Ankara
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Sivas olayları ile ilgili davanın zaman aşımıyla düşmesine ilişkin gerekçeli kararını açıkladı. Mahkemenin 44 sayfalık gerekçeli kararında, sanıklar Cafer Erçakmak ve Yılmaz Bağ hakkındaki kamu davasının, ölmeleri nedeniyle düşürülmesine karar verildiği belirtildi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Sivas olayları ile ilgili davanın zaman aşımıyla düşmesine ilişkin gerekçeli kararını açıkladı. Mahkemenin 44 sayfalık gerekçeli kararında, sanıklar Cafer Erçakmak ve Yılmaz Bağ hakkındaki kamu davasının, ölmeleri nedeniyle düşürülmesine karar verildiği belirtildi.
İNANDIRICI VE YETERLİ DELİL YOK
Kararda, diğer sanıklarla ilgili ise şu değerlendirmede bulunuldu:
``Olayın insanlık suçu kabul edilmesi durumunda dahi sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu`nun mahkumiyetlerine yetecek, her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve yeterli delil elde edilemediği, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde, sanıkların kamu görevlisi olmayıp, sivil oldukları, olaydaki eylemlerinin asli, maddi fail değil, feri şerik olarak değerlendirilebileceği anlaşılmıştır.``
Sivas olaylarına ilişkin ana davadan dosyaları ayrılan 7 sanık hakkında görülen davanın gerekçeli kararında, ``zaman aşımı`` nedeniyle haklarındaki davanın düşürüldüğü 5 sanık ile yargılama sırasında ``ölen`` Yılmaz Bağ`ın ``mahkumiyetine yetecek her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve yeterli delil elde edilemediği`` belirtildi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi`nin, sanıklar Cafer Erçakmak ve Yılmaz Bağ hakkındaki davanın ``ölmeleri``; Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu hakkındaki davanın ise zaman aşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin kararının gerekçesi açıklandı. Gerekçeli kararda, Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, Yılmaz Bağ, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu`nun aşama savunmalarında ısrarlı olarak suçlamaları inkar ettikleri belirtildi.
POLİSLER GÖRÜNTÜLERE BAKIP İFADE VERDİ!
Bu sanıkların, olaylarda yer aldıkları ve aktif rol aldıklarına dair herhangi bir kamu tanığının beyanı ile görüntü kaydının bulunmadığı ifade edilen gerekçeli kararda, ``Sanıklar hakkında beyanda bulunan kamu tanıkları olan polis memurları Adnan Etli ve Ali Yıldız`ın, bizzat olaylar sırasında görevli olmadıkları gibi, sanıkları olaylar sırasında görmedikleri, işbu tanıkların bizzat görgüye ve duyuma dayalı bilgilerinin olmadıkları, tanık polis memurlarının olaylar esnasında elde edilen video kasetler ile sanıklara ait olduğu iddia edilen fotoğraflar üzerinden inceleme yaptıkları anlaşılmıştır`` denildi.
Video ve fotoğraf teşhis tutanağını düzenleyen Etli ve Yıldız`ın, videoları mukayeseli olarak incelerken, sanıkların olay sonrasında elde edilmiş teşhise elverişli fotoğraflar üzerinden inceleme yapmadıkları, dosyadaki fotoğraflar üzerinde inceleme yaptıkları belirtilen kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
``Tüm sanıklar, dosyada yer alan ve kendilerine ait olduğu iddia olunan fotoğrafları kabul etmedikleri gibi, işbu fotoğrafların sanıklara ait olup olmadıkları yönünde, dosyada teşhise elverişli fotoğrafları da temin edilmemiştir. Tanıkların yaptıkları incelemede ise sanıklardan İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Yılmaz Bağ`ın topluluk içerisinde oldukları tespit edilemedikleri gibi, topluluk içerisinde olduklarının tahmin edildiği bildirilmiştir. Tanıkların beyanları bizzat görgüye dayalı olmadığı gibi, yaptıkları değerlendirmede de sanıkların topluluk içerisinde bulunduklarına dair tahminden öteye gidememiştir.``
Kararda, diğer sanıklar Şevket Erdoğan ve Köksal Koçak`ın topluluk içinde olduğunun belirtildiği, ancak sanıkların olay görüntüleriyle mukayese edilen fotoğraflarının kendilerine ait olmadığını beyan ettikleri aktarıldı.
Dosyada, bu sanıkların teşhise elverişli fotoğrafı bulunmadığı bildirilen kararda, ``bu itibarla, Erdoğan ve Koçak`ın gösterici grup içerisinde yer aldığı, toplulukla bütünleştiği ya da olaylarda aktif olarak hareket ettiklerinin anlaşılamadığı`` bildirildi. Kararda, ``tüm bu açıklamalar doğrultusunda sanıkların mahkumiyetlerine yetecek her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve yeterli delil elde edilemediği hususu sübuta ermiştir`` görüşü yer aldı.