Ramazan ayına sayılı günler kala, bu mübarek ayın faziletiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Şanlıurfa İl Müftüsü İhsan Açık, "tüm Müslümanların hem iftar hem de sahur sofralarında israf etmemeye dikkat etmeleri gerektiğini" söyledi.

Ramazan ayında Kur'an-ı Kerim'in bolca okunması gerektiğini ifade eden Açık, namaz vakitlerinde cami cemaatlerine iştirak edilmesi tavsiyesinde bulunarak, imkân dâhilinde teravih namazlarının da aksatılmaması gerektiğini dile getirdi.

Mübarek Ramazan ayının orucun yanı sıra ibadet ve Kur'an-ı Kerim ayı da olduğunu belirten Açık, Müslümanların bu ayı işlenen günahlardan arınmak için bir fırsat olarak görmeleri ve bu fırsatı iyi değerlendirmeleri gerektiğini ifade etti.

Ramazan ayının Müslümanların kirlenen gönüllerini, zihinlerini temizleyeceğini söyleyen Açık, "11 ay boyunca zihnimizi, aklımızı, gözlerimizi, kulaklarımızı kirlettik, günahlar işledik ve isyanlar ettik. Maddi ve manevi kirlendik. Şimdi Ramazan ayı rahmet yağmurları şeklinde hem gönlümüzü hem zihnimizi hem de amel noktasında bizi temizleyecek.  Tabi biz Ramazan ayının bizleri değiştirmesine müsaade etmek için fırsat verirsek, Ramazan ayı bizlere bir avantaj olacaktır. Önce bir hazırlık yapmamız lazım. Orucu benimseyip orucu sevmemiz lazım. 'Orucu Rabbimin rızasına uygun bir şekilde geçiririm.' bunu düşünmek lazım. Yoksa işte 'Sıcaklar geliyor, aç kalacağız, ağzımız kuruyacak, susuz kalacağız.' şeklinde tabirler değil de 'Acaba orucu nasıl daha iyi tutabiliriz.' derdine düşmemiz lazım." dedi.

"Ramazan ayı başlamadan önce birkaç gün oruç tutalım"

Her Müslümanın Ramazan ayı başlamadan önce oruç tutarak ve bol bol Kur'an'ı Kerim okuyarak kendini Ramazan ayına hazırlaması gerektiğini söyleyen Açık, "Ramazan ayı başlamadan önce birkaç gün oruç tutalım. En azından böyle yaparak oruca hazırlanmış oluruz. Kur'an'ı Kerim okumaya başlayalım. Çünkü Kur'an'ı Kerim ayı olan Ramazan ayına gireceğiz ve yoğun bir şekilde Kur'an'ı Kerim okuyup hatimler indireceğiz. Şimdiden yavaş yavaş Kur'an'ı Kerim'i okumaya başlayalım. Bu bizi Kur'an'ı Kerim'e daha çok yaklaştırır. Ramazan ayında muhakkak cami cemaati olmaya özen gösterelim. Yoksa biz bu ayda cami cemaati olamazsak, namaz vakitlerinde camiye gitmezsek, teravih namazları bize ağır gelebilir. Ama eğer ki biz hazırlığımızı yaparsak, o teravih namazları bize bir yük değil, kalbimize bir genişlik getirir. Çünkü teravih namazı adı üstünde gönlü, zihni, yorulan bedeni rahatlatır." diye konuştu.

"Boğazımız susuzluğu hissetsin ki su bulamayan kardeşlerimizi anlayabilelim"

Ramazan ayında muhakkak kitap okunması gerektiğinin altını çizen Açık, "Bir hadis veya tefsir kitabını okumaya başlayalım. Ramazan ayının bizi değiştirmesine müsaade edelim. Kitapla değişmeye doğru gidelim. Tuttuğumuz orucu hissedebilme adına etrafımızda ki kardeşlerimize iftar ile sahur sofralarına gidelim ve onları iftara çağıralım.  Muhakkak o sofralarda da fakir ve yetimlerin olmasına dikkat edelim. Bu şekilde orucun gerçek anlamını hissederiz. Ramazan ayını hakkıyla anlayabilmemiz için orucu uyuyarak değil de oruçlu olduğumuz zaman o açlığı ve susuzluğu boğazımız hissetsin ki, Afrika'da ve Myanmar'da su ve yemek bulamayan o kardeşlerimizin neler çektiğini hissedelim." dedi.

"İftar ve sahur sofralarında israf etmememiz gerekir"

Diyanet İşleri Başkanlığının bu yılki Ramazan ayının temasının "İsraf" olduğunu ifade eden Açık, tüm Müslümanların Ramazan ayında her türlü israftan kaçınmaları gerektiğini söyledi.

Her Müslümanın Ramazan ayında tasarrufu tefekkür etmesi gerektiğini belirten Açık, sözlerine şöyle devam etti: "Bu noktada yiyeceklerimizde, içeceklerimizde, zamanımızda ve giyeceklerimizde acaba neyi israf ediyoruz, neyi israf etmiyoruz? Bir nevi bu ayda da bunu tefekkür edeceğiz. Zaman israfımız, yiyecek israfımız, giyecek israfımız yani ihtiyacımız olmayanı acaba ne yapıyoruz? Özellikle belki meleklerle beraber yediğimiz o iftar ve sahur sofralarımızda yaptığımız o israfla orucumuza sıkıntı veriyoruz. Bereketimize sıkıntı veriyoruz. Tasarrufu tefekkür etmemiz gerekirken, israf ederek esasında tam tersine Ramazan ayının bize faydasına engel oluyoruz. İsrafla ilgili sorunumuzu çözmek zorundayız. Biz hem iftar sofralarında ve sahur sofralarında israf etmememiz gerekir. İsraf edersek orucun o zaman hiçbir anlamı olmaz."

"Ramazan ayı bizlere maddi sıhhat verdiği gibi manevi olarak da sıhhat veriyor"

Ramazan ayının Müslümanları maddi ve manevi anlamda terbiye ettiğini söyleyen Açık, "Ramazan ayında şeytanlar bağlanıyor. Eğer ki bizler Ramazan ayında bir kötülük yaparsak, artık şeytanın vesvesesiyle yapmıyoruz. Kendi içimizde ki yanlışlar üzerinden yapıyoruz. Oruç bize bir nevi maddi anlamda peygamber efendimizin buyurduğu gibi sıhhat verdiği gibi manevi olarak da bizlere sıhhat veriyor. Mesela ben oruçluyum yalan söylememem lazım. Ben oruçluyum kalp kırmamam lazım. Ben oruçluyum Allah'ın haram kıldığı bir şeyi yapmamam gerekiyor. Bu şekilde bir nevi oruç bizi maddi de manevi de terbiye ediyor. Ama bu terbiyeyi edinmeye de açık olmamız lazım. Açık olmazsak, Ramazan ayı kesinlikle bizi değiştirmez." şeklinde konuştu. (Hüseyin Sayhar-İLKHA)