24 Haziran'da yapılacak olan 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimine bağımsız adaya olarak katılmak için HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden Doktor Aydın Gök ve beraberindeki heyet, ulusal basın ziyaretleri kapsamında İlke Haber Ajansı (İLKHA) Batman İrtibat Bürosunu ziyaret etti.
Aydın Gök ve HÜDA PAR Batman Merkez İlçe Başkanı M. Şerif Durmaz ile beraberindeki heyeti karşılayan İLKHA Batman Temsilcisi M. Fatih Akgül, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Ziyarette konuşan Gök, halkın yoğun talepleri ve partisinin kararı doğrultusunda Batman'dan bağımsız milletvekili adayı olduğunu söyledi.
Seçime bağımsız aday olarak girme tercihlerinin sebebini anlatan Gök, "HÜDA PAR olarak 81 ilde kendi logomuzla seçimlere gireceğimizi beyan etmiştik. Fakat son zamanlarda hem tabanımızın hem de ziyaret ettiğimiz halkımızın bu konuda isteği vardı. Bizde hem seçmenimiz hem de partimizle yaptığımız istişareler doğrultusunda seçime bağımsız aday olarak girmeyi uygun gördük." dedi.
"İfade ve düşünce özgürlüğünün önündeki tüm engeller kalkmalıdır"
HÜDA PAR'ın seçim beyannamesinin bağımsız aday olarak kendisinin de seçim beyannamesi olduğunu vurgulayan Gök, "Bu beyanname içerisinde ana başlıklar olarak belki şunu söyleyebilirim; ifade ve düşünce özgürlüğünün önündeki tüm engeller kalkmalıdır. Düşünce ve fikir sahipleri topluma uygun görmüş olduğu düşüncenin uygulanabilmesi için bu konuda siyasete veya yönetime hâkim olabilmesi hakkının kesinlikle ifade özgürlüğü şeklinde alınması lazım. İfade özgürlüğünün insan haklarından olduğu gerçeği kesinlikle göz ardı edilmeden, şucu veya bucu diye dışlanmadan kişi, kendi hür iradesini veya düşüncesini ifade edebilmelidir." diye konuştu.
"Kürt meselesinde anadilde eğitimle işe başlanabilir"
Kürt meselesine de değinen Gök, şunları söyledi: "Kürt meselesi hem ülkemiz hem de içinde bulunduğumuz bölge ve coğrafyanın birçok ülkesini ilgilendiren bir meseledir. Geçtiğimiz yıllarda bu meseleyle ilgili hükümet 'çözüm süreci' adı altında bir süreç başlatmıştı. O dönemde bizde süreci önemsediğimizi fakat yanlış mecrada gittiğini beyan etmiştik. Bunun yanlışını ortaya koymaya çalıştık fakat maalesef dinletemedik. Çözüm sürecinde masadaki muhatap silahı elinde bulunduran örgüttü. Dolayısıyla devlet; 'Kürt meselesi vardır fakat bu Kürt meselesinin bizce muhatabı bu örgüttür' demeye getirdi. Neticede örgütün silah bırakmayacağını, sadece örgüt muhatap alınarak Kürt meselesinin çözümüne yönelik girişimlerin neticesiz kalacağını vurgulamıştık. Nitekim de maalesef öyle oldu."
Kürt halkının anadilde eğitiminin bir hak olduğunu vurgulayan Gök, "Süreç öyle bir mecraya evirildi ki şu an iktidar, dirsek temasında olduğu partinin de telkinleriyle Kürt meselesinin neredeyse olmadığını iddia ediyor. Bu yüzden Kürt meselesinin çözümü konusunda anadilde eğitimle işe başlanabileceğine, böyle bir girişimin bırakın devleti ayrıştırma veya bölme; kesinlikle Kürt vatandaşlarımızın devlete olan duygusal bağlılığını daha da pekiştireceğine inanıyoruz. Böyle bir girişimle kesinlikle kıyamet kopmayacak ve ülkede bölünmeyecektir. Zor değildir. İrade ortaya konulursa inşallah kısa süre içerisinde bunun çözülebileceğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Güvenlik soruşturmaları tamamen kaldırılmalı"
Güvenlik soruşturmalarının oluşturduğu mağduriyetlere de değinen Gök, "Suçsuz olan insanımızın sadece bir memurun kanaatiyle sahip olması gereken imkânların tümüyle elinden alınmasına sebep olan güvenlik soruşturmalarının tamamen kaldırılmasını istiyoruz. Bir kişi anne ve babasının kıt imkânlarıyla yıllarca okuyor ve ailesi bu kişi hakkında bir beklenti içerisine tam giriyor. Derken bir memurun yanlış kanaati ve keyfi muamelesiyle kendisinin ve ailesinin rızkına müdahale ediliyor. Kişi bu şekilde mağdur edilmiş oluyor." açıklamasında bulundu.
"Mülakatlar rüşvet ve adam kayırma sebebi olmuş"
Gök, konuşmasına şöyle devam etti: "Mülakatlar konusunda da şunu dile getirmiştik. Asıl olan mülakat değil liyakattir. Bir şekilde zaten kendi branşıyla ilgili veya branş gerektirmeyen mesleklerle ilgili işçi, memur alınacak. Bu konuda mutlaka bunun ölçülebilirliği vardır. Bu yazılı veya sözlü sınavlar olabilir ama mülakat maalesef bugüne kadar daha çok insanımızın hakkının, emeğinin yenmesine sebep olmuş. Mülakatlar genelde rüşvet ve adam kayırma sebebi olmuş. Buna zemin hazırlamış."
"Devlet, vatandaştan almasını bildiği gibi vermesini de bilecek"
Ülkede ağır vergi yükünün olduğuna dikkat çeken Gök, "Devletin, kendi vatandaşından yırtıcı bir şahin anlayışıyla vergi almaması, ona öyle yaklaşmaması lazım. Devlet, vatandaştan almasını bildiği gibi ihtiyaç sahiplerine vermesini de bilecek. Gün gelir vergini alırsın, ama gün gelir de muhtaç olan insanlara, esnafına hazineden verirsin, gerekirse negatif vergi uygularsın." şeklinde konuştu.
"Halkımızın meclisteki en gür sesi olacağız"
Kendisine destek verildiği takdirde halkın sorunlarını mecliste dile getirip çözüm arayışlarına gideceğini aktaran Gök, "Meclise giderseniz şayet sizin ağırlığınız ne olacak?' Sorusu soranlara şunu söylüyorum: Güzel bir tabir var. 'Bütün uyuyanları uyandırmak için bir tek uyanık yeter' diye. Birkaç kişi de olsak; inşallah meclise gidersek HÜDA PAR'ın, halkın sorunlarını dillendirecek olan güçlü sesi olacağız. Bu konuda halkımıza söz veriyoruz. O mecliste halkımızın değerlerine, menfaatine karşı alınacak olan kararların hepsinde gür bir sesle buna karşı duracağız. Ayrıca halkın menfaatine olacak, halkın değerleriyle uyuşan, alınması düşünülen kararlara da en büyük desteği güçlü bir şekilde biz ortaya koyacağız. Dolayısıyla tarafgir siyasetin de bu memleketten atılması gerektiğine inanıyoruz. Doğru kimden gelirse gelsin yanında, yanlış kimden gelirse gelsin onunda karşısında durmak gerekir." dedi. (Mehmet Sait Çelik-İLKHA)