Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından İstanbul'da düzenlenen, "Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi" sonuç bildirgesinde FETÖ'nün hem İslam dini için hem de yeryüzündeki bütün Müslüman varlığı için küresel bir tehdit ve musibet olduğu vurgulandı.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından İstanbul'da düzenlenen, 100'ün üzerinde farklı ülkeden Müslüman temsilcilerin katıldığı ve 4 gün süren "Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi" sonuç bildirgesinin Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın sonuç bildirgesini okumasıyla sona erdi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, sonuç bildirgesini paylaşmadan önce yaptığı konuşmada, Müslümanların idaresinde olan yerlerde her zaman farklı inançtan, ırktan mezhepten, düşünceden insanları bir arada huzur içerisinde yaşamalarını sağladıklarını ifade ederek, "İstanbul esasında birlikte yaşama tecrübesini dünyaya en güzel bir şekilde göstermiş olan medeniyetiyle, tarihiyle dünyanın en önde gelen kadim şehirlerinden birisidir." dedi.

Müslümanların insanları ya yaratılışta eş ya da dinde kardeş olarak gördüğünü belirten Erbaş, "Çeşitli ülkelerde azınlık durumunda olan Müslümanlar maalesef aynı muamele ile karşılaşmamışlar, her zaman farklı davranış, her zaman asimile edilmeye çalışılmıştır. İşte bizim itirazımızı bunadır." diye konuştu.

Erbaş, herkesin temel insan haklarından inançlarına, düşüncelerine, mezheplerine bakılmadan sırf insan olarak yararlanmasını önemli bulduklarını vurgulayarak "Eğer bu sağlanırsa dünyada kavgalar biter, huzursuzluklar biter. Barış her bölgede, her beldede yaşanmış olur." ifadelerini kullandı.

Müslümanlar için en önemli ilkelerden birisinin, "Ey insanlar, biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışasınız diye sizleri şubelere, kabileleri ayırdık. Allah indinde en makbulünüz, en üstün olanınız takva sahibi olanınızdır." ayeti olduğunun altını çizen Erbaş, "Bu prensiplere uyduğumuz müddetçe dünyada barış ve huzur olur, herkes birlik ve beraberlik içerisinde dünya hayatını tamamlar." şeklinde konuştu.

Erbaş, sonuç bildirgesinin Müslüman temsilcilerin dile getirdiği hususlardan oluşturulduğunu belirterek, zirveye katılan bütün davetlilere ve zirveyi organize eden Diyanet personeline teşekkür etti.

"FETÖ, Müslüman varlığı için küresel bir tehdit ve musibettir"

Sonuç bildirgesinde "FETÖ'nün küresel derin yapıların, İslam coğrafyasında, fitne, tefrika ve terör aracı olarak kurduğu sinsi ve karanlık bir terör örgütü olduğu" ifade edilerek, FETÖ'nün hem İslam dini için hem de yeryüzündeki bütün Müslüman varlığı için küresel bir tehdit ve musibet olduğu vurgulandı.

"İslamofobik faaliyetlerin insanlık suçu sayılması zaruridir"

Bildirgede, "Bir İslam düşmanlığı projesi olan İslamofobi, ardında kirli çıkar ilişkileri ve ırkçılık barındıran ciddi bir insan hakları sorunudur. İslamofobi, İslam'ı, şiddet ve terörü besleyen bir ideolojiden ibaret göstererek, bunu sun'î bir korku ile dünya kamuoyunda yaymak için çalışan hain ve karanlık bir projedir. Bu kavramı literatüre sokmaya çalışanların gerçek amacı, her durum ve şartta, kültürler, toplumlar, dinler ve medeniyetler arasında kavga, sürtüşme ve çatışma ortamı oluşturarak bundan çıkar sağlamaktır. Dolayısıyla farklı inançlara mensup kişi ve toplumlar arasına husumet tohumları ekmekten başka hiçbir amaca hizmet etmeyen İslamofobik faaliyetlerin insanlık suçu sayılması zaruridir." denildi.

Bütün Müslümanlar için Kudüs'ün, Filistin'in başkenti ve ilelebet öyle kalacağının vurgulandığı bildirgede, Müslümanların tarih boyunca işgal ve zulmün karşısında ve bütün mazlumların yanında olduğu gibi Mescid-i Aksa'nın ve Filistin'in de her zaman yanında olacağı belirtildi.

Bildirgede, İslam'ın her insana doğuştan tanıdığı can, mal, akıl, din ve neslin dokunulmazlığı hakkı, insani hak ve özgürlüklerin her durum ve şartta korunması yeryüzünün barış, güvenlik, huzur ve istikrarı için önemli olduğuna işaret edilerek, dünyanın yaşamış olduğu sosyal ve küresel boyuttaki sorunların çözümünün İslam'ın hak, hukuk, rahmet ve merhamet ilkelerinin insanlıkla yeniden buluşturulması ile mümkün olacağı kaydedildi. (Fırat Arslan- İLKHA)