28 Şubat 1997`de seçilmiş hükümeti devirip muhafazakar kesimi baskı altına alan generallerin de aralarında bulunduğu 103 sanığın yargılandığı davada, dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, Org. Erol Özkasnak ile YÖK Başkanı Kemal Gürüz dahil 21 sanığa müebbet hapis cezası verildi. Darbeci sanıklara yaş ve sağlık durumları gerekçesiyle tutuklama kararı verilmezken, yurt dışı çıkış yasağı koyuldu. Mahkeme ayrıca adli kontrol kapsamında sanıkların her ayın 1'inde en yakın karakola giderek imza vermesini kararlaştırdı.
İsmail Hakkı Karadayı - Çevik Bir - Çetin Doğan
KARAR VİCDANLARI YARALIYOR
28 Şubat mağdurlarının tutuklu olmalarına rağmen darbecilerinin serbest kalmaları, vicdanları yaraladı. TBMM 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Burdur Milletv vekili Reşat Petek, mahkemenin bu 21 sanık hakkında tutuklama vermemesinin çok önemli bir eksik olduğunu söyledi: “Ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet hapis cezasına çarptırılan sanık kaçacak kabul edilir ve kaçmaması için tutuklanır. Yarın bu 21 sanık yurt dışı yasağı olmasına rağmen bir şekilde kaçarsa bunun vebali bu kararı verenlerin üzerinde olacaktır.”
HÜKÜMLE TEDBİR UYUMLU DEĞİL
“Tutuklama kararı verilmemesi son derece isabetsiz bir karar. Çünkü darbe sanıkları fırsat bulduğunda kaçıyor. 15 Temmuz sanıklarının bir kısmı sanık sıfatını dahi almadan soluğu yurt dışında alıyor. Bir kısmı tahliyelerinden sonra kaçtı. Böyleyken 28 Şubat darbesinin mahkum olmuş, müebbet hapis verilmiş sanıkları hakkında adli kontrolün yeterli olmayacağı kanaatindeyim. Ayda bir defa imza atma zorunluluğu getiriliyor ki bir ayda dağlar taşlar aşılır, sanıklar kaçar veya kaçırılabilir. Verilen hükümle uygulanan tedbir uyumlu değil.”
Fevzi Türkeri - Erol Özkasnak
BÜYÜK BİR HAYAL KIRIKLIĞI
MAZLUMDER Genel Sekreteri Avukat Kaya Kartal da müebbet hapis cezası alan darbecilerin istinaf ve temyiz sürecini tutuksuz geçirecek olmalarının çelişki olduğunu söyledi: "Türkiye'de basit yaralama dosyalarında bile insanlar tutuklu yargılanırken, hükümeti devirip bundan ceza almış 21 sanığın tutuksuz yargılanması, adalet ve eşitlik ilkesi açısından ciddi bir problem. Bu sanıkların brifingleriyle ceza almış insanlar cezaevlerinde ihtiyarladı ama bu sanıklara yaşlılıkları gözetilerek tutuksuz yargılama verildi. Karar yönünden bizce en büyük hayal kırıklığı bu."
Çetin Saner - Kemal Gürüz
HÜKMÜN CAYDIRICILIĞI KALMADI
Hukuk ve Değişim Derneği Başkanı Eyüphan Korkmaz ise kararla ilgili olarak, “Müebbet hapis cezası değerli ve hakkaniyetli bir netice; lakin ceza alan darbe sanıklarının adli kontrol hükümlerine tabi tutulması biz hukukçularda sukutuhayale sebebiyet vermiştir” diye konuştu. Şeklen mevcut ancak fiilen olmayan bir hükmün caydırıcılık gücünün de olmayacağını kaydeden Korkmaz, 28 Şubat'ın devlet erkleri tarafından çok daha önce cezalandırılmış olması halinde belki de 15 Temmuz gibi vakaların yaşanmayacağını vurguladı.
Reşat Petek
Yeniden yargılama için delil oluştu
AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek, tutuklama çıkmasa da mahkumiyet kararının yeniden yargılama için yeni bir delil kabul edilebileceğini vurguladı: “28 Şubat sürecinde haksız hapis cezalarına çarptırılanlar var. Bir kısmının cezaları hala infaz oluyor. Darbecilerin mahkumiyeti, cezaevlerinde yatanlar için yeni delil niteliğindedir. Yeni delil olduğu zaman yargılama yenilenebilir. Bu karar, cezaevinde yeniden yargılama bekleyenler için ümit ışığıdır.”
Kanımıza dokunuyor
28 Şubat`ın mağdurları hala hapis yatarken, müebbete çarptırılan darbeciler, ellerini kollarını sallayarak dışarıda geziyor. Buna tepki gösteren mağdur yakınları, “Kararla bir kez daha yıkıldık, kanımıza dokunuyor” dediler.
