DÜZCE (AA) - Düzce'nin Akçakoca ilçesinde çivi kullanılmadan, çandı yöntemiyle inşa edilen ve zamana direnen tarihi Cuma ve Orhangazi camileri, ramazan ayında ziyaretçilerini ağırlıyor.

Ertuğrul Gazi, Osman Gazi ve Orhan Gazi'nin silah arkadaşı ve yoldaşı olarak bilinen, ilçeye ismini veren Akçakoca Bey döneminde çivi kullanılmadan çandı yöntemiyle inşa edilen tarihi camiler, dini ve mimari açıdan dikkati çekerken ramazan ayında tarihi dokusu ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Akçakoca'nın Hemşin köyünde Osmanlı Padişahı 2. Mahmud tarafından 1834'te inşa edilen Cuma Camisi, çivisiz, birbirine geçirilme yöntemine göre kesilmiş kerestelerden oluşan yapısıyla görenleri büyülüyor.

Alt kısmı yığma taşlardan, üst kısmı ahşaptan olan iki katlı cami, ibadet turizminde önemli bir yer ediniyor.

Ramazan aylarında mukabele ve teravih namazı için tercih edilen 184 yaşındaki ibadethane, sağladığı akustik ses ve tarihi dokusu ile ziyaretçileri cezbediyor.

Orhangazi Camisi
Orhan Gazi döneminde çandı tekniğiyle Çayağzı köyündeki Osmanlı mezarlığı alanında 1323'te inşa edilen tarihi Orhangazi Camisi de "11 ayın sultanı" ramazanda ziyaretçilerini ağırlıyor.

Bahçesinde bulunan büyük ıhlamur ağaçlarının kokusu eşliğinde ziyaretçilerini bekleyen, yaklaşık 10 dönüm üzerine kurulu caminin bahçesinde, Osmanlı dönemine ait mezar taşları göze çarpıyor.

Alt kısmı yığma taşlarla üstü ahşaptan inşa edilen Orhangazi Camisi, 8 metre en ve 12 metre yüksekliğe sahip. Cami, inanç turizminde önemli bir konumda bulunuyor.

Çandı yöntemi
Ahşap mimaride tomrukların veya kerestelerin içine derin çentikler açılarak "çandı tekniği"yle oluşturulan dörtgen kasnak, bir çeşit temel oluşturuyor. Temeli olmadan inşa edilen yapılar, iri taşların üzerine kasnakların yerleştirilmesiyle sağlamlaştırılıyor. Hiç çivi kullanılmaması, bu yapıların en büyük özelliği olarak biliniyor.
Kerestelerin daha dayanıklı ve uzun ömürlü olması amacıyla çivi tercih edilmiyor.