SİİRT

Çelik, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Siirt İl Temsilciliği tarafından düzenlenen "Yeni Türkiye'de Bilim ve Teknoloji" konulu konferansa katıldı.

TÜRGEV konferans salonunda gerçekleşen konferansta konuşan Çelik, Yeni Türkiye'de bilim, sanayi ve teknolojinin olduğunu söyledi.

"Gökyüzünde uçan bir kısmı sinek kadar, bir kısmı 20 metre kanat genişliği olan insansız hava araçları alıyor idik." diyen Çelik, sözlerimi şöyle sürdürdü:

“TEKNOLOJİK ÜRÜN ALACAKSINIZ, İHTİYACINIZ OLDUĞU ZAMAN PARAYLA BİLE ALAMIYORSUNUZ”

"Dünyada da sınırlı sayıda ülke yapıyordu bunu. Fakat içi, yazılımı bizden değildi ama alıyorduk. Sonra biz bunları terörle mücadelede, ordumuzun ihtiyaç duyduğu yerlerde, emniyet kuvvetlerimizin ihtiyaç duyduğu yerlerde bunu kullanmaya başladık. Bize bilgiyi bile vermez oldular. Parayla alalım dedik, parayla da satmayız dediler. Bakın siz teknolojik ürün alacaksınız, ihtiyacınız olduğu zaman parayla bile alamıyorsunuz. Bizim bakanlıktan biliyorum. Şimdi zırhlı personel taşıyıcıları yapıyoruz. Yurt dışına da satmak istiyoruz bunları. Eğer işi yapamamışsak hala o konuda eksiğimiz varsa, o konuda eksiğimizi biliyorlarsa, o konudaki eksiği bize parayla bile satmıyorlar. Verseler bile diyorlar ki siz bunu satamazsınız. Bundan size kazandırmayız diyorlar. O yüzden bugünkü Türkiye'de Cumhurbaşkanımızın önderliğinde artık şunu gördük. Biz kendisine yeten, ülkesinin geleceğini düşünen, çalışan ve sadece ülkemizin değil bütün insanlığa iyiliği, faydalı olmayı ve doğruları sunan yeni bir konsepti bütün dünyaya yayalım dedik. İnsanlığımızı, çalışmamızı ortaya koyduk."

“ŞU ANDA YÜZDE 95'E YAKIN DÜZEYDE İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI YAPMAK DURUMUNA GELDİK, ÇOK ŞÜKÜR”

İHA'ların yerli yapılması hususunda bir gayret ortaya koyduklarını belirten Çelik, şöyle dedi:

"Şu anda yüzde 95'e yakın düzeyde insansız hava araçları yapmak durumuna geldik, çok şükür. Bundan bırakın sadece küçüğünden büyüğüne yukarı çıkıp da bir kamerayla çekmeyi, artık savunma amaçlı, ordumuzun, emniyetimizin bütün ihtiyaçlarında kullanılabilecek, uluslararası pazarlarda da satılır hale geldi, yurt dışına ihraç ediyoruz bunları. Her şeyi de bizim, yazılımı da bizim. O yüzden eski Türkiye ile bugünkü Türkiye'ye baktığınızda, geçmişle bugüne baktığınızda çok yeni şeylerin olduğunu göreceksiniz, görüyorsunuz da zaten. Bir hedefiniz yoksa nereye gideceğinizi bilemezsiniz. Bir hedef var, bu hedefe gitmek için de çabalamak lazım. Elimizi açıp dua ederken, Ya Rabbim ben cennet istiyorum diyebilirsiniz. Ama bunun için ne yapmanız gerekiyorsa onu yapmanız lazım. Eğer onu yapmazsanız, el açmanın bir anlamı olmaz."

AA