Fransa'da 300 kişi, Kur'an-ı Kerim'i hedef alan skandal bildiriye destek verdi. Söz konusu bildiriye tepki gösteren sivil toplum kuruluşları, bu girişimin Kur-an-ı Kerim'e yönelik yapılan bir hakaret olduğunu ve bu konuda tüm Müslümanların ortak tepki vermesi gerektiğini söylediler.
Fransa'da aralarında eski Cumhurbaşkanı Sarkozy ile eski Başbakan Valls'ın da yer aldığı 300 Fransız'ın Kur'an-ı Kerim'deki bazı ayetlerin çıkarılması yönündeki skandal bildirisine tepki gösteren Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral, İslam ülkelerini, İslam ve Kur'an düşmanlığı yapan sömürgeci Fransa'ya ortak tepki vermeye davet etti.
"Batı İslam ve Kur'an düşmanlığını yine göstermiştir"
Batının her zaman yaptığı İslam ve Kur'an düşmanlığını yine bu son bildirisiyle gösterdiğini vurgulayan Göral, "Batı geçmişten bu yana sürekli İslam düşmanlığı, karşıtlığı eylemleriyle biliniyor. Fransa'nın bu son yaptığı ve 300 akademisyenin imzaladığı bu bildiride Kur'an-ı Kerim'in bazı ayetlerinde bir takım değişiklikler yapılacağı söyleniyor. Allah-u Teâlâ'nın kıyamete kadar Kur'an-ı Kerim'in bir tek harfinin bile değişmeyeceğini söylemiştir. Biz Allah'ın izniyle buna güveniyoruz. Bu konuda da bir şüphemiz ve sıkıntımız yoktur. Fakat batı hep yapmış olduğu İslam ve Kur'an düşmanlığını yine göstermiştir."dedi.
"İslam'ın yükselişi batı tarafından tedirginlikle karşılanmaktadır"
Batıyı, Avrupa'daki İslami yükselişin korkusu sardığını belirten Göral, "Şu anda bir İslami yükseliş var. İslam ülkelerinde bir uyanış var. İşte en çok bunu hazmedemiyorlar. Özellikle Türkiye'deki uyanışı ve yükselişi hazmedemiyorlar. Bu İslam yükselişi batı tarafından büyük bir tedirginlikle karşılanmaktadır. Kendilerinin menfaatlerinin zedeleneceğini düşünmektedirler. Sadece bu değil. Şu an Suudi Arabistan devleti de bu olaylara çanak tutuyor. En son geçen gün Veliaht prens, Medine'de bir kilise inşa etmeyi düşündüklerini dile getirdi. Bu sözler İslam ve Müslümanlık adına akla ziyan sözlerdir. Bunların hepsi Müslümanları kışkırtmak, İslam'ı zedelemek içindir. Şu anda Fransa'nın yapmış olduğu bu davranışın da diğerlerinden bir farkı yok. 'Biz bu noktada ne yapabiliriz, bunları ne şekilde durdurabiliriz?' Bunun çabası içerisindeler. Rabbim inşallah kendilerini muvaffak etmeyecektir." ifadelerini kullandı.
"Batı hep İslam düşmanlığını körüklemektedir"
İslam düşmanlığını apaçık bir şekilde ilan ettiğini, gizleme gereği bile duymadığına vurgu yapan Göral, "Şimdi bunlar sadece Fransa değil Almanya, Hollanda aynı şekilde İslam düşmanlığı yapmaktadır. Batı komple bu şekilde hep İslam düşmanlığını körüklemektedir. Buna mevcut hükümetler aynı zamanda çanak tutmaktadırlar. Sadece oranın halkı değil, hükümetlerde aynı politikayı izlemektedirler. Batıda bir İslam karşıtlığı politikası izlenmektedir. İslam karşıtı olan gruplara alttan destek verilmektedir. Bu İslam düşmanlığını başlatan yine bu ülkelerin hükümetleridir. Sürekli bir İslam düşmanlığını yapmaya çalışıyorlar."şeklinde konuştu.
