür. Hz. Ebû Bekir'in Rasûlullah (s.a.s.)'den bir veya üç yaş küçük olduğu zikredilmiştir. İslâm'dan önce de saygın, dürüst, kişilikli, putlara tapmayan ve evinde put bulundurmayan "hanif" bir tacir olan Hz. Ebû Bekir, ölümüne kadar Hz. Peygamber'den hiç ayrılmamıştır. Bütün servetini, kazancını Islâm için harcamış, kendisi sade bir şekilde yaşamıştır.
1920: Doğu Bölgesinde Ermeni saldırılarına karşı seferberlik ilan edildi.
1938: Japon-Çin Savaşında Japonlar, Çin'in Kanton şehrini bombaladı; ölü sayısı belirlenemeyecek kadar fazla olmakla beraber on binlere ulaştığı tahmin ediliyor. Artık şehirde sirenlerin sesi çıkmıyor. Onun yerine, görevliler ellerinde çanlarla koşturarak hava saldırısının gelmekte olduğunu haber veriyorlar. Ancak, sık sık yanlış alarm verildiği bildiriliyor. Japonların kararlı bombardımanı karşısında, bütün uçaksavar toplarının susmuş olmasına ve Çan Kay-Şek'in elinde savunma için asker kalmamasına rağmen şehir teslim olmayı reddediyor. Şehrin büyük bir bölümünün yanmakta olduğunu ve benzin istasyonlarından yükselen alevlerin çevreyi aydınlattığı bildiriliyor. Elektrik santrallerinin tamamına yakını tahrip olmuş vaziyette ve hastanelerin çoğunda elektrik bulunmuyor.
1951: Türkiye'de ilk kalp ameliyatı Gülhane Askerî Tıp Akademisi'nde yapıldı.
1953: ABD Anayasa mahkemesi, Washington'daki restoranların siyahlara servis yapmayı reddedemeyeceğine karar verdi.
1957: Cumhurbaşkanı Celal Bayar,"Türkiye'de irtica avdet edemez" dedi. Cumhuriyet tarihi boyunca irtica adı altında İslami hassasiyetlere karşı bayrak açılmış, mütedeyyin halk sürekli baskı altında tutulmuş, İslamın şiarı olan ezan yasaklanmış ve Kur`an öğrenimi ortadan kaldırılmış ama tüm bunlara rağmen halkın kökleşen İslam ve iman ruhu törpülenememişti. İslama yapılan tüm saldırılar irtica adı altında yapılmaktadır ki halk nezdindeki tepki azaltılabilsin.
1992: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 1.100 BM askeri ve 60 askeri gözlemciyi Saraybosna'ya gönderme kararı aldı. Aynı tarihte alınan 758 no`lu kararda ise Saraybosna'da Butmir havaalanının insanı yardıma açılması için Sırpların burayı boşaltması istendi. Süregiden katliam ve soykırım karşısında Birleşmiş milletler soykırımın tamamlanmasını beklercesine ağır hareket ediyor, aldığı kararları hayata geçirmek için iki ileri bir geri taktiğini uyguluyordu.
1993: Anayasa'nın 133. maddesinin değiştirilmesiyle özel radyolar serbest bırakıldı.
1995: TBMM, Ege'de karasularını 12 mile çıkarma hazırlıkları yapan Yunanistan'a karşı hükümete savaş yetkisi verdi. Yunanistan`ın karasularını 12 mile çıkarması demek Türkiye`nin kıyısında, çoğu 12 milden daha az mesafede olan ve Yunanistan`a bırakılmış adalarda Yunanistan`ın Türkiye sahillerine kadar yetkisi olduğu anlamına geliyordu.
2004: Yargıtay Ceza Genel Kurulu, “rüşvet aldığı” gerekçesiyle eski Batman Valisi Salih Şarman hakkında verilen 6 yıl 3 ay ağır hapis ve ”ömür boyu memuriyetten men” cezasını onadı.
2005: Başbakan Erdoğan, Amerikan-Türk Konseyi'nin 24'üncü yıllık konferansında, Türk-Amerikan ortaklığının, yıllar boyu sınanmış, sarsılmaz temellere sahip olduğunu söyledi.ABD Başkanı George W. Bush, Başbakan Erdoğan ile görüştü. Basına yapılan ortak açıklamada, Bush “Erdoğan ile birçok konuda çok kapsamlı görüşmelerde bulunduk. Bunun sebebi de, Türk Amerikan ilişkilerinin çok önemli stratejik ilişkiler olmasıdır” dedi. Erdoğan da Bush'un, Washington'la Ercan Havaalanı arasında doğrudan uçuşların incelenmesi için ABD Dişişleri Bakanlığı'na talimat verdiğini söyledi.