28 Şubat davasında verilen kararı Yeni Şafak`a değerlendiren mağdur yakınları ve müdahil avukatlar, müebbet hapis cezası alan sanıkların tutuklanmamalarının mantığa ve vicdana sığmadığını vurguladı. Mağdur yakınları, kararla birlikte yıkıldıklarını ve asıl cezanın ahirette görülecek davaya kaldığını kaydettiler.
SANIK YAKINLARI KARARI KUTLADI
28 Şubat davası mağdur ve müştekilerinden Serpil Penez, kararın açıklanmasının ardından darbeci avukatı ve yakınlarının salonda kutlama yaptıklarını söyledi. Penez, “Yaşlarının ilerlemiş olması bizim hatamız değil, tutuklanmaları gerekirdi” dedi. 28 Şubat mağdurlarından Selma Tekin: Mağdurlar içerideyken darbeyi yapanların dışarıda olması vicdanları yaralıyor.
Nevin Özbilen
BİR DEFA DAHA YIKILDIK
Kararı duyunca sinirden ağladığını ifade eden 28 Şubat tutuklusu Can Özbilen`in annesi Nevin Özbilen: Bizim çocuklarımız haksız yere yıllardır hapis yatarken, onlara bu zulmü yaşatanlar nasıl serbest bırakılıyor. Bir kez daha yıkıldık. Büyük bir sınavdan geçiyoruz. 28 Şubat tutuklusu Osman Erdemir`in kardeşi Ramazan Erdemir: İnsanlar haksız yere müebbet yatarken, darbeyi yapanların tutuklanmaması çok ilginç. Dışarıda gezmeleri kanımıza dokunuyor.
DARBECİLERE CESARET VERDİ
Avukat Cavit Tatlı da kararın sakıncalı bir durum olduğunu söyledi: Ağırlaştırılmış müebbet verilen sanıkların cezasını yaşlı diye müebbete, onu da imza kontrolüne çevirirsen; 15 Temmuz darbe davalarında yargılananların avukatları da bunu kullanır. 28 Şubat mağduru avukat Mustafa Doğan İnal, mahkemenin kararı ile ilgili olarak şunları söyledi: O süreçte ‘Gerekirse silah bile kullanırız` diyen bu insanlara nasıl iyi hal uygulanır. Darbeye karşı olmak istiyorsak, darbecilere hak ettiği cezayı vermemiz lazım.
ASIL CEZA AHİRETE KALDI
Müdahil avukatlarından Mehmet Sarı, mağdurlar ve davaya katılanlar olarak çıkan kararı takdir etmediklerini söyledi: 28 Şubat`ın hesabının sorulduğunu ifade etmek güç. Karar, beklentileri karşılamaktan uzak. 28 Şubat sürecinde Astsubay Kıdemli Üstçavuşken ordudan ihraç edilen Kerim Sürel: Karar adil değil. Tabiri caizse ne şiş yansın, ne de kebap cinsinde bir karar. Artık asıl davanın ahirette görüleceğine, asıl cezanın orada verileceğine inanıyoruz.
Kerim Sürel
Soruşturma genişlemeli
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği, davada darbenin asker ayağının yargılandığına işaret ederek sivil ayağına da dikkat çekti. ÖNDER karara ilişkin, “28 Şubat, tüm bileşenlerin ortaklaşa gerçekleştirdikleri bir darbeydi. Darbenin iş dünyası, yargı, sivil toplum ve medya ayağı da bulunmaktaydı. Soruşturmanın diğer kesimleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi, adaletin tam anlamıyla tecelli etmesi için elzemdir” açıklamasında bulundu.
Musa Heybet
Sabırlı olmalı
Yargıda Birlik Derneği Başkanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Musa Heybet, 28 Şubat davasında 21 sanık için müebbet hapis cezası, 68 sanık için beraat kararı verilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yargıda Birlik Derneği Başkanı olarak bir mahkemenin verdiği kararı asla eleştirmeyeceğini belirten Heybet, "Bunun temyizi var, itirazı var. Bunların hepsi yine Yargıtay incelemesinden geçecek. Sabırlı olmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
HER TÜRLÜ DARBEYE KARŞIYIZ
28 Şubat sürecinde yaşananları tasvip etmediklerini de vurgulayan Musa Heybet, şöyle konuştu: “İster askeri, ister yargı eliyle yapılan darbe olsun, isterse 28 Şubat gibi postmodern darbe olsun karşıyız. Milli iradeyi akamete uğratacak, anayasal düzeni ya da hükümeti ilga edecek yasal olmayan her türlü girişimin karşısındayız. Bunun hesabı mahkemede görülmüştür, yargılamanın sonuçlarını bekleyeceğiz.”
Kaynak: Yenişafak