CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, dilekçeyi mahkemeye sunduktan sonra yaptığı açıklamada, 6 ay önce doğalgaza yüzde 20 oranında bir zam geldiğini hatırlatarak, bunun tüketicinin omuzlarına yansımasının yüzde 30 ve 40`larda olduğunu söyledi.
Bu zamların hangi gerekçelerle yapıldığının anlaşılamadığını öne süren Tekin, şunları kaydetti:
``Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, zammı `Arap Baharı`na bağladı. Bir an sayın Bakan`ın dediklerini doğru sayarsak, bu coğrafyadaki ülkelerin hiçbiri bundan etkilenmiyor da Türkiye niçin etkilenir? Bu `Arap Baharı` ile ilgili değil, kötü yönetimle ilgilidir. Dış ve iç politikadaki zafiyetten kaynaklanıyor. Dolar dediler, dolara baktığımızda bir şey göremiyoruz. Hükümetin, Bakan`ın gösterdiği gerekçelerin hiçbirinin bir geçerliliği yok. Sonuç itibariyle ana muhalefet olarak, bizim parlamentoda iktidar üzerinde yaptırımlarız olmuyorsa yargıya gitmek zorundayız. Bu zamlar önümüzdeki dönemde yeni zamların da habercisi aslında. Biz bu nedenle hukuksal süreci başlattık. Bu zam olmaktan çıkıp, zulüm olan şeyin yargıdan dönmesini bekliyoruz.``
Tekin, benzin zamlarıyla da ilgili dilekçe verdiğini belirterek, ``Şu an dünyanın en pahalı benzinini biz kullanıyoruz. Sürekli battı dedikleri Yunanistan ile Türkiye arasındaki benzin fiyatlarına bir bakın. Bütün bunları kabul etmek mümkün değildir`` dedi.
-``Siyasi Partiler Yasası`nı değiştirelim``-
Tekin, 12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya`nın yargılandığı davaya ilişkin bir soru üzerine de şöyle konuştu:
``Yargı, şu an üstüne düşen görevi yapıyor. Bu süreç devam edecek ama siyasilerin yapması gereken bir şey var. Eğer 12 Eylül ile hesaplaşmak istiyorsanız, o dönemde paşaların getirmiş olduğu bütün yasaları değiştirirseniz, o zaman hesaplaşmış olursunuz. Onların getirdiği yasaların ve adaletin üstüne oturacaksınız, onunla insanları zulüm edeceksiniz, sonra da dönüp `12 Eylül ile hesaplaşıyoruz` diyeceksiniz. Bu iki yüzlülüktür. Eğer iktidar bu konuda samimi ise hemen Siyasi Partiler Yasası`nı değiştirelim. 12 Eylül dönemindeki bütün yasaları değiştirerek 12 Eylül ile hesaplaşmış olursunuz. Biz `hodri meydan` diyoruz.``
İran ve Suriye`nin Türkiye`ye tepkisi de sorulan Tekin, ``İran Cumhurbaşkanı `hastayım` gerekçesiyle sayın Başbakan ile görüşmedi. Türk medyasına da bu olay sayın `Ahmedinejad hasta` diye yansıdı. Halbuki aynı gün 3 tane görüşmesi oldu. Demek ki bir hastalık yok. Bu Türkiye`ye alınmış bir tavırdır. Sayın Başbakan`ın bir gün bu gerekçeyle bekletilmesini Türkiye Cumhuriyeti adına onur kırıcı bir durum olarak gördüm. Ben, sayın Başbakan`ın aynı gün dönmesini beklerdim`` diye konuştu.