Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerinin 24 Haziran'da yapılmasına yönelik AK Parti ile MHP'nin ortak imzalı önergesinin üzerinde TBMM Genel Kurulunda hükümet adına yaptığı konuşmada, bugünün, tarihi bir gün olduğuna işaret etti.
Bir dönüm noktasında olduklarını ifade eden Yıldırım, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler için Meclisin karar alacağını anımsattı. Yıldırım, milletin, 16 Nisan halk oylamasıyla mevcut siyasal sistemde bir değişikliğe gittiğine işaret ederek, halkın doğrudan iradesiyle oluşan, demokratik ve hukuk devletine bağlı, denge, denetleme mekanizmasıyla donatılmış, daha güçlü bir Meclis ve istikrarlı bir yürütme için cumhurbaşkanlığı sistemine 16 Nisan'da "evet" dediklerini anımsattı.
Başbakan Yıldırım, parlamenter sistemde geçen yıllara bakıldığında vesayet odaklarının, sürekli olarak milli iradeyi baskı altına almaya gayret ettiğini, zaman zaman doğrudan, zaman zaman da dolaylı müdahalelerle, darbelerle demokratik işleyişin kesintiye uğradığını anlattı.
"Ülke, millet olarak müdahalelerden çok çektik"
Ülke, millet olarak bu müdahalelerden çok çektiklerini, büyük bedeller ödediklerini anlatan Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milletimizin, sanayicimizin, esnafımızın, çiftçimizin alın teri dökerek oluşturduğu birikimler maalesef bu müdahalelerle yok olup gitti. Ülkemiz her seferinde ekonomik krize ve istikrarsızlığa sürüklendi. Vesayet odakları sürekli olarak siyaseti itibarsızlaştırma, devleti işlemez hale getirmeye çalıştılar. Vatandaşlar arasına ayrılık tohumları atarak, birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi bozmaya, milleti zayıf düşürerek mevzi kazanmaya, güç devşirmeye çalıştılar. Türkiye'nin itibarını, onurunu hiç düşünmediler. 15 Temmuz hain darbe girişimi ve arkasından yaşanan gelişmeler, Türkiye Cumhuriyeti'nin hem üniter devlet yapısını hem de milli birlik ve kardeşliğini muhafaza edebileceği sağlam bir anayasal yapıyı mecburi hale getirdi."
"Bu seçimde Türkiye'nin geleceği onaylamış olacak"
Başbakan Yıldırım, milletin, 16 Nisan halk oylamasında anayasa değişikliğine "evet" diyerek, vesayeti bertaraf ettiğini, demokrasiyi, ülkenin geleceğini güvence altına aldığını vurguladı.
Türkiye'nin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle bundan böyle daha hızlı karar alma, kararları etkin şekilde uygulama kabiliyetine sahip olacağına dikkati çeken Yıldırım, "Sistemin tam olarak uygulamaya geçmesi şüphesiz önümüzde yapılacak seçimlerle mümkün hale gelecektir. 24 Haziran'da yapılacak bu seçim Türkiye'nin 100. yıl hedefleri açısından da son derece önemlidir. Bu seçimde Türkiye, geleceğini, istikrarını, istikbalini de onaylamış olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, 16 Nisan 2017'deki referandumda kabul edilen Anayasa değişikliğiyle birlikte, yürütme görevinin tamamen halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanına ait olacağını anımsattı.
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi beklentileri arttırdı"
Yönetim sistemi değişikliğinin, bürokrasinin iş yapma şeklinden ticari hayatın döngüsüne hayatın her alanında yüksek bir beklenti oluşturduğunu belirten Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bir an önce hayata geçmesi yönünde toplumdaki beklentilerin günden güne arttığını söyledi.
"Madem sistem değişti, o halde neden bekliyoruz?" sorusunun ciddi olarak sorulmaya başlandığını aktaran Başbakan Yıldırım, "Vatandaşlarımız 2019 Kasım'ına kadar beklemeyi kayıp zaman olarak görmeye başlamıştır. Sadece vatandaşlarımız değil, siyasi partilerin bazıları da zaman zaman erken seçimin yapılması yönünde geçmişte beyanatlar vermiştir. Sürekli 'Erken seçim olacak mı, olmayacak mı?' gibi değerlendirmeler, toplumda geleceğin planlanması, vatandaşlarımızın öngörüsünü de olumsuz etkilemeye başlamıştır." değerlendirmesini yaptı.
Yıldırım, jeopolitik riskler ve ortaya çıkan gelişmelerin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bütün kurum ve yapılarıyla uygulamaya geçmesini zorunlu hale getirdiğini ve bu risklerin görmezden gelinemeyeceğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bu seçim kararı da yine ülkenin ve milletin yüksek menfaatleri gözetilerek alındı. Şunu samimi olarak ifade etmek istiyorum; Türkiye üzerine plan yapan odaklar, Cumhurbaşkanımızın seçim tarihini açıklamasıyla büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Demokratik siyaset refleksimiz Türkiye'ye yönelik karanlık hesap ve söylemlerin önünü tıkamıştır. Türkiye'nin son iki yılında demokrasimiz çok çetin sınavlardan geçti. Hamdolsun bu süreci Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başarıyla ve yüz akıyla yönetebildik. Millet iradesinin tecelli ettiği bu Gazi Meclis, tarihte görülmeyen bir saldırıya uğradı. 15 Temmuz hain saldırısı karşısında, millete yakışır yiğitlikte ve cesaretle bu Meclis durmasını bilmiş, alçak FETÖ mensuplarına gereken dersi vermiştir. Bayrağımıza, ezanımıza, demokrasimize, milli iradeye uzanan eller millet iradesiyle kırılmıştır. Bu Gazi Meclisi ve onun değerli milletvekillerini bu asil duruşları dolayısıyla bir kez daha tebrik ediyorum, kutluyorum. Ortaya koyduğunuz bu mücadele, demokrasi tarihine altın harflerle yazılacaktır. Bazen insanlar yaşadığı tarihin önemini bilemezler. Olayları yaşarız, bize çok sıradan gelir ama gelecek kuşaklar bu olayları incelerken ne kadar anlamlı olduğunu, ne kadar önemli olduğunu çok daha iyi fark edeceklerdir. Biz tarihi yaşayanlardanız, tarihi yazacaklar bu yaşananları en güzel şekilde anlatacaklardır. Bu mücadeleye 65. Hükümetin Başbakanı, katkı veren bir arkadaşınız olmaktan dolayı da büyük bir mutluluk duyduğumu belirtmek isterim."
Yıldırım'ın, "Bugün karşınızda, 65. Hükümetin Başbakanı olmanın yanında Türkiye Cumhuriyeti'nin son Başbakanı olarak da hitap etme onurunu yaşıyorum" dediği sırada hükümet üyeleri ve milletvekilleri ayağa kalkarak Yıldırım'ı alkışladı. (İLKHA)