2018 Uluslararası Dergicilik Ödülleri kapsamında yılın "Aile Dergisi Ödülü"ne layık görülen kadın ve aile dergisi Nisanur, haziran ayında 79'uncu sayısıyla okuyucularının karşısına çıktı.
Eğitici ve öğretici çocuk dergisi Nur Çocuk dergisinin de hediye olarak verildiği Nisanur'da bu ay "Pratiğimizle Örnek Olmalıyız" başlıklı başyazısı öne çıkıyor.
"Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi neden söylersiniz? (Saf /2)" ayetine atıfla başlanılan başyazıda şu mesajlara yer veriliyor:
Asr-ı saadetten bugüne Allah'ın dini ve davası için hizmet eden, koşan, koşuşturan kadınlar çoktur. Günümüzde de erkekler kadar davanın yükünü omuzlamış bacılarımızın olmasından dolayı Rabbimize hamd etmekteyiz.
Okuyucularımızdan hanım kardeşlerimizin birçoğunun, daha küçük yaşlardan itibaren İslami hizmet yükünü yüklendiklerini ve hizmet saflarında yer aldıklarını biliyoruz. Bu hallerini ömürleri boyunca sürdürdüklerini görmek mutluluk vericidir. Buna ne kadar şükretsek azdır.
Bununla birlikte bu işin tatilinin olmadığı, kimsenin tercihini oturmaktan yana kullanma lüksüne sahip olmadığı bilinmelidir. Bilerek veya bilmeden bu şekilde davranan yani gevşeklik gösteren bayan kardeşlerimize ulaşalım. Zamanında İslami hizmette faal olup daha önce fedakârlık yaptığı halde şimdi evinde oturan bacıları tespit etmeli ve onlara ulaşarak birlikte çalışmak için ikna çabası içinde olmalıyız. Hele hele davet faaliyetleri içinde olan kardeşlerimizin hanımları, kızları ve kız kardeşleri hiçbir şekilde dışarıda bırakılmamalıdır. Sık sık ziyaretlerle, sıkıntı durumlarında sıkıntılarına ortak olarak ve ikna ederek hizmet ortamında bulunmaları sağlanmalıdır.
"Sohbet ve dersler için ortam, vakit ve program çok iyi hazırlanmalıdır"
Sohbet ve dersler için ortam, vakit ve program çok iyi hazırlanmalıdır. Özellikle bayanlar için ev işleri ve çocukların bakımı da hesaplandığında sıkıntı oluştuğu malumdur. Bu yüzden dersler için ayrılan zamanlar verimli kullanılmalıdır. Sohbet konusu dışındaki mevzulara girilmemelidir. Derslere vaktinde gelip-gitmek de bu açıdan çok önemlidir. Belirlenen saatlere azami derecede riayet edilmelidir. Sohbet konusu geniş, konuşulacak meseleler de fazla ve istişare gerektiren şeyler ise bunlar dar vakitlere sığdırılmaya çalışılmamalıdır. Geniş zamanda, konuların sırasıyla dile getirildiği, rahatlatıcı, doyurucu sohbetler ve istişareler, kardeşler arasındaki bağları güçlendirir.
Ziyaret ve sohbet ortamları, sade ve doyurucu olmalıdır. Ev sahibini ve bazen de gelenleri sıkıntıya sokacak şekilde aşırı ikramdan kaçınılmalıdır. İkram elbette ki güzeldir. Ama herkesin aynı imkân ve güce sahip olmadığını unutmamak gerekir.
"Köylerde yaşayan bacılar ve kızlarımız, davete muhatap olmaktan mahrum bırakılmamalıdır"
Köylerde yaşayan bacılar ve kızlarımız, davete muhatap olmaktan mahrum bırakılmamalıdır. Özellikle İslami kültürü ve hitabeti iyi olup bu konuda gelişmek isteyen bacılar, köylere sohbet amaçlı gönderilmelidir. İlahiyat, İslami ilimler ve medrese mezunu veya henüz okumakta olan kızlarımız için de bu hem bir görev hem de fırsattır.
"Okul okuyan kızlarımız yalnız kalırlarsa muhafazaları zor olacaktır"
İhtiyacın en yoğun olduğu sahalardan biri gençlik sahasıdır. Genç kızlarımız, enerjilerini davet ve hizmet yönünde sarf etmezlerse farkında dahi olmadan hataya sapma, haram ve günah tehlikesi ile karşı karşıya kalırlar. Bu bakımdan yakın takip ve yakın diyalog çok önemlidir. Okul okuyan kızlarımız yalnız kalırlarsa muhafazaları zor olacaktır. Ortam bozuk, art niyetliler çoktur. Onları korumak adına okulda yalnız kalmamalarını sağlamak gerekir. Aynı veya yakın okullarda okuyan öğrencileri, birbirlerine destek ve birbirleri üzerinde uyarıcı olmaları için tanıştırmalı ve yakın irtibat içinde olmalarını sağlamalıyız.
