Bahadırlı yaptığı yazılı açıklamada, ramazanda ağız kokusunun sebepleri ve önemi konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Ağız kokusunun (halitozis) yaş, cinsiyet, ırk ayrımı olmaksızın herkesi etkileyebilen bir sorun olduğunu aktaran Bahadırlı, alınan gıdalarla oluşan ağız kokusunun geçici bir durum olduğunu ve 24-72 saat içerisinde geçtiğini ancak zamanla geçmeyen ağız kokusunun tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı.

Bahadırlı, bazı karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları, diyabet, akciğer enfeksiyonları, tonsiller (bademcik) enfeksiyonlar, sinus enfeksiyonları ve hormonal değişiklikler gibi medikal durumların ağız kokusuna neden olurken, kötü kokunun sebebinin sıklıkla ağız kaynaklı olduğunu ifade etti.

Bahadırlı, ağız kuruluğu, diş çürükleri, diş eti hastalıkları, kötü yapılmış protezler, kırık ya da pürüzlü yüzeyi bulunan dolgular, apseler, ağız kanseri gibi durumların da ağız kokusunun sebepleri arasında yer aldığını dile getirdi.

"Protein, sigara ve kafeinden uzak durun"

Gülcan Bahadırlı, ramazan ayında sahur vakti ile iftar vakti arasındaki sürede tükürük miktarı ve akışının çok azaldığını belirterek, "Ağız içi çürüğe çok elverişli bir ortam haline gelir. Bunun yanında gün boyu süren açlık nedeniyle ağız kokusunda artış meydana gelebilir. Ağız içindeki anaerob bakterilerin proteinleri sindirmesiyle oluşan sülfür içerikli bileşikler ağız kokusunun en sık sebebidir." bilgisini verdi.

Sülfürlü bileşiklerin artmasına neden olan birkaç durum olduğuna işaret eden Bahadırlı, bu durumları şöyle sıraladı:

"Süt, et, balık, yumurta gibi protein içeriği yüksek ürünler anaerob bakteriler tarafından parçalanarak ağız kokusuna sebep olmaktadırlar. Sahurda tok tutması için tüketilen süt, peynir, yumurta ağız kokusunun artmasına neden olmaktadır. Sigara ağız kuruluğuna sebep olmaktadır. Ayrıca ağızdaki ortamı oksijensiz bırakarak anaerob bakterilerin artmasına ve ağız kokusuna neden olmaktadır. Çay, kahve, kola gibi içecekler idrar yoluyla vücuttan su kaybını arttırır ve ağız kuruluğuna neden olur. Ramazan ayında bu içeceklerden uzak durulmalı bol bol su tüketilmelidir. 

Portakal suyu, ananas suyu, greyfurt suyu gibi asidik gıdalar bakteri üretimini arttırarak ağız kokusuna neden olur. Baharatlı yiyecekler ağız kuruluğunu arttırarak kötü ağız kokusuna neden olmaktadır. Ramazan ayında tükürük akışını arttıran lifli gıdalar tüketilerek ağız kokusu azaltılabilir. Şeker içeren gıdalar bakteriler tarafından parçalanarak ağız kokusuna neden olmaktadırlar. Çiğ soğan ve sarımsak sülfürlü besin maddeleridir. Doğrudan ağız kokusuna sebep olurlar."

"Oruç tutarken ağız kokusunu önleyebilirsiniz"

Bahadırlı, oruç tutarken ağız kokusunun önlenebileceğini belirterek, ağız kuruluğunu artıran baharatlı yiyecekler ve çay, kahve gibi içeceklerin tüketilmemesi ve bol bol su içilmesi gerektiğini ifade etti.

Asitli gıdalardan uzak durularak, bol lifli gıdaların tüketilmesi gerektiğine dikkati çeken Bahadırlı, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Soğan ve sarımsak gibi sülfürlü gıdalar çiğ tüketilmemelidir. İftar ve sahur vakitlerinde yemekten sonra en az 2 dakika süre ile tüm diş yüzeyleri ve diş eti dikkatlice fırçalanmalıdır. Diş ipi veya arayüz fırçaları kullanılarak dişlerin arayüz temizliği yapılmalıdır. Ağızda bulunan sabit ya da hareketli protezlerin temizliği uygun temizleme apareyleri ve ajanları ile dikkatlice yapılmalıdır. Dil sırtı bir dil temizleyici ile dikkatli bir şekilde fırçalanmalıdır. Ağız hijyenine destek olarak ağız bakım suları kullanılmalıdır. Ağız bakım suları kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Alkol içerikli ağız bakım suları ağız kuruluğunu artırarak ağız kokusunu artırabilir. Ramazan ayından önce mutlaka bir diş hekimi kontrolüne gidilerek ağız sağlığının optimum seviyeye getirilmesi; karşılaşılabilecek diş sorunlarının ve ağız kokusu probleminin önüne geçilmesini sağlayacaktır."