ARNKARA - (AA) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ramazan ayının ilk iftarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde şehit yakınlarıyla birlikte yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar sonrası yaptığı konuşmada, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan mübarek ramazan ayında, rahmet sofralarından bir tanesinde bulunduğunu belirterek, katılımcıları selamladı.

Erdoğan, "Bizleri ramazan ayının bu ilk iftarına ulaştıran Rabb'ime hamdediyorum ve nasıl ki Rabb'im bizleri Ramazan-ı Şerife ulaştırdıysa duamız, temennimiz Ramazan Bayramı'na da inşallah bu şekilde ulaştırsın. Bizleri bu iftar sofrası etrafında buluşmamıza vesile olanlara teşekkür ediyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'deki İsrail terörüne ilişkin, "Filistin'de büyük bir insanlık suçuyla karşı karşıyayız." dedi.

"Amerika'nın Kudüs kararı İsrail yönetimini adeta azdırmıştır"

Filistin'de tek suçları binlerce yıldır üzerinde yaşadıkları topraklardaki haklarını savunmak olan masum insanlara yönelik büyük bir insanlık suçuyla karşı karşıya kalındığını belirten Erdoğan, Filistin'de 65 şehit, 3 bini aşkın yaralı bulunduğunu belirtti.

İşgalci İsrail'in hak, hukuk, adalet, insanlık tanımayan saldırıları sebebiyle yarım asrı aşkın süredir huzur yüzü görmeyen Filistinlilerin bir kez daha zulme maruz kaldığına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Amerika'nın büyükelçiliğini Birleşmiş Milletler ve uluslararası kurumların kararlarını hiçe sayarcasına Kudüs'e taşıması işgalci İsrail yönetimini adeta azdırmıştır. İşgal güçleri, topraklarını savunmak dışında hiçbir amaçları olmayan, asla silaha, şiddete, zorbalığa başvurmayan masum Filistinlileri, çocuk, engelli, yaşlı, kadın demeden katlediyor. Dünyanın bir başka yerinde yaşansa tüm uluslararası kurumların, tüm devletlerin ayağa kalkacağı bu saldırı, işgalci İsrail tarafından Filistinlilere uygulandığında maalesef büyük bir aymazlıkla karşılanmıştır. Türkiye'nin girişimleri, İslam coğrafyasındaki mazlum halkların yürek yakan isyanları ve kimi vicdanlı Batılıların itirazları dışında bu trajediye sadece seyirci kalınmıştır."

"Filistinlilerle dayanışma içinde olmaktan vazgeçmeyeceğiz"

Erdoğan, Türkiye'nin Filistinlilerin yanında olduğunu, dünya gözünü yumsa da Türkiye'nin İsrail zulmüne rıza göstermeyeceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistinli kardeşlerimizin sadece kalbimizde değil tüm imkanlarımızla yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Kudüs'ün, İsrail tarafından gasbedilmesine asla izin vermeyeceğiz. Uzun zamandır işgal altındaki Filistin topraklarının, özgür Filistin Devleti'nin sınırları içinde huzura ve güvene kavuşacağı günlere kadar kardeşlerimizin mücadelesini destekleyeceğiz. Yanlarında kim olursa olsun işgalci İsrail yönetiminin uyguladığı teröre, döktüğü kana, yaptığı haksızlıklara karşı mücadele eden Filistinlilerle dayanışma içinde olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz." diye konuştu.

Son hadisede olaylar başlamadan önce sağduyulu davranması konusunda işgalci İsrail yönetimini ikaz ettiklerini, buna rağmen katliam başlayınca, tüm uluslararası ve insani mekanizmaları harekete geçirdiklerini belirten Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun bu konuyu özel olarak ele alması için girişimde bulunduklarını kaydetti. Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerini de daha etkili şekilde harekete geçirmeye çalıştıklarını söyledi.

Filistin'deki son gelişmelerle ilgili bazı ülke liderleriyle gerçekleştirdiği telefon görüşmelerine ilişkin bilgi veren Erdoğan, bu telefon diplomasisini bu gece ve yarın da sürdüreceğini aktardı. Erdoğan, bu temasların gelecek günlerde de devam edeceğini kaydetti.

İslam İşbirliği Teşkilatı'nı cuma günü İstanbul'da olağanüstü toplayacaklarını belirten Erdoğan, bu zirveden önce Yenikapı Meydanı'nda dev bir miting gerçekleştirileceğini, buradan dünyayı Filistin'deki olaylara daha duyarlı olmaya davet edeceklerini anlattı.

"Filistin meselesi sadece bir toplumun topraklarını koruma mücadelesi değildir"

Erdoğan, pazar günü de Diyarbakır'da miting düzenleneceğini, çeşitli şehirlerde bu katliamı kınamaya yönelik mitinglerin başladığını ve devam edeceğini söyledi.

