Muhsin Şenol-DOĞRUHABER
24 Haziran seçimlerine gidilirken propaganda yarışı da hız kazandı. Siyasilerin verdiği vaatler ise tartışmalara neden oluyor. Peki bu vaatler ne kadar gerçekçi? Sorularımızı cevaplayan SDAM Başkanı Abdulkadir Turan, “Siyasetçi bir yönetici adayıdır. Siyasetçinin verdiği her söz topluma verilmiş bir senet gibi kabul edilmelidir. Yalan söyleyen kazanmamalıdır.” ifadelerini kullandı.
“MAALESEF KİRLİ BİR SİYASET ORTAMI OLUŞMUŞ”
Propaganda ile birlikte yalan söylemenin meşru olduğunu düşünen bir zihniyetin olduğunu belirten Strateji Düşünce ve Analiz Merkezi Başkanı Abdulkadir Turan, “Aslında bizde propaganda yoktur. Kendini kanıtlamak vardır. Batıdan alınan terimlerle ya da batıda bile kullanılmayan yöntemlerle bizde siyaset maalesef bir hileler etkinliği gibi düşünülüyor. Ben kazanayım da ben toplumu kendime doğru çekeyim de hangi vaatlerle olursa olsun mantığıyla maalesef kirli bir siyaset ortamı oluşmuş. Bazı siyasiler de bu kirli siyaseti miras olarak almış olarak görünüyor. Bu problem bizden mi kaynaklanıyor yoksa dışardan mı kaynaklanıyor bunun irdelenmesi gerekiyor. Bize ait bir siyasi ahlak inşa etmemiz lazım.” dedi.
“TOPLUM YALANCILARI DESTEKLEMEYEREK CEZALANDIRMALIDIR”
Siyasetçinin toplumdan da daha güvenilir olması gerektiğini belirten Turan, “ Siyasetçi bir yönetici adayıdır. Dolayısıyla yalanla başa gelen yalanla iş yönetir. Bizde siyasetçi olmanın ana kollarının başında sadık olmak vardır. Siyasiler doğru sözlü olmalıdır. Yeniden o doğru siyasete dönmeliyiz. Bu yönde bir siyaset ahlakı inşa etmek durumundayız. Buna uymayanları öncelikle toplum cezalandırmalıdır. Siyasetçinin verdiği her söz topluma verilmiş bir senet gibi kabul edilmelidir. Yalan söyleyen kazanmamalıdır. Toplum yalancıları desteklemeyerek cezalandırmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“SİYASETÇİNİN KENDİNİ TOPLUMA ÖNDERLİK EDECEK MAKAMDA GÖRMESİ GEREKİYOR”
“Toplum idarecileri değil idareciler toplumu düzeltmelidir” diyen Turan sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada Batıya özgü popülist söylemler terk edilmeli. Siyasetçinin kendini topluma önderlik edecek makamda görmesi gerekiyor. Topluma önderlik makamındaki birinin yalan söylememesi gerektiğine inanması gerekiyor. Toplum yalana aldanıyorsa dahi siyasetçi yalan söylememe erdemine sahip olmalı. Bu erdeme sahip olmayanların ise siyaset sahnesini terk etmesi gerekiyor.”
“MİLLET GEÇMİŞE GÖRE DAHA AKILLI VE SEÇİCİ DAVRANIYOR”
Geçmişte verilen yalan vaatlere değinen Turan, “Daha önce herkese bir iki anahtar deyip milletin hem evini hem arabasını sattıran siyasetçiler oldu. Bu tip siyasiler belki bir seçim barajı aştılar fakat diğer seçimde tarihe karıştılar. Millet geçmişe göre daha akıllı ve seçici davranıyor. Umarım bu seçimlerde de uçuk kaçık vaatlerde bulunanlar cezalandırılacaklardır. Ta ki kimse milletin karşısında yalan söylemeye cesaret edemeyene kadar yalan söyleyenlerin millet tarafından cezalandırılması gerekiyor.” şeklinde konuştu.