Emrah Tel / Haber Merkezi
28 Şubat sürecinde toplumun büyük tepkisine rağmen uygulamaya konulan ve eğitimde binlerce kişiyi mağdur eden 8 yıllık kesintisiz eğitim 15. yılında tarihe karıştı. Zorunlu eğitimim 4+4+4 şeklinde kademeli olarak 12 yıla çıkaran yasa teklifi Meclis Genel Kurulu’nda 295 oyla kabul edilerek yasalaştı. Yeni sistemde İmam Hatiplerin orta kısımları açılırken Kur’ân-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in hayatı ilk 4 yıllık kademeden sonra seçmeli ders olarak okutulabilecek. Ayrıca ortaokullarda lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçmeli dersler oluşturularak, bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ile imam-hatip ortaokulları ve diğer ortaokullar için oluşturulacak program seçenekleri Milli Eğitim Bakanlığı’nca belirlenecek. İlkokul ve ortaokulların bağımsız okullar hâlinde kurulması esas olacak. Yeni sistemde okula başlama yaşı da değişiyor. İlköğretim çağı 6–13 yaş grubundaki çocukları kapsayacak. Bu da çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın Eylül ayı sonunda başlayıp 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda bitecek. Böylece okula başlama yaşı bir yıl erkene alınmış olacak. STK’lar yeni eğitim sistemine destek verirken, başörtüsü yasağı ve karma eğitim ile ilgili bir düzenlemenin olmamasını önemli bir eksiklik olarak değerlendirdi. STK’lar ayrıca açıköğretim alternatifinin baskılar üzerine ikinci 4 yıllık kademe sonrasına kaydırılmasına da tepki gösterdi.
BİR ADALETSİZLİK DAHA SON BULUYOR
YÖK’ün idari bir kararla kaldırdığı katsayı uygulaması yasadan da çıkarılırken, üniversiteye yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları da dikkate alınacak. Ortaöğretim bitirme başarı notları en küçüğü 250, en büyüğü 500 olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülecek. Ortaöğretim başarı puanının yüzde 12’si, yerleştirme puanı hesaplanırken, bu, merkezi sınavdan alınan puana eklenecek.
PEKİ, SİSTEMİN EKSİKLERİ NELER?
Yeni eğitim sistemi 28 Şubat dayatması birçok haksızlığı ortadan kaldırırken Müslüman halkın taleplerini de tam anlamıyla karşılamadı.
Açık öğretim alternatifinin yasa tasarısının ilk hali olan birinci 4 yıldan sonra verilme seçeneğinin kaldırılması hafızlık müesseseleri ve Kur’ân Kurslarını olumsuz etkileyecek.
Başörtü sorununun açık bir şekilde yasa ile çözülmemesi yeni mağdurlar doğuracak.
Eğitim sisteminde başarı seviyesini düşüren karma eğitim sistemi tepkilere rağmen devam edecek.
SANCILI BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ
Cami ve Kur’ân Kursu Dernekleri Konfederasyonu Genel Başkanı Recep Kıyak, Doğruhaber’e yaptığı açıklamada, “Biz daha önce eğitim sistemi ile ilgili verdiğimiz önerilerde de Kur’ân-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in hayatının seçmeli ders olarak işletilmesini istemiştik. Bu sağlandı bundan dolayı emeği geçen herkese teşekkürlerimizi iletiyoruz” dedi. Açık öğretim alternatifinin ilk dört yıldan sonra verilmesi gerektiğini ifade eden Recep Kıyak, “Ama şu anda da verilmeyecek diye bir şey yok biz yetkili kurumlara bu konuda da baskı unsurlarını kullanıyoruz. Ki zaten açık öğretim ilk dört yıldan itibaren verilmedikten sonra 4 yıl veya 8 yıl arasında bir fark kalmaz. Ama bu sıkıntıların aşılacağına da inanıyorum. Yasalardan ziyade kararnamelerle bu eksikliğin de kapanacağını umuyorum. Yani biz kesinlikle ilk dörtten sonra bağımsız eğitimden yanayız. Aksi durumdaki bir sisteme karşıyız” şeklinde konuştu Türkiye’nin sancılı bir dönemden geçtiğini ifade eden Recep Kıyak, “Türkiye’de Müslüman insanların her arzuladığının yerine getirilmesi hükümetin görevidir. Halkının yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede bu insanların taleplerinin bu hükümet tarafından yerine getirileceğine sonsuz inancımız var. Biz evlatlarımızın dini eğitimlerini, yaşamalarını sağlamak zorundayız. Bu kapsamda anaokullarından başlamak üzere din eğitimi verilmesinden yanayız” ifadelerini kullandı
SİSTEMİN EKSİKLERİ VAR
“28 Şubat’ın son kalıntısını da ortadan kaldırdık” şeklindeki sözlerin gerçeği yansıtmadığını belirten İkra Eğitim-Der Genel Başkanı Av. Abdulgani Orhan, “Çünkü 28 Şubat’ın en önemli kalıntısı başörtüsüdür ve bu halen tam olarak çözülmüş değil. Oysa başörtülüler eğitim ve öğretimin her kademesinde rahatça okuyabilmeli ve çalışmalıdır. Kur`an-ı Kerim`in ve Peygamber Efendimizin hayatının okullarda seçmeli ders olarak okutulması önemli bir gelişmedir, ancak bu dersler ehil insanlar tarafından verilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan beri Avrupa’yı örnek alıyor ve şu an Avrupa’nın birçok ülkesinde karma eğitim kaldırıldı. Toplumsal yozlaşmayı tetikleyen karma eğitim terk edilmediler. Türkiye, Müslümanların çoğunlukta olduğu ve yaşadığı bir ülke, bu nedenle çoğunluğun talepleri, göz ardı edilmemeli” diye konuştu.
