On bir ayın sultanı mübarek Ramazan, önümüzdeki salıyı çarşambaya bağlayan gece başlıyor. Bu ayda yapılması gerekenler hususunda tavsiyelerde bulunan Şirvan Müftüsü Hulusi Güner, fakir ve muhtaçların unutulmaması gerektiğini belirtti.
Ramazan kelimesinin "ramda" kökünden geldiğini söyleyen Şirvan Müftüsü Güner, "Ramda, iki manaya geliyor. Güneşin taşı ısıtarak çatlatması gibi. Bizler de oruç tuttuğumuz esnada vücudumuzda bir hararet oluşuyor, nefsimiz bazı şeyler çekiyor. Ancak insan nefsini iftar vaktine kadar frenliyor, bu esnada sanki güneşin taşı ısıtıp çatlattığı gibi, Rabbim de günahlarımızı yakıyor ve affediyor. İkinci bir manası da güzün yağan yağmur anlamına geliyor. Yağmurun yağıp yeryüzündeki mikropları temizlediği gibi Ramazan da rahmet ve bereket yağmuruyla insanda oluşan günah kirini ve hataları yağmur misali silinip temizliyor."
"Sahurda bereket vardır"
Ramazan'ın Kur'an, oruç, yardımlaşma ve ibadet ayı olduğuna vurgu yapan Güneri, şu tavsiyelerde bulundu:
"Evvela sahurlara çok dikkat etmeliyiz. Peygamber efendimiz (sallallahualeyhivesellem), 'Mutlaka sahur yapınız' diye buyuruyor. Çünkü sahurda bereket vardır. En azından bir bardak su bile olsa sahuru gerçekleştirmeliyiz. Daha sonra günümüzü ibadetle geçirmeliyiz, Kur'an-ı Kerim Ramazan ayında, Kadir gecesinde inmeye başlamış. Bizler de Kur'an ile meşgul olup her gün cüzler, ayetler okuyarak mutlaka bir hatim indirmeliyiz. İftar sofralarımızın mütevazı olması icap ediyor. Yani yiyebileceğimiz kadar yemek yapmalı, israf etmemeliyiz. Kendimiz iftar ederken komşularımızı, mahallemizde bulunan yetim, miskin ve muhtaçları, hatta gönül coğrafyamızda, daha doğrusu İslam coğrafyası olan Suriye, Irak, Arakan, Filistin'deki muhtaçları düşünmeli ve oralara iftar yollamanın çabası içinde olmalıyız. Bunu yapan sivil toplum kuruluşları var. Diyanet İşleri Başkanlığının da bu noktada çalışmaları bulunuyor. Bu şekilde onlara yardım eli uzatarak onların da iftar ve sahur yapmalarına vesile olmalı, onların da sevaplarına ortak olmalıyız."
Ramazan'ın ayrıca birlik ve beraberlik ayı olduğuna işaret eden Güneri, ibadetlerin mümkün olduğu müddetçe camide yapılması, vakit ve teravih namazlarının da camide kılınmasına özen gösterilmesi gerektiğini anlattı.
"Kur'an evrensel bir kitaptır"
Fransa'da 300 kişi tarafından Kur'an-ı Kerim'de bazı ayetlerin çıkarılması yönünde yayımlanan küstah bildiriye de değinen Müftü Güneri, "Kur'an evrensel bir kitaptır, son kitabımızdır ve bundan sonra hiçbir zaman başka kitap gelmeyecektir. Rabbimiz Kitab'ında, 'Muhakkak ki bu Kitab'ı biz indirdik ve onu koruyacak, muhafaza edeceğiz.' diye buyuruyor. Bu Kitab Rabbimizin koruması altındadır. Hiçbir beşeri güç bu Kur'an'ı değiştirmeye gücü yetmeyecektir. Onlar diyorlar ki, 'İslam terörü emrediyor!' Asla! İslam'ın kelime anlamı zaten barış ve selamet demektir. Kur'an-ı Kerim'in bazı ayetlerinin terörü emrettiğini iddia ediyorlar. Hâlbuki Kur'an, 'Kim bir insanı haksız yere öldürürse, 'bütün insanlığı öldürmüş gibidir.' diye buyuruyor. Başka bir ayette de yüce Rabbimiz 'Her kim bir insanı yaşatırsa bütün insanlığı yaşatmış gibidir.' buyuruyor. Bu bakımdan Kur'an yaşatmayı, iyiliğe ve cennete sevk eder." dedi.
"Rabbimiz nurunu tamamlayacak ve İslam bütün dünyaya hâkim olacaktır"
Fransa'daki bildiriyle İslam'ın yayılmasının engellenmeye çalışıldığını söyleyen Güneri, "Kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır" ayetine atıfta bulunarak, "Bu bildiri İslam'a bir başkaldırıdır. İslam'ı önlemeye yönelik bir çabadır. Müslümanların üzerine bir baskı kurmak ve İslam'ı terör ile eşit tutmaktır. Fakat bunlar beyhude çabalardır. Rabbimiz nurunu tamamlayacak ve İslam bütün dünyaya hâkim olacaktır." ifadelerini kullandı. (Murat Orhan- İLKHA)