"Kızlarımız toplumsal ilişkilerin önemi hakkında bilinçlendirilmelidirler"
Yine özellikle medrese veya okula gittikleri için evde daha az zaman geçiren kızlarımız, ek olarak bazı konularda bilgilendirilmelidirler. Eve gelen misafirlere, ziyaret amaçlı gittikleri evlerin sakinlerine, evlendiklerinde kayınpeder ve kayınvalidelerine nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgilendirilmeli ve toplumsal ilişkilerin önemi hakkında bilinçlendirilmelidirler. Birçok konuda bilgi sahibi olmanın yanında misafiri karşılamada, bir büyüğünün elini öpmede, yaşlıların halini hatırını sormada büyük eksiklikler yaşanmaktadır. Bu konuda sorumluluğun büyüğü annededir. Bu kızlarımızın abla ve hocaları da bahsettiğimiz meselenin önemine sık sık değinip kızları bilgilendirmeli ve annelerine kulak vermelerini tavsiye etmelidirler.
"Düğün için aşırı masraflardan dolayı evlenemeyen gençlerimiz vardır"
Genç kızlarımıza dünyevileşme tehlikesini sürekli olarak hatırlatmalı ve dünyevileşmeden uzak durmalarını öğütlemeliyiz. Özellikle toplumda evlenmeye hazırlık ve düğün süreci, lükse kaçma ve harcamada yarış halini almışken, mütevazı bir usulle bunun karşısında yer alınmalıdır. Kız isteme, düğün öncesi ve düğün için aşırı masraflardan dolayı evlenemeyen gençlerimiz vardır. Zaman zaman bu maddi istekler öyle bir dereceye varıyor ki; aileler karşılıklı rıza ile bu girişimi yarıda dahi bırakabiliyorlar.
"Kız tarafı, erkek tarafının imkânlarını gözeterek altın talebinde bulunmalıdır"
Bazı masraflar doğal olarak ortaya çıkarken gün be gün yenileri eklenerek yük iyice ağırlaşıyor. Düğün salonlarına ek olarak kına ve nişan için de salon kiralanması, her biri için ayrı ayrı çok pahalı elbise ve takıların talep edilmesi vs. buna örnektir. Kız tarafı, erkek tarafının imkânlarını gözeterek altın talebinde bulunmalıdır. Zamanın fitnesine karşı evliliği kolaylaştırmak, temel ilkemiz olmalıdır.
"Tesettüre aykırı gelinlikler giyilmemeli ve alınmamalıdır"
Bununla beraber tesettüre aykırı gelinlikler giyilmemeli ve alınmamalıdır. Sadelikten yana olunmalı, makyaj ve gösterişe dayalı diğer bir takım işlerin yaygınlaşmasına müsaade edilmemelidir.
"Damat seçiminde iyi bir meslek ve maaş sahibi olmayı, ön şart olarak ileri sürmemelidirler"
Genç kızlarımız ve aileleri damat seçiminde iyi bir meslek ve maaş sahibi olmayı, ön şart olarak ileri sürmemelidirler. Dindarlık vasfı öncelikli tercih olmalıdır. Makam, mevki ve zenginlik tek başına mutluluk getirmez.
Gençler bu bilince varıncaya kadar anne, abla ve hocaların telkin ve tavsiyeleri hep bu çerçevede olsun ki; hayırlı bir neticeye varılabilsin.
"Sorumluluk taşıyan bacılar pratikleriyle öncü olmalıdırlar"
İslami hizmette sahada olanlar, sohbet ve seminerlerde konuşmacı olanlar, gazete, dergi ve haber sitelerinde yazı yazanlar, radyo, TV'de program yapanlar, dernek ve vakıflarda yönetici olan hanım kardeşlerimiz, sözlü ve yazılı olarak nasihatlerde bulunanlar kendi pratikleriyle de mutlaka örnek olmalıdırlar. Yine sorumluluk taşıyan bacılar, her konuda olduğu gibi bu konuda da pratikleriyle öncü olmalıdırlar. Hayırlı işlerin yayılması, hizmet alanında ön planda gözükenlerin pratikleri ile kendilerini göstermesiyle daha kolay olur. Aksi halde sadece sözle kifayet etmenin, istenilen neticeyi vermeyeceği gerçeğini unutmamak gerekir.
Rabbim bizleri, topluma güzel ve faydalı yönleri ile örnek olan kullarından eylesin.
Allah (CC)'a emanet olun. (Fırat Arslan- İLKHA)