YAYGIN ÖĞRETİM İLK KADEME SONRASI VERİLMELİ
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) tarafından yapılan ve yeni eğitim sistemini değerlendiren açıklamada, “Kademeli eğitim sistemi, tam olarak arzu ettiğimiz değişiklikleri içermese de eğitimde yeni bir dönemi başlatacak olduğu için destekliyoruz” denildi. Yeni sistemdeki değişikliklere dikkat çekilen açıklamada, “Sistem birçok değişikliliğin yanı sıra, katsayı adaletsizliğini ortadan kaldırmakta, meslek okullarının önünü açmakta, öğrenciye alan tercihi imkânı vermekte, herkese her aşamada alan değiştirme imkânı sunmaktadır” ifadeleri kullanıldı. Daha özgür bir eğitim sistemi için yeterli zamanın olduğu belirtilen açıklamada, talepler sıralanarak, “Yaygın öğretime ikinci dört yılla birlikte imkân verilmesi, karma eğitimin dayatılması yerine, alternatif eğitim modelleri uygulama imkânının getirilmesi, genel ahlaka ve adaba mugayir olmamak kaydıyla kılık kıyafetin tüm aşamalarda serbest olması, müfredatın milletimizin değerleri ile bağdaşır şekilde düzenlenmesi gerekmektedir” denildi.
SİSTEM, SONRASI İÇİN BİR ADIMDIR
Yeni eğitim sisteminin daha özgür bir eğitim sistemi için bir adım olduğunu dile getiren Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu “Değişiklik, tek tip insan yetiştirme düzeninden serbest düşünceye, çoğulculuğu ve değerleri temel alan bir sisteme doğru bir adımdır” dedi. Postmodern darbenin kalıntısı kesintisiz zorunlu eğitim sisteminin neden olduğu tahribatın faturasını bugüne kadar milletin ödediğini vurgulayan Gündoğdu, darbeci bir zihnin ürünü olan mevcut eğitim sisteminin çöpe gideceğini kaydetti. Darbe ikliminin puslu havasıyla hayata geçirilen kesintisiz zorunlu eğitimin çağın şartlarını karşılamadığını ifade eden Gündoğdu, “28 Şubat’ın biçtiği bu kirli elbise artık bu millete ve onların çocuklarına dar geliyor. Eğitim sisteminde yapılacak değişiklikle bu elbiseyi üzerimizden atacağız” diye konuştu.
TAHRİBATIN TAMİRİ NOKTASINDA OLUMLU GELİŞME
Diyanet-Sen tarafından yapılan açıklamada ise, “Yasa, 28 Şubat sürecinde alınan sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin, toplumda ve eğitim sisteminde yol açtığı tahribatın tamiratı noktasında önemli bir adımdır” ifadeleri kullanıldı.
MADDE MADDE EĞİTİM SİSTEMİ
İşte 27 maddelik yasa değişikliliğinde dikkat çeken başlıklar;
MADDE 1 Mecburi ilköğretim çağı, 6–13 yaş grubunu kapsar. Bu çağ çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın Eylül ayı sonunda başlar, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yılsonu biter.
MADDE 2 İlköğretim; 4 yıl süreli ve zorunlu ilkokul ve ortaokuldan oluşur.
MADDE 3 İlköğretim kurumlarının ilkokul ve ortaokulların bağımsız kurulması esastır. Ancak şartlara göre liselerle de kurulabilir.
MADDE 9 “İlköğretim kurumları; 4 yıl süreli ve zorunlu ilkokullar ile 4 yıl süreli ve zorunlu farklı programlar arasında tercih imkânı veren okullar ve imam-hatip okullarından oluşur. Ortaokul ve liselerde Kur’ân-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin hayatı, seçmeli ders olarak okutulur.
MADDE 10 Ortaöğretim, ilköğretime dayalı, 4 yıllık zorunlu, örgün veya yaygın öğrenim veren genel, meslekî ve teknik öğretim kurumlarının tümünü kapsar. Bu okulları bitirenlere ortaöğretim diploması verilir.
MADDE 13 `8 yıllık kesintisiz ilköğretim` ibaresi `ilköğretim ve ortaöğretim` şeklinde değiştirildi.
MADDE 14
a) Yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemleri imkân ve fırsat eşitliğini sağlayacak tedbirleri almak kaydıyla, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılır.
d) Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan öğrenciler, istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya bunlara en yakın olan mesleki ve teknik önlisans yükseköğretim programlarına sınavsız olarak yerleştirilebilir.