Filistinlilerle dayanışma ve şühedaya saygı amacıyla 3 gün ülke genelinde yas ilan edildiğini hatırlatan Erdoğan, yaralıların tahliyesi için Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, AFAD Başkanlığının yoğun çaba gösterdiğine işaret etti. Erdoğan, İsrail'in engellemelerine rağmen bu çabalardan vazgeçilmediğini söyledi.

ABD ve İsrail'deki büyükelçilerin istişare için Ankara'ya çağrıldığını dile getiren Erdoğan, işgalci İsrail'in Ankara Büyükelçisi'ne de ülkesine gitmesinin tavsiye edildiğini ve büyükelçinin gittiğini kaydetti.

Erdoğan, ramazan boyunca Filistinli mülteciler için İslam ülkelerini kapsayan büyük bir yardım kampanyası yürütüleceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistin meselesi sadece bir toplumun topraklarını ve izzetini koruma mücadelesi değildir. Bu mesele aynı zamanda tüm insanlık ve onları temsil eden uluslararası kurumlar için bir imtihandır. Maalesef şu ana kadar bu imtihan çok kötü geçmiştir." dedi.

"Uluslararası sistem Filistin'deki tavrıyla adeta intihar etmektedir"

İşgalci İsrail'in Gazze'de yaptığı katliama ilişkin Erdoğan, İsrail'in hukuk tanımaz, hak ve adalet bilmez, şımarık, küstah, insanlık dışı uygulamalarına karşı sessiz kalınmasının, çok tehlikeli bir kapının açılması anlamına geleceğini söyledi.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının ağır tahribatının, insanlığı uluslararası kurumlar etrafında birleşerek huzuru ve güvenliği, kurallara dayalı bir düzeyde aramaya yönelttiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"İsrail'in korsanlıkları, bu düzenin kökten sarsılmasına ve artık son hadiselerle birlikte açıkça yıkılmaya başlamasına yol açmıştır. Daha önce Avrupa'nın göbeğindeki Bosna'da, Afrika'nın pek çok yerinde, Somali'de, yakın zamanda Irak ve Suriye'de kötü imtihanlar veren uluslararası sistem Filistin'deki tavrıyla adeta intihar etmektedir. İşte Birleşmiş Milletler, bütün bu olaylar karşısında bitmiştir, tükenmiştir, çökmüştür. Zira Birleşmiş Milletler adalet tesisi için vardır ama şu anda Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine hukukumuz ileri derecede olmasına rağmen ulaşamıyoruz.

Şayet işgalci İsrail zorbalığına daha fazla sessiz kalınırsa dünya hızla haydutluğun hakim olduğu bir kaosa doğru sürüklenecektir. Güçlü olanın istediğini aldığı, mazlum olanın ise hep kaybettiği böyle bir düzen insanlığın sonu demektir. Biz bu kötü gidişe itiraz ediyoruz, bedeli ne olursa olsun. Sonuna kadar hakkın, hakikatin, mazlumun yanında yer alacağız. Bizim için bu tavır konjonktürel değil ilkeseldir. Aynı tavrı Suriye, Irak, Somali, Bosna, Kırım, Karabağ konusunda da gösteriyoruz."

Bugüne kadar mazlumun kimliğine bakmadıklarını ve bakmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin, dünyanın 17'nci büyük ekonomisi olmasına rağmen insani yardımlarda milli gelire oranla dünyada birinci sırada yer almasının nedeninin bu olduğunu belirtti.

"Ecdadımız böyle yapmıştı, biz de aynı yoldan ilerliyoruz"

Türkiye'nin, canlarını ve namuslarını kurtarmak için ülkeye sığınan 3,5 milyon Suriyeliye yıllardır ev sahipliği yapmasının nedeninin, bu yaklaşım olduğunu ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İstikrarsızlığın ve açlığın pençesinde kıvranan Somali'de yaklaşık 1 milyar dolarlık bir destekle tüm dünyaya örnek olacak bir kalkınma modelini hayata geçirmemizin sebebi işte bu insani davranıştır. Filistinli kardeşlerimizin de aynı sebeple yanındayız. 'Dünya beşten büyüktür.' diyerek aynı sebeple uluslararası sistemi adalete davet ediyoruz. Ecdadımız böyle yapmıştı, biz de aynı yoldan ilerliyoruz. İnşallah kendimizden başlayarak tüm kardeşlerimizin, insanlığın mutluluğu ve refahını sağlayana kadar bu yoldan dönmeyeceğiz. Bölgemizde ve dünyada neler yaşanırsa yaşansın, biz ülkemizle ilgili hedeflerimize kararlılıkla yürümeyi sürdürüyoruz."