Siyer Araştırmaları Vakfı Kurucu Başkanı Muhammed Emin Yıldırım, İMH (İnsan Medeniyet Hareketi) Van Şubesinin düzenlemiş olduğu "Dünyadaki Cennet: Aile" konulu konferansta konuştu.
Ailenin dengeyi sağlayan terazi, birbirine destek olan bir yapı ve saldırılara karşı giyilen bir zırh olduğunu söyleyen Yıldırım, "Eğer biz bu dengeyi sağlayamazsak, destek olup birbirimize ayakta durma adına yardımcı olmazsak, aileyi yıkmak için dışardan saldırılar olacak. "dedi.
Evliliklerin zorlaştırıldığına ve evlenenlerin de sudan bahanelerle çok erken boşandıklarına dikkat çeken Yıldırım, "Bilmem farkında mısınız? Aileler çatırdıyor, ailelerde şu an yangın var, evler yanıyor çoluk çocuğuyla, hanım beyiyle bir huzursuzluk yaşıyor ve ailelerde bir saadetsizlik var. Öyle ki her gün bu sıkıntılarla karşı karşıya geliyoruz." uyarısında bulundu.
"Her geçen gün artan bir huzursuzluk var"
Kendilerine gelen soruların yüzde ellisinden fazlasının eşler arasında ki huzursuzluk, sıkıntı ve problemlerden kaynaklandığını belirten Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"2016 yılında Türkiye'de yaşanan evlilik sayısının 6 yüz bin olduğunu öğreniyoruz. Ne kadarı boşanmayla sonuçlandı? 125 bini boşanma ile sonuçlandı. Evliliklerin 3'te biri ilk üç ay içinde bitmiş. Bugün evde ateş var, yangın var. Buna rağmen evden utandığı için, aile baskısı, çevrenin görüşlerinden dolayı, 'aman millet beni kınamasın' diye bir ömür huzursuzluğu kendisine azık edinen eşler var. Allah bir süre sonra o eve çoluk çocuk veriyor ama yine o evde huzur yok. Her geçen gün artan bir huzursuzluk var. Peki neyi paylaşamıyoruz? Nedir derdimiz ki Allah bize böyle büyük bir mükâfat vermiş, bir ev vermiş, bir hanım vermiş, ya da bir bey vermiş, başımızı koyacağımız bir yuvamız var, akşam gidecek bir adresimiz var, gittiğimiz zaman soframızı hazırlayan birisi var, elbiselerimizi yıkayan, evin sıkıntısına katlanan biri var ve tüm bunlara rağmen huzur bulamıyoruz? Kadın cephesinden baksanız nafaka adına seni kimseye muhtaç etmeyen erkek var. Helal lokma elde etmek için gayret eden bir beyin var. Evlatlarına sahip çıkan bir baba olarak evinde erkek var. Bunca varın içerisinde bu ıstırap niye, nedir ki bizim derdimiz? Bu manada bazı şeyleri bir türlü anlayamıyoruz. Bu büyük nimetin farkında değiliz, kaybettiğimiz zaman anlarız. Ama ah vah ettiğimiz zamanda hiçbir anlamı kalmaz. Bizim evlilik ve aile meselesini ciddi bir mesele olarak ele almamız ve bu manada karşılıklı sorumluluklarımızı konuşmamız gerekiyor."
"Allah bizi evliliğe, şeytan ise bizi evsizliğe çağırır"
Arapçada aileye dengeyi sağlayan terazi, biri olmasa diğeri ayakta duramayan yapı, birbirlerini ayakta tutabilmeleri için destek olmaları lazım gelen iki temel ve saldırılara karşı giyilen zırh anlamına geldiğini ifade eden Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bana aile nedir diye sorarsanız dengeyi sağlayan terazi, birbirine destek olan iki yapı, saldırılara karşı giyilen zırhtır derim ve eğer biz dengeyi sağlayamazsak, destek olup birbirimize ayakta tutma adına birbirimize yardımcı olmazsak, dışardan gelen saldırılar bu aileyi yıkacak. En başta da şeytan saldıracak, şeytanın dostları saldıracak. Sen bir ev kurmuşsun, o evi yıkmak için şeytan elinden geleni yapacak çünkü Allah bizi evliliğe, şeytan ise bizi evsizliğe çağırır. Allah bizi nikâha şeytan ise bizi nikâhsızla çağırır. Allah bizi evliliğe davet eder ve bir farz gibi üzerimize yazar, şeytan ise onu yıkmak için bütün yandaşlarını kullanır, senaryolar çizer aileyi yıkmak için elinden geleni yapar. Bunun için biz saldırılara karşı giyinmiş zırh gibi olmak zorundayız." ifadelerini kullandı.
