HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun çağrısıyla tekrar gündeme gelen "Kürd Meselesine Adil Çözüm" önerilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gazeteci Yazar İlhami Işık, çağrının doğru bir zamanda yapılan Kürdi ve yerli bir açıklama olduğunu söyledi.
Kürdlerin sorunlarının dinlenmediğini ve çözüm üretmek yerine şiddete başvurulduğunu belirten Işık, cumhuriyetin ilk yıllarından buyana durumun böyle işlediğine vurgu yaptı.
Coğrafyanın huzura kavuşması için Kürdlerin huzura kavuşması gerektiğinin altını çizen Işık, bu durumu herkesin iyi anlaması gerektiğini söyledi.
Kürdlerin bir sorun olarak algılanması ve bu meselenin ortaya çıkmasının birden fazla sebebi olduğunu belirten Işık, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu etkenlerin en önemlisi 1916'da yapılan Sykes-Picot anlaşmasıdır. Bu anlaşma ile Kürdlerin dört parçaya bölünmesi yaşanan sorunun özünü oluşturuyor. Çünkü dört parçaya bölünen Kürdler, farklı devletlerin topraklarında, yaşadıkları sorunlarıyla ebedi bir çözümsüzlüğe itilmişlerdir. Kürdler yaşadıkları sıkıntılarını, dertlerini, sorunlarını ne zaman dile getirdilerse karşılarında aynı anda dört devleti gördü ve bu devletlerin iradeleriyle karşı karşıya kaldı."
"Yüzyıldır yaşadığımız dramlar acılar bunun bir ifadesidir"
Tarih boyunca Kürdlerin yaşadıkları sorun ve sıkıntılara kulak verilmediğini, yaşadıkları sorunlara cevap aranmadığını ve taleplerine karşı verilen cevabın ise hep katledilmek olduğunu belirten Işık, "Türkiye, Irak, Suriye ve İran'da bu meselenin çözüm arayışları savaş nedeni sayılıyor. Yüzyıldır yaşadığımız dramlar acılar bunun ifadesidir. Bu devletler bu meselenin çözümünü kendilerinden bir parça kopması olarak algıladığı için Kürd meselesini bölücülük üzerinden okuyor. Bu devletlerin Kürd meselesine olan bu yaklaşımları ve iradeleri maalesef meseleyi tümüyle çözümsüzlüğe doğru sürükledi ve öyle gözüküyor ki uzun bir zaman daha sürüklemeye devam edecek. Kürdlerin her sorununu dinlemek, ne için ve neden sorularına cevap aramak yerine, haklı taleplerine karşı onları katlederek cevap vermişlerdir. Cumhuriyetin ilk yıllarında bugüne kadar olan şey budur. Kürdlerin varlığını red eden, böyle bir halk dünyaya hiç gelmemiş gibi ideolojik bir zihniyeti sistemleştiren bir anlayış hâkim."
"Çözüm sürecinin devam etmesi en başta bölge ülkelerini rahatsız etti"
Çözüm sürecine girilmesi ve bu sürecin devam etmesinin en başta bölge ülkelerini rahatsız ettiğini ifade eden Işık, konuşmasına şöyle devam etti:
Türkiye'de Kürd meselesinin çözüme kavuşması demek aynı şekilde Suriye, İran ve Irak'ta da çözüme kavuşması demekti. Bu, çok derin bir rahatsızlık oluşturdu. Onun içinde PKK ile olan geçmişteki ilişkiler başka bir boyuta taşındı. Suriye'de alan açma ve Türkiye'deki çözüm sürecini değersizleştirme politikası güttüler ve bunda başarılı da oldular."
"Coğrafyanın huzura kavuşması için Kürdlerin huzura kavuşması gerekir"
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun Kürd meselesine ilişkin açıklamasını olumlu ve değerli bulduğunu belirten Işık, yaşanan bu sorunun çözümü için seslerin daha gür çıkması gerektiğinin de altını çizdi.
Işık, "Yapılan çağrıyı olumlu ve değerli buluyorum. Bu konuda hiç susmamak gerektiğinin inancındayım. Kendi yaşam tecrübemden biliyorum. Bu, sürdürülebilir bir durum değildir. Er veya geç Kürd Meselesi kendi doğası içerisinde çözüme yönelik bir yol alacaktır ve bunun önünde hiçbir engel de yoktur. Şu anda coğrafyamızda yaşanan büyük acı ve dram sadece bölgesel güçlerin değil, uluslararası güçlerin de bu bölgeye çökmesine zemin hazırlıyor ve onlarında bu meseleye dahil olması sadece sorunun çözümünü erteliyor. Onun için, yapılan açıklamayı doğru bir zamanda, Kürdi ve yerli bir açıklama olarak görüyorum. Bu coğrafyanın huzura kavuşması için Kürdlerin huzura kavuşması gerekiyor bunu herkesin anlaması lazım." ifadelerini kullandı.
"Kürdler saygı istiyor"
Kürdlerin tek derdinin haklarını talep etmede ve haklı oldukları konularda kendilerine saygı duyulması olduğunu belirten Işık, "Kürdlerin başka bir derdi yok. Kürdler saygı istiyor. Meseleye saygı ile yaklaşılması durumunda problemler zaten çözülmüş olur. Siz bir insana saygı göstermediğiniz zaman onun derdine de çare bulamazsınız. Bugün Kürdlerin taleplerini tartışmak ayıp karşılanır olmuş. Milyonlarca insanın duygusunu, kültürünü, inancını, geleceğini, törelerini ve geleneklerini hala tartışma konusu yapıyorsanız bu utanılacak bir tablodur. Bir insana verilmesi gereken kendi haklarını tartışmak kadar ayıp bir şey olabilir mi?" şeklinde konuştu. (Emrah Deniz-İLKHA)