AB Dış İlişkiler Servisi'nden (EEAS) yapılan açıklamada, işgalci İsrail'in yerleşim birimi faaliyetlerinin ve bedevilere ait evler için yıkım kararının iki devletli çözümün yaşama şansını ve kalıcı barışa yönelik umutları tehlikeye attığı belirtildi.

Açıklamada, "Filistinlilerin evlerini yıkarken İsrailliler için yeni yerleşim birimleri inşa edilmesi, eşit şartlarda olmayan tek bir devlet, sürekli işgal ve çatışma doğuracaktır. AB, uluslararası hukuka aykırı olan İsrail yerleşim birimleri inşası ve Filistinlileri zorla yerinden etme, evlerini yıkma ya da el koyma gibi adımların yeniden gözden geçirilmesini ya da bu kararlardan geri dönülmesini bekliyor." ifadelerine yer verildi.

İşgalci İsrail Yüksek Mahkemesinin, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün çevresindeki "Ayrım Duvarı"nın diğer yakasında kalan Filistinli bedevilere ait evler için yıkım kararı almıştı.

İşgalci İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman, Batı Şeria'nın Cudea ve Samaria bölgelerinde yasa dışı 3 bin 900 konutluk yeni Yahudi yerleşim yeri kurmayı planladıklarını açıklamıştı.

İşgalci İsrail'in 1967'den bu yana Batı Şeria'da 131, Doğu Kudüs'te 10, Batı Şeria'nın tepelerindeki bölgelerde ise 116 yasa dışı yerleşim birimi kurduğu ifade ediliyor.

Batı Şeria'daki yerleşim birimlerinde yaklaşık yarım milyon, Doğu Kudüs'tekilerde ise 220 bin yerleşimcinin ikamet ettiği kaydedilirken, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşimcilerin sayısını kısa sürede bir milyona çıkarmayı istediği belirtiliyor.

Uluslararası hukuka göre buralardaki tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.