M. ERKAN YAVUZ- DOĞRUHABER

İslam İşbirliği Teşkilatı, Filistin'de yaşananlara ilişkin Olağanüstü İslam Zirvesi düzenleyecek. Bugün İstanbul'da düzenlenecek zirvede, atılacak adımlar konuşulacak. İslam Ümmeti İİT`den, yaşanan katliamları sadece kınamasını değil aynı zamanda işgal çetesine geri adımlar attırabilecek kararlar almasını bekliyor. İşgal çetesinin katliamlarının ardından İslam dünyasının liderlerine seslenen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, bu saatten sonra söylem yerine eyleme geçilmesinin gerektiğini vurgulayarak, “Siyonistlerin katliamlarıyla ilgili birçok şey söylendi. Ama artık söz değil, eyleme geçme vaktidir. Tepkiler hep sözlü olarak dile getirilse korkarım ki siyonistlerin azgınlıkları hep böyle devam edecek. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantıya çağrılmış. Filistin ile ilgili belki bir kınama kararı bile çıkmadan dağılıp gidecekler. Öte taraftan İslam İşbirliği Teşkilatı, yine benzer şeyler yapacak. Belki ‘şiddetle kınıyoruz` diyecekler. Fakat bunlar sadece laf-ı güzaf.” dedi.

İSRAİL`İN BÜYÜKELÇİLERİ VEYA KONSOLOSLARINI DERHAL TOPRAKLARINIZDAN KOVUN.

Parti olarak uzun zamandan beridir siyonistlerin katliamları konusunda İslam ülkelerinin yöneticilerine çağrıda bulunduklarını belirten Yapıcıoğlu, şunları söyledi: “Bizim çağrımız açık ve nettir. Diyoruz ki birincisi; israil diye bir devletin olmadığını çıkın açık yüreklilikle söyleyin. ‘israil diye bir devleti tanımıyoruz` deyin. ‘O siyonist bir terör şebekesidir, bir terör grubudur` deyin ve tüm ilişkilerinizi kesin. Kendi ülkelerinizde varsa israil`in büyükelçilikleri veya konsoloslukları onları derhal topraklarınızdan kovun. Ve orada varsa sizin diplomatik misyon şefleriniz onları geri çağırın. Bütün ilişkilerinizi -ticaret de dâhil- kesin. Ve bununla yetinmeyin ve israil denen terör şebekesi ile ilişkili olan herkesi terörle ilişkilidir diye onlara yaptırımlar uygulayacağınızı deklare edin.”

FİLİSTİN HALKININ İSTEKLERİNİ DİLE GETİRMELİ VE BU YÖNDE ADIM ATMALIDIRLAR

Filistinli akademisyen Dr. Muin Naim ise “İslam İşbirliği Teşkilatı asıl görevini, yani kuruluş amacına dönmeli, Mescid-i Aksa`nın kurtarılması için elinden geleni yapmalıdır. Filistinliler olarak İİT`in en azından bunun için çalışma içinde olmasını bekliyoruz. Bugün bu toplantıdan Filistin ve Kudüs`ün özgürlüğüne yarayacak kararlar alınmasını bekliyoruz. Artık kınamalar yetmiyor, bunları yaptıkça işgal çetesi daha da cesaretlenip azgınlaşıyor. İşgal çetesini etkileyecek işler veya yaptırımlar yapmazsanız oda en iyi bildiği şeyi yani katliam ve işgale devam eder. Ama İslam dünyası yaptırım yaptığı zaman canı yanar ve bir adım atacağı zaman bin defa düşünür. İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında veya daha başka toplantılarda Filistin adına konuşanlar Filistin halkının isteklerini dile getirmeli ve bu yönde adım atmalıdırlar. Maalesef bazı konuşmalara bakıldığında Filistinliler adına bazı haklardan vazgeçiliyor. Örneğin direnişten kimse söz etmiyor, hatta işgal çetesine bir kısım toprağın verilmesi dile getiriliyor. 1967 sınırları diyerek işgalcilere meşruiyet tanınmamalıdır. Milyonlarca Filistinli dünyanın çeşitli yerlerinde muhacir olarak yaşıyor. BM ve uluslararası yasalara göre geri dönüşleri sağlanmalı, ama kimse bunları dahi dile getirmiyor.” ifadelerini kullandı.

MISIR YÖNETİMİNE BASKI YAPILARAK BU KAPI AÇILMALI VE KAPANMAMALIDIR

“Özellikle son saldırılarda en çok şehid veren ve büyük yara alan Gazze halkının sesine kulak verilmelidir.” diye konuşan Naim son olarak şunları söyledi; “İşgalci haydutların bütün dünyanın gözü önünde uyguladığı insanlık dışı ambargo derhal son bulmalıdır. Filistin halkını destekleyen devletler ambargonun kalkması için gereken adımları atmalıdır. Örneğin Mısır bu kuruluşun üyesidir ama hala Gazze halkına ambargo uygulamaktadır. Gazze`ye açılan Refah sınır kapısını daima kapalı tutmaktadır. Refah sınır kapısı Filistinliler için hayati öneme sahip olan bir yerdir. Mısır yönetimine baskı yapılarak bu kapı açılmalı ve kapanmamalıdır. Filistin halkı ancak bu kapının açık tutulması ile rahat bir nefes alabilir. Çünkü diğer taraftan işgalci haydutların kontrolü altında giren yardım yok denecek kadar az. İşgalciler gönderilen yardımlardan istediğini veriyor, istemediğini de vermiyor. Açıkçası gelen yardımlardan bir şey verdiği de yok. İslam İşbirliği Teşkilatı, Kudüs, Gazze ve mülteciler konusunda acil çözümler bulmalı ve karara bağlamalıdır.”

"KUDÜS BİRLİĞİ ADI ALTINDA YENİ BİR OLUŞUMA GİDİLMELİ"

Öte yandan HÜDA PAR Genel Merkezinden yapılan açıklamada da ​tüm İslam ülkelerinin acilen bir araya gelerek "Kudüs Birliği" adı altında yeni bir oluşuma gitmesi çağrısında bulunuldu. "ABD ve işgal rejiminin güdümünde olmayan tüm İslam ülkeleri acilen bir araya gelerek Kudüs Birliği adı altında yeni bir oluşuma gitmeli, askeri güç kullanma dahil olmak üzere her türlü seçenek değerlendirilmeli." çağrısında bulunulan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bu seçenekler arasında işgal rejimi ile tüm siyasi ve diplomatik ilişkileri kesme, ABD büyükelçileri ve diplomatlarını sınır dışı etme, ABD ile ilişkileri gözden geçirme ve başkenti Kudüs olan Filistin Devleti`ni tanıma ve başkentlerinde Filistin Devletinin Büyükelçiliklerini açma da bulunmalıdır. ABD ve işgal rejimine ancak bu şekilde geri adım attırılabilir. Makro düzeyde İslam ülkelerini, mikro düzeyde ise bütün İslami oluşumları bu amaç doğrultusunda direnen Filistinli kardeşlerimize desteğe ve Kudüs`e sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bu vesile ile Filistinli kardeşlerimizin kahramanca direnişini tebrik ediyor ve Kudüs`ü sahiplenmek için direnen kardeşlerimizden şehit olanlara Allah`tan rahmet, yaralananlara da acil şifalar diliyoruz."