MADRİD - Başbakan Mariano Rajoy, Katalonya Özerk Yönetimi'nin yeni başkanı Quim Torra'nın kabinesinde bağımsızlık yanlısı faaliyetleri nedeniyle tutuklanan ya da ülkeden kaçan bazı eski bakanlara yer vermesi üzerine, ana muhalefetteki İspanya Sosyalist İşçi Partisi'nin (PSOE) lideri Pedro Sanchez ve merkezi hükümete dışarıdan destek veren Ciudadanos (Vatandaşlar) Partisi'nin lideri Albert Rivera ile görüştü.

Görüşmelerde, yeni Katalan hükümetinin işlerliği, tutuklu ya da kaçak durumunda olan bazı ayrılıkçı siyasetçilerin hükümet kabinesinde yer alması ve İspanya Anayasası'nın 155. maddesi gereğince özerk yönetimin doğrudan merkezi hükümet tarafından yönetilmesi durumunun devamı konuları ele alındı.

Torra'nın bu adımını "yeni bir provakasyon" olarak niteleyen merkezi hükümetten bugün yapılan açıklamada, yeni kabine listesinin resmi gazetede yayımlanmayacağı duyuruldu. Listeyle ilgili değerlendirmenin devam ettiği belirtilen açıklamada, merkezi hükümetin onayı olmadan kabinenin resmileşmeyeceği vurgulandı.

Torra ise eski bakanların göreve iadesinin "gereklilik" olduğunu belirterek, kabinesinin onaylanmamasının "önemli boyutlarda kurumsal krize" yol açacağını savundu. Torra, 155. maddenin uygulanmasına son verilmemesinin "düşünülemez" olduğunu ifade etti.

Perşembe günü yemin ederek göreve başlayan Torra, kabinesinde, tutuklu Jordi Turull ve Josep Rull'un yanı sıra Belçika'ya kaçan Toni Comin ve Lluis Puig'e yer vermişti.

Puigdemont'u "meşru lider" görüyor

Bağımsızlık yanlısı bir geçmişi bulunan 55 yaşındaki Torra, kendisini "geçici başkan", görevden alınan Carles Puigdemont'u ise "meşru lider" olarak niteliyor.

Yemin töreninde İspanya bayrağı ile Kral 6. Felipe'nin fotoğrafına yer vermeyen Torra'nın ilk icraatları merkezi hükümet tarafından sert bir şekilde eleştirildi.

İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, Katalonya hükümetinin faaliyetlerini izlemeyi sürdüreceklerini ve yasaların ihlal edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi.

Süreç

Katalonya'da Anayasa Mahkemesinin karşı kararına rağmen 1 Ekim'de bağımsızlık referandumu yapılmış, 27 Ekim'de de özerk yönetim parlamentosunda tek taraflı bağımsızlık ilan edilmişti.

Bunun üzerine merkezi hükümet Anayasanın 155. maddesini ilk kez işleterek yerel yönetimi feshetmiş ve 21 Aralık'ta erken seçime gidilmesine karar vermişti.

Bu arada hükümet üyeleri hakkında soruşturma başlatılmış, görevden alınan ve devlete isyanla suçlanan eski başkan Puigdemont, 4 bakanla Belçika'ya kaçmıştı.

21 Aralık'ta yapılan özerk yönetim parlamento seçimini ise ayrılıkçılar kazanmış ve 14 Mayıs'ta Torra yeni başkan seçilmişti.