"Salih ve sadık insanların oluşturduğu ilim meclisleri cennet bahçelerinden bir bahçedir"
Dünya zindanından insanı kurtaracak tek çözümün evlilik olduğuna dikkat çeken Yıldırım, "Dünyadaki cennet; aile, Allah Resulü (Aleyhisselam) dedi ki: 'Dünya mü'minin zindanıdır, mümin için dünya hayatı zindandır.' Ancak o zindanı gül-gülistan yapmanın yollarını da bize gösterdi bu sözün sahibi olan iki cihan serveri. Evet, mümine dünyada cennet yok, ancak cennetin kokusunu alacağı yerler var. Salih ve sadık insanların oluşturduğu ilim meclisleri cennet bahçelerinden bir bahçedir. Allah'ın evlerinden bir evde, Allah'ın günlerinden bir gününde, ya da gecelerinin bir gecesinde açıp Allah'ın ayetlerinde bit kaç ayet okumak, Resulün hadislerinde birkaç hadis okumak ilim halkasını cennet bahçesine çeviriyor. Diyor ki Resulullah (Aleyhisselam): 'Öyle bir bahçedesiniz ki o bahçeye melekler refakat ediyor.' Evleriniz cennet bahçelerinden bir bahçedir, o bahçeyi koruyun. Onu cehennem çukurlarından bir çukura çevirmeyin. İşte bunun için biz evlerimizi Cennete çevirmenin yollarını bulmak zorundayız. Eğer bulursak, bunu yapabilirsek Allah'ın (Celle Celaluhu) izniyle oralar Gülistan olur. Sokaklar Nemrutla dolmuş ne yazar, Firavunların elinde olmuş ne yazar. Sen kurmuşsun evinde "Dar-ul İslam" sen öyle bir "Dar-ul İslam" kurmuşsun ki bütün Firavunlara Yezidlere meydan okuyorsun. O evinle hükümdarları, melikleri, zalimleri yıkmaya çalışan bir devlet kuruyorsun. Aile böyle bir devlettir. Eğer o aileyi biz, Allah Resulü 'nün bize gösterdiği gibi kurarsak hiçbir zalimin yıkamayacağı bir devlet kurmuş oluruz. Eğer biz Resulullah'ın dediği gibi yaparsak Cennet bahçelerinden bir bahçeye çeviririz aileyi."
"Evlilik nimettir, ibadettir, dindir, devlettir, cihattır, imtihandır"
6 maddede evliliğin tanımlanabileceğini belirten Yıldırım, Müslümanların, hanımı ile erkeğiyle Kur'an'dan ve sünnetten cevaplayabileceği bir bilgiye ve bilince sahip olarak evliliğini koruması gerektiğini söyledi.
Yıldırım, konuşmasını şöyle bitirdi: "Eğer bu bilince sahip değilsek bazen atadan dededen gördüklerimizi yaparız, onlar iyiye isabet etmişse iyi yapmış oluruz, Allah korusun kötüye isabet etmişse kötü yapmış oluruz. Ama bu işin gerçek manada evlilik olabilmesi ve hukukunun tam anlamıyla ortaya konulabilmesi için 6 tane madde vereceğim. Evlilik nimettir, evlilik ibadettir, evlilik dindir, evlilik devlettir, evlilik cihattır, evlilik imtihandır. 6 tane madde evliliğin tanımını bize veriyor. Nimetse o zaman o Nimet'in şükrü eda edilmelidir. İkincisi; evlilik ibadettir: Öyleyse külfetine katlanmalıdır. Üçüncüsü; evlilik dindir: Öyleyse korunmalıdır. Dördüncüsü; evlilik devlettir: Öyleyse devlet yasalarına uygun davranılmalıdır. Beşincisi; evlilik cihattır: O halde cihat deyince karı koca arasındaki harp değil, ailenin devamlılığını sağlamak için cehd ve gayret edilmeli ve cihat hazırlığı yapılmalıdır. Altıncısı; evlilik imtihandır: Öyleyse sabır azık olarak edinilmelidir. Emin olun! Şu 6 maddeyi anlasak, evlilik bu durumda karı koca için gerçekten bir cennet olur." şeklinde konuştu. (Yunus Tuğrul-İLKHA)