HÜDA PAR'ın desteklediği Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, kentin fethi dolayısıyla düzenlenen iftar yemeği programında yaptığı konuşmada, siyasetçilerin üslubunu eleştirdi. Yapıcıoğlu, "Daha fazla oy almak adına insanlarımızın kutuplaştırılarak birbirine düşürülmesi memleketin faydasına değil." dedi.
Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Adayı Yapıcıoğlu, kentin İslam ordularınca fethi vesilesiyle Sahabe-Der'in Sur ilçesinde düzenlediği iftar programına katıldı.
İftar masalarındaki vatandaşları tek tek soran Yapıcıoğlu, engelli, yaşlı ve çocuklara yakın ilgi gösterdi.
Programda kısa bir konuşma yapan Yapıcıoğlu, siyasetçilerin üslubunu eleştirerek, Ramazan ayının rahmetiyle beraber bu üslubun kısmen de olsa düzeldiğini söyledi.
Diyarbakır'ın fethinden sonra bir daha küfrün bu topraklarda hüküm süremediğini dile getiren Yapıcıoğlu, "Değerli dostlar! Evet, 1379 yıl önce bugün gibi yani bir 27 Mayıs günü Resullullah Efendimizin sahabesi, Diyarbakır'ı fethetti ve o günden bugüne 1379 yıldır Diyarbakır sürekli Müslümanların memleketi, İslam diyarı olmaya devam etti. O gün buradan kovulan Bizans ya da onların bir benzeri olan haçlılar, Diyarbakır'da bir daha hüküm süremediler. Farklı dilleri konuşan, farklı mezheplere mensup Müslümanlar buralara gelip gittiler ama bir daha küfür burada hüküm süremedi. İnşallah kıyamete kadar bir daha küfür buralarda hüküm sürme ümidini kaybetmiştir." dedi.
"Kendisi gibi düşünmeyeni hain ilan etmek memleketimize bir şey kazandırmıyor"
Ramazan ayında Allah Teala'nın rahmetine daha çok yaklaştıracak amellerde bulunulması gerektiğine vurgu yapan Yapıcıoğlu, "Evet, şu anda memlekette aynı zamanda siyasi bir hava var. 24 Haziran'da hem cumhurbaşkanlığı seçimi hem de milletvekili genel seçimi yapılacak. Bu seçimde ben de Diyarbakır'dan bağımsız aday oldum. Fakat adaylıktan önce de şu anda da bizim siyasetin üslubundan bir şikâyetimiz var. Ötekileştirmek, başka saftaki birisini düşmanmış gibi görüp göstermek veya kendisinin kazanıp kaybetmesini memleketin batmasıyla eşdeğer tutmak ya da kendisi gibi düşünmeyeni hain ilan etmek memleketimize bir şey kazandırmıyor. Üslubun sertleşmesi, 3-5 oy daha fazla almak adına insanlarımızın kutuplaştırılarak birbirine düşürülmesi memleketin faydasına değil. Fakat şükür ki Ramazan ayının başlamasıyla siyasetteki bu üslup kısmen de olsa düzeldi. Ramazan'daki bu manevi iklim o siyasi havayı bastırdı, iyi ki de bastırdı." ifadelerini kullandı.
