Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın seçim manifestosunda ve AK Parti Grup Toplantısı`nda vurguladığı, “daha fazla adalet ve daha fazla hukukun üstünlüğü” vaadi ve ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli`nin ortaya attığı af önerisi, Ankara`da tartışılıyor.

Gazete Habertürk'ten Bülent Aydemir'in analizine göre AK Parti`nin seçim beyannamesinde de külliyatlı bir yer tutacak adalet başlığında, AK Parti`nin atacağı adımlar var. Bunların bir kısmını Adalet Bakanı Abdulhamit Gül açıklamıştı. Devam eden davaların ve yargı süreçlerinin hızlandırılması, vatandaşın davasının ne zaman sonuçlanacağından önceden haberdar edilmesi, hâkim ve savcıların tayin, terfi ve atamalarda dava performanslarının etkili olması, yıllarca süren vatandaşın kamu kurumlarıyla ihtilaflarında vatandaşı mağdur etmeyecek şekilde hızlı çözüm mekanizmaları kurulması ve kamu kurumlarının kendi aralarında ihtilafı görüşerek sorunu çözmeleri, arabuluculuk mekanizmasının da etkin hale getirilmesi gibi tedbirler düşünülüyor.

Çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri, PKK`lılar, FETÖ`cüler hariç olmak üzere, demir parmaklıkların gerisinde özgürlük düşü kuran,zindanda gün sayan, dama düşüp sevdiklerinin ve sevenlerinin hasretini çeken kader kurbanlarını afla taltif etmek niye akıllara gelmez?

TOPLUM BEKLENTİSİNİN PAYI BÜYÜK

Bahçeli`nin gündeme getirdiği “Kader mahkûmlarına af çıkarılsın” önerisinin şüphesiz siyasi bazı mesajları da var. Bahçeli, Selahattin Demirtaş`ın serbest bırakılması ya da ileride çözüm süreci gibi bir mekanizmanın başlatılması tartışmalarına yönelik ittifak ortağı AK Parti`ye uyarı niteliğinde mesaj vermiş olabilir ancak gerek CHP`nin gerekse AK Parti`nin adalet vurgusunun altında toplumdaki beklentilerin önemli payı var. Bu seçimde adalet vurgusunun öne çıkmasının gerekçeleri şunlar:

CEZA ADALETİ POLİTİKASI: Türkiye`nin ceza adaleti politikasını gözden geçirmesi gerekiyor. Dolandırıcılık, hırsızlık gibi mala karşı suçlarda çoğu zaman savcılık soruşturmaları etkili olamıyor. Tehdit ve hakaret suçuyla eyleme dönüşmüş suçlar arasında ceza açısından hakkaniyetli bir orantı tesis edilmesi gerekiyor. Suçun maddi âlemde ve toplumda yol açtığı hasarla, suç işleyene verilen ceza arasında paralellik lazım.

TOPLUM VİCDANINI YARALAYAN SUÇLAR: Kişilere karşı işlenen ancak toplumun genelini rahatsız eden; kadın cinayeti, tasallut, küçüklere karşı cinsel istismar gibi suçlarda etkin soruşturma yapacak güçlü bir hukuk ekibinin olması gerekiyor. Mevzuat yeterli ancak toplumsal dokuyu ve refleksleri bilen hukuk adamlarının belli bölgelerde görevlendirilmesi gerekiyor.

FETÖ YARGILAMALARI: FETÖ yargılamalarının hızlı bir şekilde sonuçlandırılması, terör örgütüyle mücadelede zaafa düşülmeden örgütsel faaliyetlere girmeyenlere ceza soruşturması yapılmamasına ilişkin önlemler alınması gerekiyor. Bu davalarda özensizlik olmayacak, dikkatli davranılacak. FETÖ`nün örgütsel faaliyeti içinde yer almayanların sistem içinde yer almalarına yönelik bir orta yol bulunması gerekiyor.

DENETİMLİ SERBESTLİK: Denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme uygulamasının ıslah edilip daha etkili bir şekilde uygulanması gerekiyor. Suçlara karşı caydırıcılık oranlarını düşürmeden, suçların kitleselleşmesini önleyecek bir takım mekanizmalar düşünülüyor. Sosyal medya ve iletişim araçlarının kullanıldığı uyuşturucu madde, silah satışı ve fuhuş konusunda birtakım tedbirler düşünülüyor.

TOPLUMSAL EYLEM PLANI: Kamuoyunun etkilendiği ve yakından takip ettiği olaylarda, yargı sisteminin bir eylem planı olacak. Çoğu zaman mevzuattan kaynaklanmayan, mevzuatın yeterli olduğu ancak hukuk adamlarının yakla- şımlarından kaynaklı sorunların çözümü için mekanizmalar geliştirilecek. Doğru yerde doğru adam görevlendirme bunlardan biri..

Kaynak: Gazetehabertürk