Mardin'in Midyat ilçesinde faaliyet yürüten Sivil Toplum Kuruluşlarının oluşturduğu Platform, Kudüs'te yaşanan siyonist vahşeti telin etmek üzere bir araya geldi.
"Midyat Kudüs için ayakta " sloganıyla düzenlenen yürüyüşte, terör rejiminin Filistinlilere karşı uyguladığı vahşet telin edildi.
Teravih namazı sonrası Estel Köşk Meydanı'nda toplanan halk tekbir ve sloganlar eşliğinde siyonist israile lanet yağdırdı.
Platform tarafından yapılan basın açıklamasının yanı sıra Kudüs için konuşmalar yapıldı. Kudüs'e giden bazı platform yetkilileri oradaki izlenimlerini aktardılar. Şehitlerin anısına sinevizyon gösterimi izlettirildi ve dualar edildi.
İlk olarak bir selamlama konuşması yapan Platform Başkanı İlçe Müftüsü Mehmet Şafi Bilik, terör rejimine devlet denilemeyeceğini, bu şebekenin ancak yüzüne tükürülmesi gerektiğini söyledi.
Platform adına Hüseyin Yücel'in okuduğu basın açıklamasında siyonist terör rejiminin tüm evrensel ilkeleri hiçe sayması ve her türlü kışkırtmayı yapmasına dikkat çekildi.
"Bütün karışıklık ve terörün arkasında siyonist terör rejimi vardır"
İslam coğrafyasındaki terör olaylarının arkasında siyonist terör rejiminin parmağının olduğunu belirten Yücel, siyonist terör rejiminin Müslümanları kışkırtmaya yönelik aşağılık davranışlarına devam ettiğini söyledi.
Yücel, "Halkımız ve bütün insanlık bilmeli ki bu bölgede akan bütün kanın, bütün iç savaşların ve bütün terör olaylarının arkasında doğrudan ya da dolaylı olarak israil vardır. siyonist israil yönetimi bütün İslam ülkelerini ve bütün dünyayı ateşe vermekten kaçınmayacak kadar sapkın bir inanca sahiptir. Bugün başta Filistin olmak üzere; Suriye'de, Mısır'da, Doğu Türkistan'da, Myanmar'da zalimlere karşı İslami kimlikleriyle onurla mücadele eden Müslüman kardeşlerimize direnişlerinde, yalnız olmadıklarını ve "Müslümanlar ancak kardeştirler" ayetini ete kemiğe büründürdüğümüzü haykırmak için toplandık." dedi.
"Bölgeye barış ve huzurun gelmesi için Kudüs'ün Müslümanlarca idare edilmeli"
Etrafı bereketli ve mübarek kılınmış Filistin topraklarının işgalinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Yücel, "Bölgeye barış ve huzurun gelmesinin tek yolu Kudüs'ün tekrar Müslümanlarca idare olunmasından geçmektedir. Hazreti Davut'un Kudüs'e hâkimiyeti insanlığa saadet getirmiştir. Hazreti Süleyman'ın Kudüs'e hâkimiyeti insanlığa huzur getirmiştir. Hazreti Ömer Kudüs'ü fethetmiş ve oradaki tüm insanların can ve mal emniyeti sağlamış, bölgeye huzur ve saadet getirmiştir. Selahaddin Eyyub-i Kudüs'ü yeniden fethetmiş ve aynı şekilde oradaki tüm insanların her türlü hakkını teminat altına almıştır. 14 Mayıs itibariyle çoğunluğu gençlerden oluşan on binler Gazze sınırına akın etti. Batı Şeria ve Kudüs'te direnişçiler büyük gösteriler düzenledi. Şu ana kadar şehit sayısı 100 civarına ulaştı. Sınırın sıfır noktasına kadar korkusuzca yaklaşan gençler ölüm makinelerinin karşısında korkusuzca duruyorlar." şeklinde konuştu
"Şehitlerimiz özgür Kudüs'ün kurtuluş pusulası olacaktır"
Terör örgütü İsrail'in Kudüs'ten ve işgal ettiği topraklardan sökülüp atılacağı günlerin çok yakın olduğunu belirten Yücel, Şehitlerin özgür Kudüs'ün kurtuluş pusulası olacağını söyledi.
Yücel son olarak şunları söyledi: "İnanıyoruz ve diyoruz ki zafer inananlarındır ve zafer yakındır. Bütün dünya Müslümanları şunu artık anlamalıdır ki; İslam ümmetinin huzuru ve kurtuluşu ancak birlik ve beraberlikte yani kardeşlik ve vahdettedir. Zaman ümmetin, çektiği çile ve ıstıraba "Artık yeter!" demek için haykırma zamanıdır. Zaman, Haçlı ve Siyonist zihniyetinin dünyalık menfaatleri için Müslümanlara çektirdiğine yeter demenin zamanı. Bütün İslam dünyası bu gerçeği artık görmeli ve kendi dar dünyalarının küçücük sorunlarında boğulmaktan vazgeçmesi gerekir."
Basın açıklaması, İbrahim Akar Hoca'nın yaptığı dua ile sona erdi.
Etkinliğin ardından İLKHA'ya konuşan siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar yapılan katliam nedeniyle Siyonist katillere büyük tepki gösterdi.
Etkinliğe katılan HÜDA PAR Mardin Milletvekili aday adayı İsa Altunkaynak sadece bu tür etkinliklerle yetinilmemesi gerektiğini, siyasi, diplomatik her türlü yaptırımın düşünülmesi gerektiğini söyledi.
Altunkaynak, "Tarih boyunca Siyonist zihniyetli Yahudiler bu tür melanetleri yapmıştır ve yapmaya devam edecektir. Özellikle tevhid inancına sahip Müslümanlara her türlü despotluğu yapmıştır. Bu ne ilk ne de son olacaktır. Bunun en büyük göstergesi de Kur'an-ı Kerim'de bu mel'un kavmin ne kadar çirkef ne kadar lanetli bir kavim olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle sadece bu tür etkinliklerle yetinmemeli, hükümetin siyasi, ekonomik ve gerekirse askeri gibi yaptırım seçeneklerini ortaya koyması gerekir. Bu konuda İslam ülkeleri, İİT ve D-8 ülkelerinin de bir araya gelip tedbir almaları kaçınılmazdır. Yoksa bu katil terörist şebekesinin akıllanacağını beklemek akıl karı değildir. " ifadelerine yer verdi. (Süleyman Tunç - İLKHA)