"Mazlum kardeşlerinizin zulüm altından kurtulmaları için dua etmeyi unutmayın"
Dünyanın dört bir yanında "Rabbim Allah'tır." dediği için zulüm görenlerin olduğunu hatırlatan Yapıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"İftar saatine yaklaştığımız şu saatlerde iftar sevincini birazdan yaşayacak bütün kardeşlerimizden şunu talep ediyoruz: Dünyanın dört bir tarafında sadece 'Rabbim Allah'tır.' dediği için zulüm altında inleyen kardeşlerimiz var. Duaların makbul olduğu bu saatte ellerinizi açarken lütfen o mazlum kardeşlerinizin zulüm altından kurtulmaları için dua etmeyi unutmayın. Hangi dili konuşuyor, derisinin rengi nedir hiç önemli değil. Ona zulmeden de hangi dine mensuptur, o da önemli değil. Hatta sadece kendi din kardeşlerimize de değil, zulüm altında olan diğer bütün mazlumlara da Allah Teala'nın rahmet hazinelerinden bir kurtuluş kapısı açması için dua edelim. İsterseniz zulmeden bizim babamızın oğlu olsun, zulme uğrayan bizim bin yıllık düşmanımız olsun. Biz öyle bir inanca mensubuz ki hiçbir şartta hiç kimse hiç kimseye zulmetme hakkına sahip değildir. Adalet, mutlak surette her zaman, her zeminde ve her şartta herkese farzdır. Öyleyse biz adalet özlemi çeken, hakkına, hukukuna kavuşmak için bir yardım ve yardımcı yolu gözleyen mazlumların hepsine dua edelim, dualarımızda onlara yer verelim."
"Rabbim gücümüzü artırsın ki zulüm altında inleyenlere elimizi uzatabilelim"
"Bu rahmet ikliminde 'Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.' diyen Peygamberin ümmeti olarak şu oruçtan, açlığın en ileri noktalara ulaştığı iftar saatine yaklaştığımız şu dakikalarda bazılarının oruçlu olduğu için değil, yokluktan dolayı ya da memleketlerinin savaşa sürüklenmiş olmasından dolayı bir şey yiyemediklerini, içecek su bile bulamadıklarını hatırlayalım." diyen Yapıcıoğlu, "Şu anda içerisinde bulunulan ortamın daha iyiye gitmesi için çaba sarf ederken daha beter hale düşmemesi için çabalayalım. Sur ilçemizdeyiz. Birkaç yıl önce şu duvarların arkasında o yıkımların yaşandığı zamanları hatırlayalım. O günleri bir daha yaşamamak için gerekli tedbirlerimizi alalım. Rabbim o acıları, o yıkım günlerini bir daha bu memlekete yaşatmasın. Rabbim bir daha bu memleketin insanlarının birbirine düştüğü, kanının akıttığı günleri bize göstermesin. Dünyanın dört bir tarafında zulüm altında olan kardeşlerimizi o zulmün altından bir an önce kurtarsın. Bizlere de mazlumları o zulümden, o zalimlerin pençesinden kurtarabilmek için güç ve kuvvet versin. Rabbim gücümüzü artırsın ki biz zulüm altında inleyenlere elimizi uzatabilelim. Savaştan, yokluktan, kıtlıktan dolayı açlık çeken kardeşlerimizi doyurabilelim. Allah oruçlarınızı kabul etsin." şeklinde konuştu.
İftar programının ardından Yapıcıoğlu ve beraberindekiler, 27 sahabenin medfun bulunduğu Hazreti Süleyman Camii'nde akşam namazını kıldı. Akşam namazının ardından camiden çıkan Yapıcıoğlu, vatandaşların ilgisiyle karşılaştı. Birçok kişi, Yapıcıoğlu'yla beraber hatıra fotoğrafı çektirdi.
Vatandaşlarla sohbet etti
Namazdan sonra vatandaşlarla bir araya gelen Yapıcıoğlu, burada bir süre sohbet etti. Vatandaşların çay ikramının ardından teravih namazını kılmak üzere Nebi Camii'ne giden Yapıcıoğlu ve beraberindeki heyet, yolda esnaf ve vatandaşların ilgisiyle karşılaştı. Esnaf ve vatandaşlarla tek tek ilgilenen Yapıcıoğlu, çocuklara yakın ilgi gösterdi.
Teravih namazının ardından cami yakınındaki bir çay ocağında vatandaşlarla uzun süre sohbet eden Yapıcıoğlu, kendilerinden dua ve destek talebinde bulundu. (Ramazan Casuk - İLKHA)