Kur’ân-ı Kerîm’in birçok ayetinde kulun ahrette Allah tarafından sorguya çekilmesi (hesâb) kelimesiyle ifade edilmiş, gerek hesap gerekse aynı kökten gelen muhasebe mastarından çeşitli fiillerle bu sorumluluğun mahiyeti hakkında bilgi verilmiştir.
Kur’an-ı Kerimde konu ile ilgili şu manada ayetler geçer; insanlar kalplerindekini açığa vursalar da gizleseler de Allah bunlardan dolayı insanları muhasebeye tabi tutacak, sorgulayacaktır (el-Bakara 2/284). O gün inanan ve hayırlı işler yapanların muhasebesi kolay olacaktır (el-İnşikâk 84/6-9); buna karşılık Allah’ın ve O’nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azgınlık gösterenler şiddetli bir muhasebeyle karşılaşacaklardır (et-Talâk 65/8).
Bazı hadis-i şeriflerde de muhasebe konusu geçmektedir. Mesela; Hz. Ömer’e isnat edilen bir rivayet şöyledir “(Ahirette) hesaba çekilmezden önce kendi muhasebenizi kendiniz yapınız” (et-Tirmizî, Kıyamet, 25). Bu söze özel bir önem veren mutasavvıflar insanın kendi kötülüklerini görmesi, nefsini terbiye etmesi ve iyiliklerini artırması için bizzat kendisini sorgulamasına “muhasebe” adı vermişler, tıpkı dünyevî işlerinde periyodik olarak yaptıkları gelir-gider kontrolü gibi ahiret işlerini de kâr-zarar yanı iyilik-kötülük açısından gözden geçirmeyi ve böylece kötülüklerini azaltıp iyiliklerini çoğaltmayı gerekli görmüşlerdir.