EKONOMİ SERVİSİ
Ülkemizin dört bir yanında kendi yöresine has birçok ürün olduğunu belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 'Adana kebabından Maraş dondurmasına, Ankara simidinden İzmir kumrusuna, Kars kaşarına kadar ülkemizin her noktası kendine has lezzetlerle dolu. Yalnızca lezzet değil ürünler çeşitliliği de çok fazla. Eskişehir lüle taşı, İznik çinisi, Isparta gülü, Hatay defne sabunu gibi 345 ürün bugüne kadar tescilli coğrafi işaret almış durumda. Şanlıurfa ilimiz ise en çok coğrafi işaretli ürün sayısı ile şampiyon. Fakat ülkemizde yalnızca kendi yöresinde en iyisi en güzeli ve özeli yapılan ürün konusunda daha çok potansiyel var. Başvuru aşamasında 411 ürün var. Bu sayının ilk etapta iki katına çıkması, daha sonra katlanarak artması lazım. Bu noktada reklam ve tanıtım çok önemli. Bunun ilk adımı yöre halkının kendi ürününe sahip çıkmasıyla olur. Kendi ürünlerinin tescilini alırlarsa hem yerel ekonomi hem makroekonomi kazanır' diye söyledi.
'COĞRAFİ İŞARET TURİZME DE DOĞRUDAN ETKİ EDİYOR'
Coğrafi işaretli ürünleri görmek ve satın almak için gidenlerle o bölgenin turist çektiğini vurgulayan Palandöken, 'Ülkemizi bu yılın ilk 4 ayında ziyarete 7 milyon 783 bin 967 turist gelmesiyle birlikte geçen yılın aynı dönemine göre turist sayısında yüzde 32'lik artış yaşandı. Coğrafi işaretli ürünler turizme de doğrudan etki ediyor. Ürünü almak, tadına bakmak, görmek isteyen turist o bölgeye gidiyor. Gitmişken kalıyor, çevreyi geziyor böylelikle hem ekonomik olarak yerel bölgeye kazandırıyor, hem de oranın bilinilirliğini artırıyor. Ürün böylelikle bölge kalkınmasında da büyük rol oynamış oluyor. Uluslararası düzeyde de ülkemize katma değer yaratacak bu ürünlere sahip çıkmamız lazım. Ekonomik getirisinden ziyade geçmişten gelen mirasımızı sürdürmek için bu ürünler önemli' şeklinde konuştu.