Doğal çevrenin korunması amacı ile 1972 yılında İsveç'in Stockholm kentinde Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı toplandı. Bu toplantıda çevre sorunları ele alındı. Çevre kirlenmesine karşı üye ülkeler ortak çözüm yolları aradılar. Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda 5 Haziran gününün "Dünya Çevre Günü" olması kararlaştırıldı. Her yıl Birleşmiş Milletlere üye ülkelerde 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak değerlendirilir.
Doğal çevrenin kirlenmesinin bütün ülkelerin ortak sorunu haline geldiğini söyleyen Tema Vakfı Bismil Şube Başkanı Engin Akyol "Çevre kirlenmesi bütün yaşayışı etkileyen bir olay haline gelerek tüm yaşamı olumsuz etkilemektedir. Gün geçtikçe çevresel sorunlar artıyor. Mevsimlerin değişmesi ile bunu yaşamaktayız. Öyle bir hale gelmişiz ki ne toplu taşıma bilinci ne de çevreyi temizleme bilinci ya da bir nebze olsun çöplerimizi yerlere atmama konusunda çok ama çok fakiriz. Sürekli kirletme yolunda yol almaktayız. Yarınlarımızı biz nebze olsa da düşünmemiz lazım." dedi.
Akyol sözlerine şöyle devam etti: "Yaşadığımız çevre bizim evimiz ve sürekli etkileşim halindeyiz. Gelin hep birlikte duyarlı bir toplum olalım ve duyarlı bir toplum adına adım atalım. Çünkü aldığımız nefes bile zarar veriyoruz bize. Sebebi ise mikropların artığı bir çevrede yaşıyoruz. Geleceğe güzel bir çevre veya bir dünya bırakmak istiyorsan bugün dünya çevre günü ve bu günden itibaren bir farkındalık yaratalım. İlk olarak kendimize bu bilinci aşılayıp daha sonra çevremize yayalım. Var olan doğal kaynakların yok olmaması adına sahip çıkalım. Yeşil alanlara sahip çıkılmalı çünkü yeşil alanlar tıpkı bir fabrika gibi çalışmakta ve çevresel kirlilik ile mücadele etmektedir. Bizler bir avuç gönüllü olarak yediden yetmişe insanımıza hizmet ederek duyarlı bir toplum ve güzel bir çevre adına ekolojik eğitimlerle hep sahalarda olacağız. Aynı zamanda da var olan yeşil alanların korunması bilinci ve yeşil alanların oluşması adına da hizmetlerle hep var olacağız." (İLKHA)