28 Şubat ve FETÖ mağduru, kolon kanseri mahkûm Şeyhmus Alpsoy'un eşi Suad Alpsoy, İlke Haber Ajansına (İLKHA) gönderdiği bir mektup ile 28 Şubat davası sonuçları hakkında duygu ve düşüncelerini paylaşarak çıkan sonuç için "Adaletiniz batsın" dedi.
28 Şubat davasının sonuçlarını bir teselli olur diye çok beklediklerini ifade eden Alpsoy, dava sonrası çıkan sonuç ile 28 Şubatçıların mağdur ettiklerinin vicdanını yaraladığını, insanların akıllarıyla alay edildiğini ve darbe yapanların, darbe yaptıkları için ödüllendirildiklerini söyledi.
Kimilerine yaş haddinden kimilerine ise sağlık durumundan dolayı aldıkları hapis cezalarının yatırılmamasına da tepki gösteren, Alpsoy, öte taraftan darbe ve FETÖ mağduru olup da ömürlerini zindanda geçiren ve kendilerine bakamayacak kadar yaşlı olanlar ile ameliyatlı oldukları için bağırsakları dışarıda gezmek zorunda kalanların olduğuna dikkat çekti.
"Adaletiniz batsın!" diyerek tepkisini ortaya koyan Alpsoy, darbeyi yapanlardan bazılarının, "bugün olsa yine yaparım" dediğini ama buna rağmen dışarıda elini kolunu sallayarak gezdiğini, bunların mağdur ettiklerinin ise zindanda hastalıklarla pençeleştiğinin altını çizdi.
Kendileri için en büyük tesellinin Allah'ın mutlak adaleti olduğunu söyleyen Alpsoy, "İyi ki Ahiret var, iyi ki hesap günü var, iyi ki cennet ve cehennem var. Zalimler için yaşasın cehennem..." ifadeleri ile mektubuna son verdi. (İLKHA)
Mektubun orijinal metni:
28 Şubat postmodern darbe davasında karar açıklandı. Aylarca bu mahkemeden çıkacak kararı bekledik. Belki darbe yapanlara gerekli cezalar verilir de mağdur ettikleri için bir teselli olur diye. Ama olmadı. Çünkü darbecilere verilen haklar onların mağdur ettiklerine bile verilmedi.
21 sanığa ağırlaştırılmış müebbet, 68 sanığa beraat kararı verildi, müebbet cezası alanlara da tutuklama kararı çıkmadı.
Vay efendim! bazıları yaş haddinden bazıları da sağlık sorunları nedeniyle tutuklama kararı kaldırılmış. Bırakın darbe yapsınlar, yaşlı çocuk demeden tutuklanıp idam kararı verilmesi için talimatlar versinler, zindanlarda sürünsünler, herkesin inanç özgürlüğüne ipotek koysunlar... fark etmiyor. Yeter ki "Saygın birileri!" olsun. Bu, onların tutuklanmaları için yeterlidir.
Bu kararı vererek darbecilerin ödüllendirdiniz, vicdanları yaraladınız, insanların akılları ile alay ettiniz. Bu kararı verirken biraz da onların mağdur ettikleri mahkumlara baksaydınız ya. Belki adaletli bir karar vermenize vesile olurdu. Ama bakmadınız.
Bazıları yaşlı, kendi ihtiyaçlarını göremiyor, bazıları çocuk yaşta tutuklandığından hayatının baharını zindanda geçiriyor, bazıları da amansız hastalıklara yakalanmış, iki bağırsağı dışarıda ve hala cezaevinde tutuluyor. Yoksa darbeyi bunlar yaptı da haberimiz mi yok?
Adaletiniz batsın! Darbeyi yapanlar, "bugün olsa yine yaparım" diyor, ama dışarıda elini kolunu sallayarak geziyor. Onların mağdur ettikleri de zindanda hastalıklarla pençeleşiyor, feryat ediyor ama sesi duyulmuyor.
Muhakkak ki bu dünyanın bir de ahireti var ve orada adamına göre değil de İlahi adalete göre karar verilir. İyi bilin ki; mağdur olanların hakları mahkemeyi Kübra da sorulacak ve herkes yaptığının karşılığını bir bir görecektir.
"Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Allah onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı güne erteliyor." (İbrahim suresi 142)
Bizim de en büyük tesellimiz bu. İyi ki Ahiret var, iyi ki hesap günü var, iyi ki cennet ve cehennem var. Zalimler için yaşasın cehennem...
Suad Alpsoy
İslami Dava Mahkûmu Şeyhmus Alpsoy'un eşi