"Bugün birlik olma günüdür"
Göral, "Çünkü bundan önceki tarihlere bakacak olursak İslam ülkeleri kendi sıkıntılarına ve dertlerine düşmüşlerdi. Herhangi bir uyanış söz konusu değildi. Ama bir İslami yükseliş söz konusu olunca İslam ve Müslümanları düşman olarak görmeye başladılar. Şu an bu uyanış batının bütün foyasını meydana çıkarttığını ve o yüzündeki maskenin de düştüğü görüldü. İslam ülkelerinde yaşayan Müslümanlar da bir uyanış meydana geldi. Bunlar da bunu gördükleri için birazda agresifleşmeye ve saldırganlaşmaya başladılar. Bu yaptıkları düşmanlıkların hepsi bunun zaten göstergesidir. Bu sadece Fransa, Hollanda, Almanya için değil. Top yekün batı, Hristiyan ve Yahudiler bunu yapıyorlar. Zaten Hadis-i Şerif küfrün tek millet olduğunu belirtiyor. Bunun Yahudisi de, Hıristiyan da hepsi aynıdır. Müslümanlar bunu bu şekilde bilmelidir. Bu şekilde onlara karşı bir cephe almalıdır ve onlara karşı bir hazırlık yapmalıdırlar. Bugün birlik olma günüdür. Bugün gördüğümüz gibi tüm batı, Hıristiyan ve Yahudiler İslam karşıtı olanların hepsi Müslümanlara karşı bir cephe almışlardır. Bizler de bu feraseti göstermeliyiz."diye konuştu.
"Avrupa'daki camilere saldırılar kabul edilemez"
Almanya başta olmak üzere Avrupa'daki cami saldırılarını da değinen Göral, "Bazı terörist oluşumların sonucu olarak da Avrupa'daki camilere saldırı söz konusudur. Bu saldırılar kabul edilebilir değil. Çünkü bütün dinlerde ibadethanelerin dokunulmazlığı vardır. Biz Müslümanlar olarak İslam dininde herhangi bir yeri fethettiğimiz zaman kesinlikle oradaki ibadethanelere ve ibadet edenlere dokunmayız. Çünkü bu bize İslam'ın emridir. Bu aslında bütün dinlerde de var. Fakat günümüzde bunun uygulanmadığını ve bizim oradaki camilerimize saldırıldığını görmekteyiz. Kendilerinin de buralarda kiliseleri var. Fakat biz onların kiliselerine restore ediyoruz ve orada ibadet edenlere karışmıyoruz. Buna karşın bunların yaptığı budur. Bunların bütün dünya kamuoyunun görmesi lazım. Bunun ne kadar yanlış ve ne kadar yanlı bir tutum olduğunu görmeleri gerekir."diye belirtti.
"Kendi menfaatlerini kaybetmenin korkusunu taşıyorlar"
Batı dünyasının İslam düşmanlığının sürekli devam edeceğini de belirten Göral, sözlerine şu ifadelerle devam etti:
"Yakın tarihimize baktığımızda batılı ülkelerin hepsi sömürgeci devletlerdir. Bunlar İslam ülkelerini ve Afrika'daki insanları sürekli sömürmüşlerdir. Bu günümüze kadar hep şekilde gelmiştir. Şu an oralarda bir uyanış var. Kendi menfaatlerini kaybetmenin korkusunu taşıyorlar. Rabbim de inşallah kendilerini daha önceden katlettikleri bu mazlum insanların kanında boğar. Kimsenin ettiği asla kimseye kalmaz. Mazlumun ahı hiçbir zaman yerde kalmaz. İnşallah bunlarda bunları göreceklerdir."
"İslam ülkeleri ortak bir tepki vermelidir"
İslam ülkelerinin ve halkı Müslüman olan ülkelerin liderlerine çağrıda bulunan Göral, "Bu Fransa'daki olayla ilgili olarak öncelikle İslam Birliği'nin acil olarak hemen toplantıya çağrılması gerekiyor. Çünkü bu önemli bir konudur. Kur'an-ı Kerim bizim yüce kitabımızdır. İslam dininin temel esaslarını belirten Kur'an-ı Kerime yönelik yapılan bir hakarettir. İslam ülkelerinin toplu olarak bu olayı kınaması ve bir yaptırımın olması gerekiyor. Fransa devletine karşı İslam ülkelerinin gerek ekonomik ve gerek siyasal bazda bir baskı uygulaması gerekiyor. Burada eğer bir birlik ve beraberlik sergilenirse diğer ülkelerde buna yönelik saldırıları yapmaya cesaret edemezler. Ama bizler bu birlik ve beraberliği batılılara karşı göstermediğimiz takdirde yarın Almanya'sı 400 akademisyenle bu işi yapar. Diğer taraftan da İngiltere 500 akademisyenle bu işi yapar. Ya da farklı bir hakaret yaparlar. Bu işin bir an önce hal olması ve bir daha buna benzer tekerrür etmemesi için İslam ülkelerinin bir birlik ve beraberlik içerisinde bir tepki vermeleri gerekir."dedi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)