Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman Hükümet Konağı önünde düzenlenen mitingde halka hitap ettiği konuşmasında, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin, Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması açıklamalarıyla ilgili olarak "Neymiş adaymış. Neymiş serbest bırakılması gerekiyormuş. Sen ne diyorsun ya? Neyi serbest bırakıyorsun." dedi.
Erdoğan "Cumhurbaşkanlığı adaylığı için imzalar toplanırken, kendi adaylarını bırakıp, başka adaylar için sıraya girdiler. Bu işin demokrasiyle alakası yok. Güya hepsi bir araya gelip bizim önümüzü kesecekler. Bu siyaset mühendisliğiyle biz 1989'dan bu yana mücadele ediyoruz. Şimdi de şu parti barajı geçsin deyip, seçmenlerini işportaya çıkartıyor. Barajı geçsin dedikleri parti, seçmenlerini temsil etmek yerine, örgüte silah taşıyordu. Böyle bir partinin illa mecliste olmasını ülkemizde bir tek PKK istiyor, bir de CHP istiyor. Yurtdışında aynı çadırın bir tarafını CHP, bir tarafını bölücü örgütün siyasi kanadı kullanıyor. Topunuz gelin topunuz. Benim Avrupa'daki kardeşlerim her şeyi çok iyi biliyor. Onlar sizin o çadırlarınıza oy vermezler." diye konuştu.
"6-7 Ekim'de vatandaşımızı birbirine kırdıran bunlar değil miydi?"
"Ülkemizde artık hiç kimse, ne kökeninden ne inancından dolayı itilip kakıldığını söyleyemez." diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Cezaevinden aday olmuş bir zatı ziyaret ediyor. Muharrem, Sayın Muharrem, ince ince Edirne'ye gittin. Peki, bu ziyaret ettiğin şahıs değil miydi benim 53 tane Kürt kardeşimin ölümüne neden olan. Neymiş, serbest bırakınmış. Neyi serbest bırakıyorsun? Bu ülkede hukuk var, adalet var. Yasin Börü'nün hesabını veremezsiniz. Adalet tecelli edecektir. Bunlar sadece mezar taşı dikmeyi bilirler. 6-7 Ekim'de vatandaşımızı birbirine kırdıran bunlar değil miydi? Cezaevindeki zatın elinde 53 vatandaşımızın kanı var. Ekranlarda saz çalıyor diye tasalananlar, arka tarafta milletimize kurşun sıkanların sırtını sıvazlıyordu. Doğu ve Güneydoğu'da istismar dili kullanan bu parti, Batı'da ne kadar marjinal kesim varsa onlarla birlikte yol yürüyor. Bunlardaki riyakârlık, bunlardaki zehirli dil kimsede yok. Ülkemizi yurtdışında kötülemenin dışında ne icraatları var. Sahada seçmenini ona buna peşkeş çeken bir partinin ülke yönetiminde işi yok demektir. Yakında bunların hepsinin kuyrukları birbirine dolanacak." (Cemil Özdaş-İLKHA)